Dünyanın normal düzeyden 3.3 kat daha yukarı bir seviyede hislerinin olduğunu görüyoruz. | TED | نرى أن العالم يستخدم مشاعراً أكثر ب 3.3 مرة من المستوى العادي الآن. |
Bu buzdolabınızdan 395 milyon kat, sıvı nitrojenden 100 milyon kat ve uzay boşluğundan 4 milyon kat daha soğuk. | TED | هي أبرد من ثلاجتك ب 395 مرة، أبرد ب 100 مرة من النيتروجين السائل، وأبرد بأربعة أضعاف من الفضاء الخارجي. |
Hatta, Bir keresinde bu adamı vakvaklayan bir fahişe kaldırırken gördüm. | Open Subtitles | في الحقيقة، رأيته مرة من المرات يحاول التعرف على بطة عاهرة |
bir kere o akıl hastası, bir kere de doktorları tarafından. | Open Subtitles | مرة من قبل ذلك المخبول و ثم مجددا من قبل أطبائها. |
Hayır, bir barda, tıpkı bir zamanlar ki biz gibi. | Open Subtitles | كلا, هو في حانة مثلنا تماماً في مرة من المرات |
Ruhunun ebedi istirahatı için tespih duasını 12 defa okuyun. | Open Subtitles | رَدِّدَا الأدعية إثنتي عشرة مرة من أجل راحة روحه الأبدية |
Toplam genişliği bir ondalık sayının genişliğinden 600 kez daha küçük. | TED | عرضه الإجمالي هو أصغر ب600 مرة من عرض جزء عشري. |
İlaç tarafından zarar görmeniz, ilaçla tedavi olmanızdan 15 kat daha olası. | TED | أنت أكثرعرضة للأذى بما يقارب 15 مرة من أن تتلقى المساعدة منه |
Neredeyse siyanürden 1,200 kat daha zehirlidir ve bilinen bir panzehri de yoktur. | Open Subtitles | إنه أكثر سُمية بحوالي 1200 مرة من السيانيد ولا يُوجد له ترياق معروف |
Bu bir grup doktorun deney faresi olmaktan 100 kat daha iyi. | Open Subtitles | هذا أفضل بـ100 مرة من أن أكون فأر تجارب لمجموعة من الأطباء |
Ama son aldıkları öldürücü doz normal olanlardan bin kat daha fazlaymış. | Open Subtitles | لكن جُرعاتهن المميتة كانت أكثر قوة بنسبة 1000 مرة من جُرعاتهن السابقة |
Kediler insanlara göre 14 kat daha iyi koku alır. | Open Subtitles | حاسة شم القط أقوى بـ14 مرة من حاسة شم الإنسان |
Küçük, ama bir avuç kuru çimenden 100 kat daha besleyici. | Open Subtitles | صغير لكنه أفضل بـ 100 مرة من عشب مليء بالعشب المجفف |
Sana Bir keresinde,sahip olduğun hazinenin tek bir adam için çok fazla olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك مرة من قبل أن كنوزك كثيرةجدآعلىرجل واحد. |
Bir keresinde askerler gelmiş ve bazı arkadaşları vurmuştu. | Open Subtitles | مرة من المرات أتى الحرس الوطني وأطلق النار على بعض أصدقائي |
Bir keresinde çocuğun birini, yatağının çarşaflarını hiç değiştirmeden on gün aynı yatakta yatırmışlar. | Open Subtitles | في مرة من المرات، أحد الفتيان تبول في فراشه فعاقبوه بالنوم في نفس الشرشف لمدة عشرة أيام |
Eminim hepiniz en az bir kere yara bandı sökmüşsünüzdür, ve bunu nasıl yapmanın daha iyi olacağını düşünmüşsünüzdür. | TED | بالطبع، جميعكم مر بتجربة نزع ضمادة في مرة من المرات وبالتأكيد فكرتم في الطريقة الصحيحة لنزعها. |
Bu gece, sende daha önce sadece bir kere gördüğüm o coşkuyla dans et. | Open Subtitles | أريد منك أن ترقصي الليلة بنفس الحماس الذي رأيتكِ به مرة من قبل |
Onları bir zamanlar susturan gelenekleri, yeniliklere bir ses vermek için devirmeliler. | TED | يجب عليهن الإطاحة بالتقاليد التي أخرستهن ذات مرة من أجل أن يعطين صوتا لآمال جديدة. |
bir zamanlar onu dinlemeleri ve ona ...güvenmeleri için kendi ırkına yön çizmeye ve boşu boşuna beraberinde sürüklemeye çalıştı. | Open Subtitles | كما فعل مرة من قبل" "حاول التأثير عبثاً "على أقدار الأمة والتى توقفت عن الاستماع إليه" "وتوقفت عن الوثوق به" |
Wright kardeşler, son yüzyılın başında ilk defa o aletlerden birini uçurabilmeyi başarmışlardı. | TED | الأخوان رايت ، في بدايات القرن المنصرم تمكنا ولأول مرة من جعل أحد تلك الأجهزة تطير. |
Ancak bir küresel kümede yıldızlar, Samanyolu'nun diğer bölgelerinden bir milyon kez daha yoğun biçimde yığılmıştır. | Open Subtitles | ولكن ضمن الكتلة الكروية فالنجوم مكتظة كثيفة أكثر بمليون مرة من أي مكان آخر في درب التبانة |
Çok fazla yüzey alanları var, derimizin yaklaşık 40 katı kadar. | TED | هناك العديد من المناطق السطحية حوالي 40 مرة من منطقة بشرتنا. |
Babam Bir keresinde bir maymuna sigara verdiği için hayvanat bahçesinden atılmış. | Open Subtitles | لقد طُرد والدي مرة من حديقة الحيوان لإعطائه سيجارة لقرد |