İnsanlara şüpheyle yaklaşmak rahatsız edici. Tanrıya daha uzak hissediyorum. | Open Subtitles | أمر مزعج أن أشكّك في الناس، أشعر بالإبتعاد عن الرب |
Lütfen iyice düşünerek izleyin zira bazı sahneler gerçekten rahatsız edici. | Open Subtitles | يرجى العلم أن بعض ما انتم على وشك رؤيته مزعج للغايه |
Dünyada bir çok fotoğraf çekildi... yanımdan geçen kötü rüyalar gibi... | Open Subtitles | حفنةٌ للقطات التقطت من ..أنحاء العالم. تمر بي مثل حلم مزعج. |
Belki yemeğe odaklanmasına izin vermeyen can sıkıcı bir arkadaşı vardı yanında. | Open Subtitles | .. ربما كان لديه رفيق مزعج والذي لم يتركه يركز على مايأكله |
Yediklerimden tut, soluma şeklime, ayın evrelerine... annenin her söylediğim ve yaptığım şeyi... yorumlamasının ne kadar sinir bozucu olduğunu anlatamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أخبركِ كم هو مزعج بأن أمكِ تفسر كل شيء أقوله وأفعله إلى ما آكله وكيف أتنفس ومراحل القمر |
Çevredekiler gürültülü bir kulübün açılıp da sessizliği bozmasını istemez. | Open Subtitles | الجيران لا يريدون نادي مزعج يأتي عندهم ويزعج هدوئهم، وصدقني |
Bak, üzücü olduğunu biliyorum, ama gerçekten sadece kağıt üzerinde evliyiz. | Open Subtitles | أعلم أنه أمرٌ مزعج لكن للأمانة ما زلنا متزوجين على الورق |
Brooklyn'den rahatsız edici ve hiç popüler olmayan biri olarak düşündüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد انه مزعج ولا يحظي بشعبيه كما أنه من بروكلين |
Ayrıca en rahatsız edici kişiyi bulmanızı istiyorum ve onunla iletişim kurun. | TED | ما أريده منكم أن تفعلوه هو أن تجدوا أكثر شخص مزعج وأن تتواصلوا معه. |
Bugün, rahatsız edici bir soruyla ve onun aynı şekilde rahatsız edici cevabıyla ilgili konuşmak üzere buradayım. | TED | أنا هنا لأتكلم عن سؤال مزعج وله اجابة تتساوى له بالازعاج. |
Fakat rahatsız edici bir vızıldama bütün huzuru bozuyor, gitgide yaklaşıyor, yaklaşıyor, yaklaşıyor. | TED | ولكن يأتي بعد ذلك أنين مزعج ليعكّر الصفو، ويقترب أكثر فأكثر فأكثر. |
Şimdi uyanacağım ve bunların hepsi kötü bir rüyadan ibaret olacak. | Open Subtitles | أنا متأكدة أني فقط في كابوس مزعج وغدا سـينتهي هذا الكابوس |
Şu anda bütün oyunlar kapalı. Çok kötü bir durum. | Open Subtitles | الأن كل الألعاب يجب ان يتم أغلاقها هذا مزعج جداً |
Kale duvarlarının sınırları kötü bir rüya gibi geride kalmıştı. | Open Subtitles | كما هي حدود جدران القلعة تتلاشي من خلفي كحلم مزعج |
Ben kayboldum. Evren acımasız ve can sıkıcı bir bulmaca. | Open Subtitles | لا أعلم، أنا محتار فهذا الكون لغز قاسي و مزعج |
Biraz can sıkıcı bir şey ama, arabamı tamire verdim. | Open Subtitles | هذا مزعج قليلاً، ولكني اضطررت لوضع سيارتيفيالإصلاح. |
Ama E Grubu onun için sinir bozucu bir yerdi. | Open Subtitles | احيانا كنا نشعر ان وجوده في الكتيبه امر مزعج له |
Uçarken çok gürültülü oluyor. Hiçbir şey duymuyorum. | Open Subtitles | ،إن الأمر مزعج بالأعلى لا يمكنني سماع شيء |
üzücü olduğunu biliyorum efendim ama biz sadece emirleri uyguluyoruz. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر مزعج يا سيدتي ولكننا نتبع الأوامر فقط |
Doğru olabilir ama aynı zamanda gıcık bir isim. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | قد يكون هذا صحيحاً، لكنه مزعج أيضاً، أعرف ذلك |
berbat bir kaydı olan son derece sıkıntılı bir F.B.I. ajanı dokuz yaşındaki bir çocuğu kaçırdı. | Open Subtitles | شخص مزعج من الاف بي اي ومسجل حقير خطف ولدا عمره 9 سنوات |
Merlin sadece bir uşak ama tanıdığım en baş belası uşaktır. | Open Subtitles | إنهُ مجرد فتىً خادم لكنهُ اكثر خادم مزعج عرفتهُ على الإطلاق |
Yukarıda büyük bir gürültü koptu, ama Selena'yı bir türlü bulamıyorum. | Open Subtitles | أسمع رعد مزعج بالأعلي لكني لا أستطيع إيجاد سيلينا بأي مكان |
Sizler, sertçe ve uzun bir süre sikmek istediğim embesil, toy, aptal, çocuksu mağara adamı, kıl yumağı, tek kromozomlu iğrenç, kültürsüz ve cahil götoşlarsınız. | Open Subtitles | و مهرج و طفولي الأفعال و كرجل الكهف كث الشعر ، شهواني مزعج ، غير متعلم أحمق جاهل ، و أنا أريد أن أضاجعك بقوه |
Bakın seve, seve yardım ederim ama bu kadarı da insanı rahatsız ediyor. | Open Subtitles | يا إلهي إسمع أنا أسعد بالتعاون لكن هذا مزعج |
Gördüğüm en sıkıcı velet. | Open Subtitles | أتذكرك, أكثر طفل مزعج بغيض قابلته على الإطلاق |