Bu bilge doktorların, senden daha üstün olduklarını anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تشعرين أن هؤلاء القضاة المثقفين أكثر حكمة منكِ ؟ |
Sense bana bir soru soruyorsun ve birden soğuyorum senden. | Open Subtitles | أنتِ تسأليني سؤالاً وأنـا لا أودّ ذلك منكِ بعد الآن |
Ben senden böyle bir şey istemedim. sen istediğini söyledin. | Open Subtitles | أنا لم أطلب منكِ ذلك، أنتِ قلتِ بأنّكِ تريدين ذلك |
İstersem sana kaba kuvvet uygularım. senden iki kat güçlüyüm. | Open Subtitles | يمكنني استخدام القوة معكِ إن أردت، فأنا أقوى منكِ بكثير |
Ve bunu nasıl yaptığını bilmiyorum çünkü kimse senin kadar zeki değil! | Open Subtitles | و من الصعب أن تدركين ما تفعلينه لأن لا أحد أذكى منكِ |
Artık seni bir daha görmek istemiyorum ve şunu imzalamanı istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أراكِ مجدداً لذا فأريد منكِ توقيع هذه الورقة |
Ben yeterince büyüdüm ve sizden emir almaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لقد أصبحت بالغاً و لست ملزما أن أتلقى الأوامر منكِ |
Beni buraya kilitliyorsun ha! Sezi kabiliyetim senden geliyor demek ki! | Open Subtitles | يبدو أنك تقفل علي الأبواب لقد حصلت على مهارات المحقق منكِ |
Yoksa senden daha büyük başka bir kız bulmam lazım. | Open Subtitles | إذا لا، سأحتاج أن أجد فتاة أخرى أكبر منكِ سنًا. |
Yeni çocuk geldi. senden çok daha şirin ve küçük. Eminim çabuk gider. | Open Subtitles | طفلة جديده ، أكثر لطفًا منكِ وأصغر ، أنا واثقه انها ستذهب بسرعه |
Son birkaç gündür annenle ikimiz senden haber alamayınca sadece kontrol etmek istedik. | Open Subtitles | اسمعي، لم نتلقَّ اتّصالاً منكِ منذ يومين لذا أردتُ و والدتكِ الإطمئنان عليكِ |
Ben senin annenim ve iki aydır senden haber almadım. | Open Subtitles | أنا امك, كما أنني لم أسمع منكِ شيء منذ شهرين |
Bugün öğleden sonra senden bir anahtar alan kıza rastlamıştım da. | Open Subtitles | لأنني صادفت فتاة حصلت منكِ على مفتاح بعد ظهر هذا اليوم |
Bir daha asla geri alamayacağın bir parçanı senden götürecek. | Open Subtitles | سيأخذ جزءٌ منكِ إلى مكان بعيد ولن تستطيعين إستعادته أبداً |
sana daha önce hiç sormadığım bir şey sormak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أطلب منكِ شىء لم أطلبه منكِ من قبل |
sana on kez karımın kayıtlarını Mount Sinai'ye transfer etmeni söyledim. | Open Subtitles | لقد طلبت منكِ عشر مرات أن تنقلي سجلات زوجتي لجبل سيناء |
- sana, eşim olur musun diyorum. - Evet, biliyorum. | Open Subtitles | ـ أنا أطلب منكِ أن تكونين زوجتي ـ أجل، أعلم |
İki haftada senin iki yılda ilerlediğinden daha çok ilerledim. | Open Subtitles | خلال اسبوعين اصبح لدي منصب اعلى منكِ تطلب منكِ عامين |
Eğer bunu gecede üç kere yapabilirsen, seni bir Patlayan Kız yaparım. | Open Subtitles | لو كان بإستطاعتكِ القيام بهذا ثلاث مرات في الليلة سأجعل منكِ محترفة |
- Ayrıca teğmenim bir çok kadın sizden daha güzel kokuyor. | Open Subtitles | لقد لاحظت أيضاً أيها الملازم أن معظم الفتيات رائحتهم أفضل منكِ |
Bu arada seninle işim bittiğinde partideki en çekici kadın olacaksın. | Open Subtitles | وعندما انتهي منكِ فستكونين أكثر النساء إثارةً في اجتماع لمّ الشمل |
Bu söylediğin çok kötü bir şey. Sırf annem fakirdi diye. | Open Subtitles | . هذا كلام خَبيث منكِ ذلك لأن أميّ كانت فقيرة فحسب |
sana daha çok kızması için bir bahane vermek istemiyordun. | Open Subtitles | و انتِ لم تريدى ان تعطيها سبب لتصبح غاضبه منكِ |
Böyle bir şeyin elinden alınmasının nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | ليس لديك أي فكرة كيف أن شيء مثل هذا يؤخذ منكِ.. |
Evet öyleydin ve şu an yaptığın şeyi yapmanı istemezdi. | Open Subtitles | نعم ، أنتِ كذلك وما كان ليريد منكِ القيام بهذا |