"لم أعرف أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu bilmiyordum
        
    • hiç bilmiyordum
        
    • olacağını bilmiyordum
        
    • olduğundan haberim yoktu
        
    • olduğunu bile bilmiyordum
        
    • oldugunu bilmiyordum
        
    - Kötü bir şey olduğunu bilmiyordum. - Bira olduğunu biliyordun. Open Subtitles أنا لم أعرف أن بها شرا لقد كنت تعلم أنها بيرة
    Cumartesi planlarımız olduğunu bilmiyordum. Kızlara söz vermiştim. -Ben de geleyim mi? Open Subtitles لم أعرف أن لدينا خطط يوم السبت وعدت صديقاتي أن أخرج معهن
    Bir tilkiden kaçmanın olağan dışı olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أن الهروب من ثعلب أمر خارج عن المألوف
    Şuna bak. Babamın burada bu kadar Eşyası olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles إنظرو إلى هذا لم أعرف أن أبي كان عنده كل هذه المادة فوق هنا
    Paran olduğunu biliyordum ama üstünde olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles أعلم أن لديك مال ولكن لم أعرف أن لديك مال
    Bu işin olduğunu bilmiyordum ki. Sonra arabada öğrendim. Open Subtitles لم أعرف أن شيئاً حدث إكتشفت الأمر لاحقاً بالسيارة
    Seninle konuşmak istedim. Misafirin olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles أردت أن أتكلّم معك، لم أعرف أن لديك رفقة.
    Roketli kızağın olimpik olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أن التزلج الصاروخي على الجليد يدخل ضمن الألومبياد
    Komadan çıkmanın mümkün olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أن من الممكن الاستيقاظ من غيبوبة.
    Sadece şehirde rodeo olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles أنا فقط لم أعرف أن هناك مسابقة لراعة البقر ستقام في البلدة
    Sonradan düşündüm de, o sırada gergin olamazdım... çünkü o sırada gergin olmamı gerektiren bir şey olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles بعدها أدركت أنه لا مجال ...الآن أن أكون عصبيا لأني ساعتها لم أعرف أن هناك شيئا ما ليجعلني عصبيا
    Leng Meng Eyaleti'nin senin gibi yetenekli birisine sahip olduğunu bilmiyordum Open Subtitles لم أعرف أن مقاطعة لينج مينج تملك موهبةً كالتى لديك
    Maine'de sele yol açacak kadar bira olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أن هنالك ما يكفى من البيره فى ماين ليحدث فيضان
    - Henry'nin bir kızı olduğunu bilmiyordum. - Oynayabilir miyim? Open Subtitles أنا لم أعرف أن هنرى عنده إبنة هل أستطيع أن ألعب معه ؟
    - 57 yolu olduğunu bilmiyordum. - "İç çamaşırına dokun." Open Subtitles أنا لم أعرف أن هناك سبعة وخمسون لمسّ ملابسها الداخلية هناك
    Harikasın, bu kadar bilgili olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles أنت رائعة لم أعرف أن لديك كل هذه المعرفة
    Bunların bazıları fena değil. Bir farenin böyle bir yaşamının olduğunu hiç bilmiyordum. Open Subtitles بعض القصص بديعة للغاية، لم أعرف أن حياة الفئران مثيرة هكذا
    Bu kadar soğuk olacağını bilmiyordum. Sıfırın altında 20.000 derece sanki. Open Subtitles لم أعرف أن الطقس سيكون بارداً هكذا إنها مثل 20.000 تحت الصفر
    İroninin askeri kullanımı olduğundan haberim yoktu. Open Subtitles لم أعرف أن السخرية لها استخدام عسكري
    - Onu gülerken hiç görmemiştim. - Dişleri olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles . لم أراه يبتسم أبداً . لم أعرف أن لدية أسنان
    Bu kadar uzaklarda yasayanlar oldugunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أن هناك من يسكن في هذا المكان البعيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more