"مدرس" - Translation from Arabic to Turkish

• öğretmeniyim
• öğretmenin
• hoca
• öğretmensin
• öğretmenlik
• öğretmeninin
• öğretmenine
• öğretmeniyle
• öğretmen
• profesörü
• öğretmenini
• eğitimi öğretmeni
• öğretmene
• öğretmenle
• öğretmenimi

Ben lise öğretmeniyim, o ise teknisyen. Ne kadar düşük gelirimiz var düşünün.
انا مدرس ثانوي، و هي في معمل فنّي .. تدرك الان مقدار المال القليل الذي نجنيه

Gelecek hafta yeni bir öğretmenin eğitiminde emin ellerde olacaksınız ve o...
ولكن لا تقلقوا فالأسبوع القادم ستكونوا بين أيدي آمنة مع مدرس جديد

Benim düşünceme göre hoca dediğin öğrencilerine bakmak zorundadır.
وهذا ما أعتقد. مدرس لديه اجب الاعتناء تلاميذه.

öğretmensin, doğayı seviyorsun, sıkı bir talk-show izleyicisisin ve 70'lerden kalma Rus saatlerinin koleksiyonunu yapıyorsun.
،انت مدرس ،محب للطبيعة تحرص علي مشاهدة البرامج الحوارية وتجمع الساعات الروسية من السبعينيات

Umumi Kanunun 37.cildinin 31428 no.lu maddesine göre, insanın yaratılışına ait İncil'deki bilgiyi görmezden gelip, insanın alt düzey hayvan cinsinden geldiğini öğrettiğiniz için, kamu okullarında öğretmenlik yapmanız yasaklanmıştır.
الجزء 37 ، النظام الأساسى أى 31428 من قانون الدولة الأمر الذى يجعل من غير القانونى لأى مدرس من المدارس العامة

Ama yaşlı beden eğitimi öğretmeninin ağzı gevşek. Ona teşekkür notu yazmalısın.
لكن مدرس الألعاب عندك ثرثار يجب أن تشكره

Senaryo oturmaya başladı. Cecile müzik öğretmenine aşık oldu.
ولكن حبكة الرواية أصبحت أكثر تعقيدا يبدو أن سيسيل وقعت في غرام مدرس الموسيقى

Hayır, karın beden eğitimi öğretmeniyle yatıyor.
كلا، إنها تقيم علاقة مع مدرس التربية البدنية

Mesela ben resim öğretmeniyim. Tina bir striptizci.
مدرس لصف الرسم , تينا , راقصه على الطاولات في فلاتيلي

Mesela ben resim öğretmeniyim. Tina bir striptizci.
مدرس لصف الرسم, تينا, راقصه على الطاولات في فلاتيلي

Bir erkek okulunda tarih öğretmeniyim.
أنا مدرس تاريخ في مدرسة الأولاد الإعدادية

Yani, uzun süreliğine vekil öğretmenden ders almak yeterince kötüyken, peki vekil öğretmenin yerine başka bir vekil öğretmen ?
أعني أن كونهم مع مدرس بديل لفترة طويلة أمر سيء بما يكفي، لكن أن يأتيك بديل للمدرس البديل؟ هذا أسوأ شيء ممكن.

Sen de biliyorsun ki bu küçük yaramaz her bir kışkırtıcı reklamın beyin öldüren her bir gazozun genç zekalara değer vermekten çok maaş çeklerini bozdurmakla uğraşan her bir öğretmenin eseridir.
هذا الشقي الصغير هو بذرة لكل دعاية صارخة كل دماغ يتعفن بالمشروبات وكل مدرس يهتم بمدخوله أكثر من تنمية العقول

- Babamla özel hoca ile ilgili bir şeyler konuştuğunuzu duydum.
لقد سمعتكم أنتِ ووالدي تتحدثان عن مدرس من أجل أختك

Sen bir öğretmensin, onun büyüme tecrübesi.
وقال إنه مدرس كبير صاحب تجربة راشده

Bu öğretmenlik pozisyonuna bedavaya gelindiğini mi sanıyorsun?
هل اعتقدت أن حصولك على وظيفة مدرس مجاني ؟

Lise matematik öğretmeninin nerede oturduğunu kim bilir ki?
من الذي يذكر مكان إقامة مدرس الرياضيات في الثانوية ؟

Üniversitedeyken evlenmeyen kızlar köy öğretmenine yada rahibe kalır.
وإن لم تتزوج الفتيات بالكلية، ينتهي بهن الأمر مع مدرس محلي أو قسيس

Cebire giriş öğretmeniyle geçinemedim bu yüzden geometriyle değiştirdim.
أنا لم أنسجم مع مدرس مادة الجبر لذلك تحولت إلى مادة الهندسة

Eğer öğretmen on dakikadan fazla gecikmişse, hepimiz sınıfı terk edebilirmişiz.
أنه لو تأخر مدرس أكثر من 10 دقائق يمكننا أن نغادر

Bir anatomi profesörü bütün hayatını ruhlar içinde geçirir.
مدرس فى مختبر تشريح لقد كانت الأرواح حوله طوال حياته

Ayrıca herhangi bir bilim öğretmenini nasıl iki kişilik çalıştıracağını göstereceğim.
أيضاَ سأريكم كيف ستجعل أي مدرس علوم أكثر فعالية بأضعاف.

Beden eğitimi öğretmeni, ikincilik de iyidir demiş.
مدرس التربية البدنية يقول ان المركز الثاني لا يختلف عن المركز الاول

Bana bir baksana, belimde silah olmadan asistan öğretmene benziyorum.
إنظرى الى , بدون سلاح فى حزامى أشبهه مساعد مدرس

Uzun yıllar Swami Satchidananda adlı bir öğretmenle yoga çalıştım,
لقد درست اليوغا لسنوات عديدة مع مدرس يُدعى سوامي ستشيدنايدي

Haksız da sayılmazsın. Hatırlıyorum da, 10. sınıftaki matematik öğretmenimi çok seksi bulurdum.
أتعلمون ، هناك صحة بذلك ، أذكر أنني اعتقدت أن مدرس الرياضيات لصفي الحادي عشر كان مثير جداً