Hiçbir Tok'ra ortakyaşamı isteksiz bir konukçu ile kalıcı olarak birleşmek istemez. | Open Subtitles | لا يوجد سمبيوت توك رع يختار الارتباط مع مضيف غير راغب للنهاية |
Çaresizlik içinde olgunlaşmadan önce bir konukçu aramış olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يحصل على جسم مضيف قبل أن يكتمل نضجه |
Beni zavallı bir ev sahibi olarak düşünmelisiniz, Bay Kane. | Open Subtitles | أوه، أنت يجب أن تفكرني مضيف فقير جدا، السيد كان. |
Bir mücevher kanalı sunucusu evine gidip kafasına sıkarsa suçlusu sen olabilirsin. | Open Subtitles | إنْ ذهب مضيف قناة ،بيع الحُلىّ لمنزلك الليلة ونسف مخه أمامك ستكون مسؤول قانونياً |
Şimdiye kadar patojenin okyanusta konak bulabilmesi için iyi şansa ihtiyacı olduğu düşünülüyordu. | TED | وحتى الآن، كان من المُعتقد بأن الفيروسات المسببة للأمراض بحاجة للحظ الجيد لتجد مضيف في المحيط. |
Larva yaşayan bir konakçıya geçmişse o zaman konakçı besini olur. | Open Subtitles | إذا انتقلت اليرقات إلى داخل مضيف حي حينها يصبح ذلك المضيف هو الغذاء |
Gönüllü bir konukçu değilseniz,... ..Jolinar'ı sizin öldürmediğinizi nereden bileceğiz? | Open Subtitles | إذن إذا لم تكونى مضيف متطوع كيف نعلم أنك لم تقتلى جولنار بنفسك ؟ |
Zorla konukçu almadığınız için, Goa'uld çoğunlukla konukçuyla beraber ölüyor. | Open Subtitles | بما أنكم لا تأخذون مضيف غصبا و بهذا يموت الجواؤلد مع مضيفه |
Goa'uld saklanmak için konukçu değiştirebilir, Malk-shur'lu Jolinar gibi. | Open Subtitles | الجواؤلد يمكنه القفز من مضيف لأخر كما فى حالة جولنار بنت ماكشور |
Mobilyaları, tasarımcının aslında iyi bir ev sahibi olması gerektiğini ve misafirlerin ihtiyaçların tam olarak karşılamaları gerektiğini söyler. | TED | والشيء عن أثاثهم هو أنهم قالوا ان دور المصمم كان في الأساس من مضيف جيد، توقع احتياجات الضيف. |
Hayatının her günü mutlu olsaydın insan olmaz, bir spor gösterisinin ev sahibi olurdun. | Open Subtitles | يا الآن، إذا أنت كنت سعيد كل يوم من حياتك، أنت لن تكون إنسان، أنت ستكون مضيف عرض ألعاب. |
Madem ki Qi ev sahibi ve Lu misafir biz de Soylu Qi için karşılama selamını rica ediyoruz. | Open Subtitles | منذ كي كان مضيف ولو ضيفة نحن نطلب من نوبلز تشى الترحيب |
Program sunucusu konusunda ciddi miydi? | Open Subtitles | هل هي جادة بشأن أمر مضيف برامج الألعاب هذا؟ |
Eğer bir talk show sunucusu olmak istiyorsan komik olsan iyi olur. | Open Subtitles | إذا تريد أن تكون مضيف البرنامج سيكون أفضل إذا كنت مضحك |
Goa'uld sadece konak bir beden aldığında güçleniyor. | Open Subtitles | فقط عندما يحصل الجواؤلد على مضيف يصبح اقوى |
Larva yaşayan bir konakçıya geçmişse o zaman konakçı besini olur. | Open Subtitles | إذا انتقلت اليرقات إلى داخل مضيف حي حينها يصبح ذلك المضيف هو الغذاء |
Eline bir kaşık alır, bununla kendine ortamda bir gerekçeyle gezinmekte olan bir hostes havası verir, ve hızlıca koridordan uçağın sonuna doğru ilerler. | Open Subtitles | و قام بأخذ ملعقة لإعطاءه الإنطباع بأنه مضيف و أسرع خلال ممر الطائرة |
En çok iki gün içinde bir konukçuya geçmesi gerek. | Open Subtitles | - يجب أن يأخذ مضيف جديد اليوم -اثنان على الأكثر |
Goa'uld'lar saldırıyordu. Jolinar'un konukçusu öldürülmüştü. | Open Subtitles | كان الجواؤلد يهاجمون ، و قد قتل مضيف جولنار |
- İyi bir ev sahibisin, Johni. - Sağ olun, Bayım. | Open Subtitles | "أنت مضيف رائع , "جوني - شكرا لك سيدي - |
Konuklarına yeni haberleri iletmek isteyen zavallı bir ev sahibiyim. | Open Subtitles | إنه مضيف رديء من يبقي ضيوفه بعيدين عن الأخبار المحلية |
Sen en fazla radyo spikeri olursun. Tamam mı? | Open Subtitles | إنّك مضيف أذاعي عام على مستوى عالي، إتفقنا؟ |
Rahatsızlık verecek. Her koridora kamarot yerleştirip durumu açıkla... | Open Subtitles | ضع مضيف في كل ممر واخبرهم بأنني اذا رأيت... |
Oyun şovu sunuculuğu. | Open Subtitles | ماذا ؟ مضيف لبرنامج ألعاب ماذا ؟ |
Bağışçımın isteyeceği son şey klor dolu saçlı bir ev sahibidir. | Open Subtitles | آخر ما تحتاجه حملة التبرعات هو مضيف ذو شعر قاسي بسبب الكلور |
Ancak sizin gibi seçkin birisiyle birlikte ev sahipliği yapılması halinde yardım gecesi daha başarılı olur. | Open Subtitles | , تخيل بأن مضيف مشارك مثلك رجل مقام اجتماعي سامي , قد يجعل الليلة أكثر نجاحا من العمل الخيري |