| Ve bu duruma kendini hazırlamış... bir iki aday hep olmuştur. | Open Subtitles | وكان هناك دائماً مرشح أو إثنان منتظرين للحصول على وضع الحالة |
| -Şimdi bize orda ne gördüğünü söyle. -Yoksa kendimize başka bir aday buluruz. | Open Subtitles | اما أن تخبرنا مالذي رأيته أو نحن سنرى شخص آخر مرشح لوظيفه جورجيا |
| Bir saat içinde parti ikinci aday olarak adını duyuracak. | Open Subtitles | في غضون ساعة، حملتي ستعلنُ إسمك كـ مرشح محتملٌ للبطاقة. |
| Bir sonraki seçim dönemine kadar her adayın fosil yakıtların kaldırılması konusundaki tavrını ortaya koyacağına inanıyorum. | TED | وبحلول الانتخابات المقبلة، أعتقد أن كل مرشح سيكشف أي موقف يتخذ بشأن إلغاء الوقود الأحفوري. |
| 3 saat içinde bir filtre ve akvaryum alman gerekecek. | Open Subtitles | ستحتاجين لشراء مرشح و حوض لهذا خلال الثلاثة ساعات القادمة. |
| Bir aday fazla dikkat çekmez böylece diğeri kendi gündemini oluşturur. | Open Subtitles | يتوارى مرشح عن الأنظار والآخر يحظي بلحظتها أو لحظتها تحت الأضواء |
| Ama eğer bu kadar çılgın, yabani bir yaratık saatte 40 mil (64 km) yüzüyor ve kendi kanını ısıtıyorsa, balık yetiştiriciliği için iyi bir aday değildir. | TED | ولكن إذا حصلت على هذا المجنون، مخلوق البرية الذي يسبح بسرعة 40 ميل في الساعة ويسخن دمه فهو ليس مرشح لاستزراعه سمكيا. |
| Fakat, onun, araştırmaya bağış yapabilecek iyi bir aday olduğunu söylediler. | TED | لكن قالوا أنه سيكون مرشح جيد للتبرع للأبحاث |
| Efendim, üniversite bursu için bugüne dek gördüğüm en iyi aday. | Open Subtitles | سيدي، هي أفضل مرشح لزمالة رأيته في حياتي. |
| Eğer, sözünüze sadık kalmazsanız efendim yeni bir aday bulmak için çalışmalara... başlayacağız. | Open Subtitles | إن لم تفي بوعدك، فقد صنعت لتوك... عقبة جديدة. وسنذهب لتسوق مرشح جديد. |
| koyuyor.Cumhuriyetçilerden güçlü bir aday yok mu? Siz aday olacak mısınız? | Open Subtitles | أيوجد مرشح جمهوري بإمكانه تشكيل تحدياً قوي، وهل أنت هو؟ |
| Japonya, aday vermek yerine sistem entegrasyonu müteahhitliği istedi. | Open Subtitles | اليابان نشرت فى الاخبار عن تخليها عن إختيار مرشح كبديل لمقاولة تكامل الأنظمة الفرعية |
| Ama yine de sen en etkileyici aday olduğunu kanıtladın. | Open Subtitles | لكنك لاتزال قد أثبت نفسك كأكثر مرشح مثير للإعجاب |
| Benim, 2 kez Oskar ödülüne aday olmuş Viktor Taransky'nin. | Open Subtitles | هل تعلمين لماذا انا فيكتور تارانسكي مرشح مرتين للجائزة الاكاديمية ؟ |
| Olabilir. Ama sen de çok iyi biliyorsun ki bir adayın bile yok. | Open Subtitles | ربما و لكنك واثق انه ليس لديك اي قضيه او مرشح |
| Gelecek hafta, beyni ile ağzı arasına; filtre yerleştirilecek. | Open Subtitles | هي ستركب مرشح بين دماغها وفمها في الأسبوع القادم |
| İki kademeli turbo emiş gücü, üçlü fırça başlığı teflon filtresi ve kemersiz sürüş sistemi var ve o kadar güçlü ki kirin üstündeki kiri emiyor! | Open Subtitles | نظافة مزدوجة و متانة ،سيطرة كاملة،هزاز مرشح محصن صمم وفقا لنظرية الدفع العكسي |
| Üstelik, bu süper simetri parçacıkları karanlık madde olmak için çok güçlü adaylar. | TED | ايضا، تلك الجسيمات الفائقة التناظر هى مرشح قوى ان تكون المادة المعتمة. |
| Tabii ki seni çekecek! Her zaman seni çekiyor! Sen başkanlığa adaysın! | Open Subtitles | بالطبع ستكون تعمل , دائما تعمل عليك, أنت مرشح للرئاسة |
| Şİmdi evet bir İrlandalı adaya destek olabilirim mesela Bir meclis üyesi için. | Open Subtitles | حسنا لقد اقتنعت الآن بمساندة مرشح أيرلندى لنقل كعضو جلس تشريعى |
| Bir 747'nin düşmesi ve başkan adayının hayatına kastedilmesinden başka mı? | Open Subtitles | اضافه الى سقوط طائره فى الماء و تهديد حياه مرشح سياسى |
| Tüm rahip adayları iffet yemini ediyor ama hiçbiri bu yemine sadık kalmıyor. | Open Subtitles | كل مرشح للكهنوت يأخذ نذر العفة، ولا أحد منهم يحترمه هذه هي الحقيقة |
| Algı filtresini kullanıp, arkasına dolanıp, boynunu kırmayı mı kastediyorsun? | Open Subtitles | ما قولك في أن أستخدم مرشح الإدراك هذا لأتسلل من خلفه وأدق عنقه ؟ |
| Rakiplerimizin bile heyecanla beklediği bir adaydan bu kadar rahatsız olman tuhaf şey, Jon. | Open Subtitles | غريب ان تعترض على مرشح حتى المعارضة ترحب به |
| Şu anda, teröristler bir başkan adayına suikast hazırlığı yapıyor. | Open Subtitles | حالياً ، الارهابيون يخططون لاغتيال مرشح الرئاسه |
| hayır,kaybolmazdı, ama bugün ortalıkta dolaşan ünlü yeni şef adayımız varken kahraman olmak istedin. | Open Subtitles | , لا , لن يذهب , في الحقيقة لكن هناك مرشح للزعامة في الأرجاء , طوال اليوم و أنت أردت أن تكون بطلاً |
| Hoşuna gitse de gitmese de sen Demokrat Parti'nin başkan adayısın. | Open Subtitles | انت مرشح الحزب الديمقراطى للرئاسه سواء شئت ام ابيت |
| Bazen sanki adayınız Tanrıya güvendiğimiz kadar kendisine güvenmemizi istiyor. | Open Subtitles | تتكلم وكأنك مرشح وكأن مرشحكم يطلب منا أن نثق به كما نثق بربنا |