"لو أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olsa
        
    • eğer
        
    • Ya
        
    • olsaydı
        
    • diye
        
    • şeymiş
        
    • olmasını
        
    • sanki
        
    • Keşke
        
    Demek istediğim, o herif siz yerlilerden biri olsa, anlardım. Open Subtitles أعني.. كنت سأفهم لو أنه كان واحد منكم أيها الهنود
    - Koca Baba bazı kararlar vermek zorunda. - eğer ölmeden önce... Open Subtitles الأب الكبير يجب ان يكون له خططه لو أنه يموت قبل ان
    Belki de ölümün neden olduğu bir şeydir. Ya ruhları karanlıklaştıysa? Open Subtitles ربما هذا ما يفعله الموت بالمرء ماذا لو أنه يُظلم الروح؟
    eğer şu an hayatta olsaydı, ben hizmetçi olarak çalışmak zorunda kalmazdım,... Open Subtitles نعم , لو أنه كان حياً لما احتجت لأن أعمل كمدبرة منزل
    Şu anda çok fazla şey var ve belki konuşabiliriz diye düşündüm. Open Subtitles , لقد حدثت الكثير من الأمور و اتمنى لو أنه يمكننا التحدث
    Sonra da kabul edilebilir Ya da normal bir şeymiş gibi seni büyütüyordu. Open Subtitles ثم أنجبتك كما لو أنه مقبول ، كما لو كان هذا طبيعي
    Belki de bir tanesi özellikle onun bireyselliğini ve mükemmelliğini nedensiz yere görmezden geldiğimi ondan rahatsız olduğumu ve kendim gibi olmasını istediğimi söyleyebilir. Open Subtitles ربما واحد عساه يقول أني ضللت بإستمرار أنكر شخصيته و هيبته ليس لأي سبب إلا لأني وجدته مزعجا و تمنيت لو أنه يشبهني أكثر
    Kaç seferdir dikkat ettim de bir garip yani, sanki hasta gibi. Open Subtitles لاحظت عدة مرات بأنه يبدو عليه شيء غريب كما لو أنه مريض
    İsrail-Filistin ihtilafı kötü ve Keşke yok olup gitse. TED الصراع العربي الإسرائيلي سيء، ونتمنى لو أنه اختفى.
    eğer Ka-kui değil de bir başkası, olsa aynı şeyi hisseder miydin? Open Subtitles لو أنه شرطي آخر هل كنت ستتعاطف معه؟ يجب إتباع القواعد؟
    Her ne kadar bencilce ve samimiyetsiz olsa da, desteğiniz için teşekkürler. Open Subtitles شكرا سيداتي لهذا الدعم حتى و لو أنه واضح جدا لمصالحكم الشخصيه و الغير صادقه
    Yani yanıt uzaklarda bir yerlerde de olsa insanlar onu bulabiliyorlar. Open Subtitles إذا فالأمر كما لو أنه بمجرد تواجد الأجوبة في مكان ما كما تعلم, فإن الناس بإستطاعتهم إلتقاطها
    eğer bir yerlere gittiyse, şu Chuck arkadaşını görmeye gitmiştir. Open Subtitles لو أنه في أي مكان فهو سيذهب لذلك الرجل تشاك
    eğer polisse, hemen öldür onu. Sonra da evimize dönelim. Open Subtitles لو أنه شرطيّاً اقض عليه الآن ودعنا نذهب إلى المنزل
    Endüstriyelleşti. Muhtemelen, plastik gibi, hesaplara dayalı bir şekilde üretildiğinden, yiyecekler büyülü veya zehirli güçler kazandı, Ya da ikisini birden. TED ربما لأنه كان ينتج بصورة عقلانية كما لو أنه كان بلاستيكاً، أكتسب الغذاء قوى سحرية أو سُمّية، أو كلاهما.
    Peki Ya hastane yerine mutfak masasında olsanız ve sana cidden mutsuz olduklarını söyleseler? TED ماذا لو أنه وبدلاً من المشفى، كانوا جالسين إلى طاولة المطبخ لديك وأخبروك أنّهم يعانون حقاً من الاكتئاب؟
    Ben daha iyi şartlar altında olsaydı Her ne kadar. Open Subtitles مع أنني كنت أتمنى لو أنه كان تحت ظرف أفضل
    Asistanımın münasebetsiz koltuğunda oturmasını isterim eğer bu kadar çok sevmiyor olsaydı. Open Subtitles كنت لأجعل مساعدي لا يبارح مقعده الخبيث، لو أنه لا يعشق ذلك
    eğer kimse seninle hastasın diye içki içmiyorsa o zaman bu onların kaybı. Open Subtitles لو أنه لا يجلس أحد ويحتسي معك الشراب لأنك مريض، فهم الخاسرون إذاً
    Şu kapıdan giren herkesin sanki hayatımdaki tek şeymiş gibi TGS'le ilgili konuşmak istemesini. Open Subtitles أن كل من يدخل من الباب, يريد الحديث عن البرنامج, كما لو أنه الشيء الحيد في حياتي.
    Toprağında bir okul olmasını istemez miydin? Open Subtitles ألا تتمنى لو أنه كانت هناك مدرسة في أرضك ؟
    Her kurban paramparça edilmiş ve sanki vahşi bir hayvan tarafından yenmiş gibiymiş. Open Subtitles كل ضحية مزقت لقصاصات و أكل منها كما لو أنه هاجمها حيوان برى
    Keşke taşrada olmasaydı. Paris'i tercih ederim. Open Subtitles لو أنه فقط لم يكن مكاناً بعيداً في الريف فأنا أفضل باريس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more