"محترم" - Translation from Arabic to Turkish

    • saygın
        
    • düzgün
        
    • saygıdeğer
        
    • centilmen
        
    • saygı
        
    • dürüst
        
    • iyi bir
        
    • kibar
        
    • centilmensin
        
    • saygısızlık
        
    • nazik
        
    • temiz
        
    • onurlu
        
    • saygılı
        
    • centilmenim
        
    Onlar gibi olmamı istiyorlardı.: saygın, çalışkan, bir ev ve bir aile. Open Subtitles لقد أرادوا أن أكون مثلهم محترم و أعمل بجد و لدى عائلة
    Fakülteyi yönettiğini sanıyor ama 1985'ten bu yana saygın bir eser bile yayınlamamış. Open Subtitles هو يعتقد أنه يدير المنشاة لكنه لم يقم بنشر شيئاً محترم منذ 1985
    Eğer devlet bize para verirse birkaç düzgün dosyamız olur. Open Subtitles إذا أعطتنا المحافظة بعض المال لكان لدينا نظام ملفات محترم
    saygıdeğer bir savaşçıdan konaklama için para isteyen birine dönüştün. Etkileyici doğrusu. Open Subtitles من محارب محترم إلى مطالباً للمال من أجل المبيت، عجباً من ذلك
    Savaş meydanında şapkası 50,000 kişiye bedel. Ama centilmen değil. Open Subtitles فى ميدان المعركة قبعته تساوى خمسين ألف رجل لكنه ليس رجل محترم
    İyi adamdır. Ama içki sattığı için, ailedekiler ona pek saygı duymazlar. Open Subtitles إنه رجل لطيف, لكن العائلة تعتقد بأنه غير محترم لأنه يبيع الخمور
    Yarın güvenle onu yeniden topluma salacağız tesadüfen karşılaşacağınız dürüst bir delikanlı gibi. Open Subtitles سنطلقه غداً بكل ثقة ليعيش في المجتمع مرة أخرى كأي رجل شريف محترم
    Varlıklı bir beyefendi, resmimi oldukça iyi bir fiyata aldı. Open Subtitles حسناً، كان رجل محترم وغني إشترى لوحتي بالكثير من المال
    Örnek bir hayırsever, büyük bir üniversitede saygın bir hocayım. Open Subtitles شمّاس في كنيستنا نموذج خيّر أستاذ محترم في جامعة كبيرة
    Kahrolası şeye cesurca yaklaş ve her saygın İngiliz beyefendisi gibi korkusuz ol. Open Subtitles انظر إلى الشيء اللعين بجرأة وحدّق في عينيه، كما يفعل أي إنكليزي محترم.
    Neden senin gibi saygın bir doktor, karaborsa organ satışına bulaşır? Open Subtitles لم طبيب محترم مثلك يتورط في بيع أعضاء في السوق السوداء؟
    Ama en çok, söyledikten sonra, düzgün bir adam gibi hissettim. Open Subtitles ولكن المهم أنني بمجرد أن تكلمت شعرت وكأنني رجل حقيقي محترم
    Mekanikte yeterince düzgün biri olduğundan eminim ama bana güvenebileceğim birileri lazım. Open Subtitles ،متأكد أنّك ميكانيكي محترم بما يكفي .لكن أحتاج لرجال يمكنني الإعتماد عليهم
    Hiçbir saygıdeğer bilim insanı, hiçbir saygıdeğer insan öyle bir listeyi saklamaz. Open Subtitles لا عالم محترم، لا شخص محترم سوف يبقي على قائمة مثل هذه
    Bu, saygıdeğer bir avukatın yapacağı... Open Subtitles انه ليس من نوعية الأشياء التى يقوم بها محامى محترم
    Bundan böyle bir centilmen hayatı sürmeye karar vermişti. Open Subtitles قرر بعد ذلك أن يعيش بعد ذلك حياة رجل محترم وإلى الأبد
    Tüm duyduklarım onun belden aşağı şakalarıdır. Ona saygı duyulmaz. Open Subtitles كل ما أسمع منه ، نكاته البذيئة إنه ليس محترم.
    Yarın güvenle onu yeniden topluma salacağız tesadüfen karşılaşacağınız dürüst bir delikanlı gibi. Open Subtitles سنطلقه غداً بكل ثقة ليعيش فى المجتمع مرة أخرى كأي رجل شريف محترم
    Pekala, oldukça iyi bir yazılım korsanıyım ama mucize yaratamam. Open Subtitles حسناً ، أنا لص كمبيوترات محترم ، ولست بعاملٍ للمعجزات
    Ona suda taş sektirmeyi öğreten, iyi, kibar bir baba. Open Subtitles أب محترم .. يعلمه حتى طريقة رمي الأحجار في الماء
    Teşekkürler, tam bir centilmensin Open Subtitles . شكرا لك . أنت رجل محترم فعلا
    Bana her zaman: "Evet, efendim." "Hayır, efendim." şeklinde konuşmuş, saygısızlık yapmamıştır. Open Subtitles لم يكن غير محترم بل بالعكس كان يقول نعم سيدي كلا يا سيدي
    Zeki, nazik, hassas birisin ve sana karşı bir his var içimde... Open Subtitles لكني أعلم أنك جزَّار جيد أنت ذكي، رجل حسّاس, محترم
    Sizler buraya geldiniz, çünkü suç işlediniz ve temiz toplumda yaşamaya uygunsuz bir hâle geldiniz. Open Subtitles أنتم يا رجل أتيتم هنا لأنكم أرتكبتم جرائم يجعلك غير مؤهل للعيش في مجتمع محترم
    Bunun üzerine Cochise de onurlu bir erkeğin yapacağı tek şeyi yaptı. Terk etti. Open Subtitles ففعل كوتشيس الشيء الوحيد الذي يمكن أن يفعله رجل محترم
    Şirin ve saygılı bir adamın yanına oturmak gerçekten güzel. Open Subtitles إنه لمن الجميل الجلوس بجانب رجل جميل و محترم
    Şimdi mi öldüreceksin? Hayır, bunu yapamayacak kadar çok centilmenim. Open Subtitles لا، أنا امرؤ محترم أكثر من اللازم لفعل ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more