| Eminim ki sen de buraya bunları konuşmak için gelmedin. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك لم تأتي إلى هنا لتحدث عن هذا؟ |
| Eminim ondan önce ona bir sürü güzel şeyler söylemişsindir. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك أخبرتها أشياء لطيفه من قبل يا تشارلي. |
| Seni göreceksiniz Eminim benim en büyük özellikleri arasında baş esnekliktir. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك سترى بأن القيادة ضمن أعظم صفاتي هي المرونة |
| Bu işi yapmak istediğine eminsin ha? | Open Subtitles | متأكد بأنك تريد أن تمتهن هذه الوظيفة ، أليس كذلك ؟ |
| Attıkları o kazıktan sonra destek bulunmadan rahat olacağına emin misin? | Open Subtitles | بعد ما فعلوه للتو هل أنت متأكد بأنك مرتاح دون إسناد؟ |
| Bu garip. Doğru oda olduğundan emin misin? | Open Subtitles | هذا غريب ، هل أنت متأكد بأنك تملك رقم الغرفة الصحيح ؟ |
| Sperm bankasına senden başka sperm bağışlayan olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنك الوحيد اللذي وفرت الحيوانات المنوية للبنك؟ |
| Beni hapisten kaçırma eğiliminde olduğuna Eminim sistemde bir açık bulmak veya beni çıkarmak için bir dolap çevirmek istediğine. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك كنت مغريًّا لكيّ تهربني من السجن. أن تجد منفذًا أو أن تحتال على شخص ما لكيّ تحررني. |
| Eminim ki yapmamışsınızdır, efendim. Hayır, sorun değil. | Open Subtitles | .أنا متأكد بأنك لم تفعل يا سيدي كلا لا عليك |
| Eminim hepiniz Savunma Bakanlığı'nın 1973'te Vietnam'da o tarihten sonra POW Kampı kalmayacağını bildirdiğini biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك مدرك بأنه ب 1973 وزارة الدفاع.. قرر هناك أنه لا يوجد لهم أسرى بفيتنام. |
| Yinede bu benim için hassas bir konu. Eminim anlıyorsundur. | Open Subtitles | على الرغم من هذا، هذه قضية حساسة لي ، أنا متأكد بأنك تستطيع تفهم هذا |
| Yinede bu benim için hassas bir konu. Eminim anlıyorsundur. | Open Subtitles | على الرغم من هذا، هذه قضية حساسة لي ، أنا متأكد بأنك تستطيع تفهم هذا |
| Baltimore bombalamasıyla hiçbir alakanız olmadığını biliyorum... ve sonuna kadar Eminim ki bunu siz yapmadınız. | Open Subtitles | سيدى، أنا أعرفك أعرف بأنه لم يكن لديك دخل بقنبلة بالتيمور وأنا متأكد بأنك لم تفعلها |
| Elinizden gelen her şeyi yaptığınızdan Eminim. | Open Subtitles | حسنا، أنا متأكد بأنك فعلت كل شيء بأفضل ما يمكن |
| Eminim siz de en sonunda görürdünüz, efendim. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك كنت ستلاحظ ذلك بعد حين، سيدي |
| Bizim iyiliğimizi istediğinden Eminim Tom. | Open Subtitles | الآن أَنا متأكد بأنك تتمنى لنا خيراً، توم، |
| Eminim haklısındır. | Open Subtitles | أنا متأكد أنها نجحت أنا متأكد بأنك على صواب |
| Eminim öç ne demek biliyorsundur, değil mi? | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك تعلم ماذا يعني الإنتقام، أليس كذلك؟ |
| Eminim öç ne demek biliyorsundur, değil mi? | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك تعلم ماذا يعنى الإنتقام ، أليس كذلك ؟ |
| Çok fazla ümitlenmediğinden eminsin değil mi? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنك لم تجعل آمالك أكثر من اللازم؟ |
| İyi olduğundan emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنك على مايرام ؟ |
| Bununla ilgili bir sorunun olmadığına emin misin dostum? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنك موافق على هذا،أخي؟ |
| Kahve istemediğinden emin misin? | Open Subtitles | هل انت متأكد بأنك تريد فنجان من القهوة ؟ |