"محط" - Translation from Arabic to Turkish

    • önünde
        
    • merkezinde
        
    • konusu
        
    Bir zamanlar göz önünde olan ama artık unutulan, yaşlanan bir sinema yıldızın hikâyesi hakkında. Open Subtitles .. إنها قصة عن النجوم الكبار في السن، الذين كانوا محط الأنظار والآن هم في الظل
    Göz önünde olmayı sevenler. Open Subtitles أنت تعلم، الرجال يعجبهُم بأن يكونوا محط أنظار المجتمع
    Bu gece ilginin merkezinde olmam gerekiyor ve bu şekilde kalmasını istiyorum. Open Subtitles يفترض بي أن أكون محط الاهتمام في هذه الأمسية وأود أن يستمر الحال هكذا
    Sahnede olmak, ilginin merkezinde olmak. Open Subtitles التواجد على منصة العرض، وأن تكون محط الإهتمام.
    Şimdi ise bu değersiz veletlere alay konusu oluyorum. Open Subtitles لكن الآن، أنا محط سخرية من هولاء الصغار التافهين
    Söz konusu gece, son derece çekici genç bir kadın Bay Moody'yle yakınlaşmış ve, kendisiyle seks yapmak istediğini açıkça göstermiştir. Open Subtitles وفي الليلة محط النقاش السيد مودي اقتربت منه شابة جذابة للغاية والتي أوضحت رغبتها
    İçgüdülerimin beni diğer bilimadamlarının önünde utandırması hiç umrumda değil. Open Subtitles لا ارغب بأن يكون تخميني محط سخرية عالِم آخر
    Yani avukatlarla çok zaman geçirdik, ...halkın gözü önünde olmaya alışkınız, Open Subtitles أعني، لقد تم فحص نزاهتنا جيئة وذهابا من قبل المحامين، اعتدنا أن نكون محط انظار الجمهور
    İçki alamazsak sekiz yaşından beri arzuladığım kızın önünde madara olurum. Open Subtitles إذا لم نطلب, سأكون محط إزدراء أمام كل الفتاة التي أردتها0 - منذ أن تخطت الثامنة0
    Eminim bu doğru değildir ama biz zaten çok göz önünde olmayacağız. Open Subtitles -ليس لدي ثوب جيد أنا متأكدة أن هذا ليس صحيحاً لكننا لن نكون محط الأنظار
    Göz önünde olmayı hiç sevmem. Open Subtitles لم أحب قط أن أكون محط الأنظار
    Evet, 17 yaşında bir kızsın babanın hayatının merkezinde olduğunu düşünüyorsun ve bunun gibi bir sorun ortaya çıkıyor. Open Subtitles تعتقد أنك محط اهتمام والدك، و من ثم تكتشف أمراً كهذا لا بد أنه أصابها بالتحطم
    Neden tüm bunların merkezinde ben varım? Open Subtitles ولماذا علي أن أكون محط تركيز الجميع؟
    Bundan 6 ay sonra, New York'taki her kokteyl partisinin şaka konusu olacak. Open Subtitles سته أشهر من الآن ستكون محط سخرية في كل حفلة كوكتيل في "نيويورك
    Cesareti söz konusu olmamıştı ama tatiksel içgüdüleri hepimizi kurtardı. Open Subtitles شجاعته لم تكن يوما محط تسائل لكن تقنياته الفطرية أنقذتنا جميعا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more