| Ve oldukça uzun süre önce ilk başarılı bilgisayar virüsünü yazdığımda başladı. | TED | وبدأ منذ فترة وجيزة عندما كتب أحدهم أحد أنجح فيروسات الحاسب الاَلي |
| Bunu bir süre önce arkadaşı ve meslektaşı olarak bana söylemişti. | Open Subtitles | وكصديق و زميل لقد اخبارنى منذ فترة طويلة بانة يتمنى ذلك |
| McDonald'sa gittiler orada oturdular, Uzun zamandır ilk kez birbirleriyle konuştular, birbirlerini dinlediler. | TED | ذهبوا إلى ماكدونالدز وجلسوا وتحدوثوا وسمعوا بعضهم البعض للمرة الأولى منذ فترة طويلة. |
| Buna rağmen Uzun zamandır beklediğim her şeyden daha güçlü hissettim o an. | TED | مع ذلك، كان الشعور أقوى من أي شيء آخر توقعته منذ فترة طويلة. |
| Aslında, bilim insanları uzun zaman önce, hatta Natalia'nın keşfinden de önce, develerin kökeninin gerçekte Amerika'ya ait olduğunu biliyorlardı. | TED | حسنا، لقد عرف العلماء منذ فترة طويلة، كما تبين، حتى قبل اكتشاف ناتاليا، أن الجمال في الواقع من أصول أمريكية. |
| Daha bugün tanıştık ama beni uzun süredir sevdiğini söylüyorsun. | Open Subtitles | تقابلنا اليوم ورغم ذلك تقول أنك احببتنى منذ فترة طويلة |
| Epeydir kuşkulandığım şeyi kanıtlıyor efendim. | Open Subtitles | هذا يؤكد شكوك كانت لدى منذ فترة ، يا سيدى |
| Bir süre önce bana planım var mı diye soruyordunuz. | Open Subtitles | منذ فترة قصيرة البعض منكم سالني إذا كان لدي خطة |
| Kadınları çok seven biri olarak, bunu çok uzun süre önce öğrenmen gerekirdi. | Open Subtitles | الرجل الذى يُحب إمرأة مثلك كان يجب أن يتعلم ذلك منذ فترة طويلة |
| Kısa süre önce bu eve şan üstüne şan katıyordu. | Open Subtitles | لقد جلب لهذا البيت شرفاً عظيماً ليس منذ فترة بعيدة |
| Öyle Uzun zamandır böyle hitap ettim ki, kimse başka bir isimle tanımıyor. | Open Subtitles | لقد كنت أناديها بهذا الإسم منذ فترة طويلة لا أحد يناديها بإسم آخر. |
| Çünkü Uzun zamandır çalışıyorum ve kazandığım parayla hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | لأني أعمل منذ فترة طويلة ولا أفعل أي شيء بذاك المال |
| Bu işten Uzun zamandır haberdardık, ama adaya giriş noktasını çözemiyorduk. | Open Subtitles | نحن نتعقب هؤلاء الشباب منذ فترة, ولكننا كنا نجهل مكان المبادلة |
| Yani, sen ve o beraberce oturursunuz. Onu uzun zaman önce görmem gerekirmiş. | Open Subtitles | أعني ، أنت وهو مناسبين معاً كان علي معرفة ذلك منذ فترة طويلة |
| Birçoğumuz senin uzun zaman önce Kraliçe olman gerektiğine inanıyor. - Evet. | Open Subtitles | الكثيرات منا يعتقدنَ أنه كان يجب أن تكوني الملكة منذ فترة طويلة |
| Hakkınızda, uzun zaman önce olmuş bir şeyi öğrendiği için mi? | Open Subtitles | ماذا، لأنَّه وَجد شيئاً عنكِ؟ شيئاً حدث منذ فترة طويلة، ها؟ |
| Bunu benden daha uzun süredir yapıyorsun. Şuna yanıt ver. | Open Subtitles | إذن أنت كنت تقومين بهذا منذ فترة أجيبيني على هذا |
| uzun süredir bu işteyim ve bence sen bu işi yapabilirsin. | Open Subtitles | أنا أقوم بهذا العمل منذ فترة طويلة وأعتقد أن لديكِ مايلزم |
| Çünkü çok uzun süredir buradayım ve çok fazla çalıştım. | Open Subtitles | لأننى أعمل هنا منذ فترة و كنت أجتهد كثيراً بالعمل. |
| Bunda çok iyiyim, Albay. Bu işi Epeydir yapıyorum. | Open Subtitles | انا جيد جدا فى هذا , كولونيل انا أعمل فى هذا منذ فترة |
| Çok uzun zaman önceydi, şu an olanlarla hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | منذ فترة طويلة للغاية ما لا يعني شيء بما يحدث الآن |
| Ne zamandır tatil yapmamıştım. Yavaş yavaş alışıyorum. -Seni yargılamıyorum. | Open Subtitles | انظر,انا لم احصل على أجازة منذ فترة وها انا الان احاول الخروج من دائرة العمل. |
| O yaz bir süredir hasta olan bir hemşiremiz vardı. | TED | في ذلك الصيف كانت لدينا ممرضة كانت مريضة منذ فترة. |