Bugün çok cazip bir teklif aldım. Ürün sözcülüğü yapacaksın. | Open Subtitles | حسنا,لقد حصلت على عرضٍ مغر للغاية هو بان تصبح المتحدث باسم منتج معين |
Sıcak yemek cazip geliyor. Ama silaha da hayır diyemeyeceğim. | Open Subtitles | الطعام الساخن مغر بحق، لكن لا يمكنني رفض سلاح |
Çok cazip, ama hâlâ ikna olmadığıma temin ederim sizi. | Open Subtitles | شىء مغر جداً لكن أؤكد لك أننى ما زلت لم أقتنع |
Birisi daha baştan çıkarıcı yeni bir faşizm türünün çıkması, bununla birlikte diktatörlüklerin tam olarak faşist olmayabileceği ama tüm verileri kontrol altına alabileceği. | TED | أحدها هو عودة ظهور شكل مغر من الفاشية، وبجانب ذلك، ديكتاتوريات قد لا تكون فاشية تمامًا، ولكنها تتحكم في جميع البيانات. |
Teklifinin çok çekici geldiğini itiraf etmeliyim. | Open Subtitles | عليَّ الاعتراف بأن عرضه مغر |
Biliyorum ama hala cazip olan bu. | Open Subtitles | أجل ، أعرف هذا ولكنه مازال مغر |
cazip bir teklif, ama kesin konuşamam. | Open Subtitles | هذا عرضٌ مغر و لكن لست متيقناً من ذلك |
cazip. | Open Subtitles | مغر |
Bu çok cazip bir teklif. | Open Subtitles | كم هذا مغر |
Bu oldukça cazip bir teklif. | Open Subtitles | هذا عرض مغر |
cazip... cazip. | Open Subtitles | ! هذا مغر |
İnsan her gün bu kadar çok paranın çevresinde olunca baştan çıkabilir. | Open Subtitles | لمراقبة السائق و مساعده انه مغر جدا عندما يكون واحد حولك لديه هذا النقود الكثيرة كل يوم |
Aşk gibi baştan çıkarıcı bir dalga olarak geliyor ve geride kırılmış bedenler, kırılmış ruhlar kırılmış kalpler ve acı bırakıyor. | Open Subtitles | و يأتي ذلك مثل موجة مغر مثل الحب و يترك أجسادا مدمرة و روحا مكسورة قلوب مكسورة و ألم |
19 yaşında baştan çıkarıcı bir stajyer olacağım. | Open Subtitles | وأنا المرفقة كما مغر المتدرب البالغ من العمر 19 عاما . |
Bu gerçekten çok çekici. | Open Subtitles | حسناً ، هذا مغر جدا، حقاً |