| Tam öbür tarafa gitmek üzereydim ki, bir melek bana seslendi, ve gözlerimi açtığımda, tatlı, tatlı Jason'ınımı baş ucumda gördüm. | Open Subtitles | اني أوشك أن اعبر إلى الجانب الآخر، عندما سمعت صوت ملاك يصيح وعندما فتحت عيوني رأيت الجميل الجميل جيسني واقف امامي |
| Herkes size melek diyor diye, sahiden melek olduğunuzu mu sanıyorsunuz? | Open Subtitles | فقط لأن كل شخص يدعوكم بالملائكـة ، أتعتقدوا أنكم حقا ملاك |
| Küçükken yuvarlak bir yüzüm olduğundan melek olduğumu sanırdım cidden. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة كنت اعتقد انني ملاك لان وجهي دائري |
| Bu resimde, hayatımın gerçek meleği olan annem ile birlikteyim. | TED | ها أنا مع والدتي والتي هي ملاك حقيقي في حياتي. |
| Biri bana her meleğin eşsiz olduğunu hatırlatmıştı ve bunu senin yaptığını anladım. | Open Subtitles | شخص ما ذكـَّـرنى بأن كل ملاك فريد فى نوعه وكنت أعرف أنه أنتِ |
| Daha da konuşurdum ama dua et, bugün bir meleğim. | Open Subtitles | اود ان اقول اكثر لكن من حظك انني ملاك اليوم |
| Bir kilise veya üzerinde melek olabilecek bir yer bulmalıyız. | Open Subtitles | ابحثوا عن كنيسة أو اي شيء قد يكون بجانبه ملاك |
| Yeminli mali müşavirinin karısı ona bir melek gözüktüğünü söylemiş. | Open Subtitles | زوجة محاسب الضرائب أدّعت بأنه تم لمسها عن طريق ملاك |
| Tanrı mısın, melek mi yoksa damarlarımdaki kanı donduran şeytan mı? | Open Subtitles | هل أنت إله أو ملاك أو شيطان يجمد الدم في عروقي؟ |
| Her zil çaldığında, bir melek gibi kanatlanacak halim yok. | Open Subtitles | في كل مرة يرن الجرس هناك ملاك يحرم من أجنحته |
| Burada güvende hissediyordum sonra kapılar kapanıp garip bir melek geldi. | Open Subtitles | شعرت بالأمان هنا، وبعد ذلك ، أغلقت الأبواب ووصل ملاك عجيب. |
| Deponun kapısı açıldığında, bana doğru sırıtışını görünce, bir melek gördüm sandım. | Open Subtitles | عندما فُتح باب المخزن، و رأيت وجهك يتأرجح أمامي، إعتقدت أنك ملاك. |
| Ben bunu zihnimde bu karikatürdeki gibi omuzlarımızda oturan melek ve şeytan figürleriyle tasarlıyorum. | TED | فكرت نوعاً ما كهذا الكرتون أشيطان أم ملاك يجلس على أكتافنا. |
| Tam 4 ay boyunca sözümona iyilik meleği beni izledi. | Open Subtitles | لمدة أربعة شهور ، كانت ملاك الرحمة المزعومة هذه تفحص |
| Güneydoğu Asyada Ölüm meleği denilen bir suikastçi ortaya çıktı. | Open Subtitles | كان هناك قاتل من جنوب شرق اسيا يدعى ملاك الموت |
| İncil, 'Ölüm meleği Tanrı'nın kötüye karşı kullandığı askeridir' der. | Open Subtitles | الانجيل يقول ان ملاك الموت هو مرتزق الرب ضد الشر |
| O zaman sana kendini adamış bir koruyucu meleğin olmalı. | Open Subtitles | حسناً، لا بدّ أن لديك ملاك حارس متخصص بالاهتمام بك |
| Henüz onları kazanamadım. Bu yüzden 2. sınıf bir meleğim. | Open Subtitles | لم أحصل علي جناحيّ بعد لذلك أنا ملاك من الدرجة الثانية |
| Tanrım, sen gerçek bir meleksin. Benimle Londra'ya gelir misin? | Open Subtitles | يا إلاهي, انتي فعلآ ملاك أتودين العودة معي إلى لندن؟ |
| Biraz dinamit sözü verirsek Angel'ı araç bulmaya ikna edebilirim. | Open Subtitles | ممكن ان احصل على ملاك لكى يجد لنا طريق قصير |
| Buradaki diğer restoranların sahibi gibi, o da bizi sevmez. | Open Subtitles | وكحال أغلب ملاك المطاعم الأخرى هنا، هو لا يحب وجودنا. |
| "Herhalde cennetteki en genç meleğe benziyordu" demiştin, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أنت قلت بأنها لا بد وأنها مثل ملاك السماء الصغير، هل تتذكر؟ |
| Ama tamamıyla benim suçumdu, çünkü o gerçekten bir melekti. | Open Subtitles | يبدو أنـّي مُتهم بالمذنوبية. لكن ، أتعلمون أنا الخاسر، لأنها حقاً ملاك. |
| Kanatsız melekle ortalıkta görünmekten hoşlanacağımı sanmıyorum. | Open Subtitles | أظنني لا أحب أن يراني الجميع بصحبة ملاك بدون جناحين |
| Çünkü düşmüş bir melektir. Eskiden Tanrı'nın gözdesiymiş. | Open Subtitles | لأنّه ملاك منبوذ، وقد كان المفضّل عند الله |
| Ben ölüm meleğiyim. Arınma zamanı geliyor. | Open Subtitles | أنا ملاك الموت وقت تطهير الأرواح على الأبواب |
| Tatlım, ne zaman bir koca hata yapsa melekler kanatlanır. | Open Subtitles | لقد تقلق لن يخرب زواج رجل تزوج ملاك بأجنحة حسنا،حبيبتي انت كاملة |
| Ama onlarla birlikte, madenin Sahipleri de aynı kaderi paylaşıyorlar. | Open Subtitles | ستكون إذن مشيئة ملاك المنجم هي أن يحظوا بنفس المصير |
| Babası ona müzik meleğini yollayacağına söz vermişti. | Open Subtitles | وعدها أبوها بأنه سيرسل لها ملاك الموسيقى |