Doğum günü için onu davet ettik. Ona bir pasta yaptık. | Open Subtitles | .لقد دعوناها هُنا من أجل عيد ميلادها .لقد حضرنّا لها كعكة |
Doğum günü için ona özel bir gün planlamamız gerekiyordu ama tamamen çuvalladık. | Open Subtitles | كان علينا التخطيط ليوم مميز من أجل عيد ميلاده، لكننا لم نفعل البتة. |
Şükran günü için eve mi dönüyorsunuz? | Open Subtitles | أهلا, هل ستعودين للبيت من أجل عيد الشكر؟ |
Hey, oğlum, sonunda doğum günün için eve geldin demek! | Open Subtitles | يا بنى ، لقد عدت أخيراً إلى البيت من أجل عيد ميلادك |
Doğum günüm için bana alacağın atı. | Open Subtitles | الحصان الذي كنا سنشترية من أجل عيد ميلادي |
Bronz bir tenin cadılar Bayramı için iyi bir kostüm olacağını ben düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد فعلاً أن الرجل المحروق من الشمس زي جيد من أجل عيد القديسين |
Bir resim annesinin doğum günü için alınan O sahip oldu. | Open Subtitles | . لقد كانت تأخذ صورة من أجل عيد ميلاد أمها |
Babama babalar günü için birşeyler bakıyorum. | Open Subtitles | أحاول إيجاد شيء مناسب لأبي من أجل عيد الأب |
- Doğum günü için yarın akşam onu yemeğe götürüyorlar. | Open Subtitles | - سنذهب خارجاً الى الغداء- من أجل عيد ميلادها غداً |
Şükran günü için sekiz kişi geliyor yani oldukça kalabalık olacağız. | Open Subtitles | حسناً، أنا حصلت على 8 أشخاص من أجل عيد الشكر لذلك يجب أن أشعر أنه مكتمل تماماً |
Şükran günü için bizim evde kalacak. | Open Subtitles | أجل، حسناً، هو سيبقى معنا من أجل عيد الشكر |
Şükran günü için gelebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنه يمكنني القدوم من أجل عيد الشكر |
Bu hafta Şükran günü için erken çıkıyorum. | Open Subtitles | أرحل مبكرة هذا الأسبوع من أجل عيد الشكر. |
I-80 üzerindeki vampirler ve ghoullar belki Anneler günü için geliyorlardı. | Open Subtitles | كل مصاصي الدماء واآكلي لحوم البشر في مسيرتهم.. ربما هم يزحفون من أجل عيد الأم |
Senin için değil. Nathan'ın doğum günü için. | Open Subtitles | أنه ليس لك أنه هدية لناثان من أجل عيد ميلاده |
Ben de doğum günü için ne yapacağımı düşünüyordum. Çok tuhaf. | Open Subtitles | كُنت أتسائلُ عما كُنت سأفعلهُ من أجل عيد ميلاده ، إنهُ أمرٌ غريب. |
Bunu doğum günün için saklıyordum ama, sanırım buna artık ihtiyacımız var. | Open Subtitles | كنتُ أحتفظ بها من أجل عيد ميلادك و لكن أعتقد أننا بحاجتها الآن |
Senin doğum günün için aileyi bir araya getirmek konusunda ısrar ediyorlar. | Open Subtitles | لقد أصرا على تجميع العائلة معاً من أجل عيد ميلادكِ |
16. yaş günün için baban sana bir kaset hazırladı. | Open Subtitles | من أجل عيد ميلادك السادس عشر والدك يصور شريطاً |
Yaklaşan doğum günüm için lüks bir gemi kiralayıp denizde parti verelim mi? | Open Subtitles | ربما ينبغي بي استئجار سفينةً فاخرةً واحظى بحفلةٍ مدهشةٍ على البحر من أجل عيد ميلادي القادم؟ |
Bu akşam Cadılar Bayramı için ne planın var? | Open Subtitles | ما الذي ستفعلينه الليلة من أجل عيد جميع القديسين؟ |
Tamam, doğum günümde bir şey yapmıyoruz. | Open Subtitles | حسنـاً،نحن لانفعـل أي شـيء، من أجل عيد مـولدي |
Tara'nın doğum gününde burada olacak. | Open Subtitles | قالت أنها ستعود من أجل عيد ميلاد تارا |