Bu ceketi parçalara ayırmak çoğu zaman Daha çok para ve zaman gerektiriyor. | TED | ولذلك كثيراً ما يتطلب الأمر المزيد من الوقت والأموال لتفكيك سترة مثل هذه. |
Nasıl olur da dişlerimize aklımızdan Daha çok zaman ayırırız? | TED | كيف نقضي المزيد من الوقت في العناية بأسناننا مقارنة بعقولنا. |
Günün saatleri geçtikçe gölgelerin nasıl hareket ettiğini öğrendiğimden alınıp eve götürülmeden önce ne kadar süre kaldığını anlıyordum. | TED | كما تعلمت كيف يتحرك الظل مع مرور ساعات النهار، فهمت كم من الوقت سيكون قبل أن يتم أخذي للمنزل. |
Sence Andy ne zamandır cinsel olarak kendini yetersiz hissediyor? | Open Subtitles | كم من الوقت تعتقد أن اندي لم يكن راض جنسيا؟ |
Ama gün gün baktığımızda hâlâ arabayla çok vakit geçiriyoruz. | TED | ولكننا ما زلنا نقضي الكثير من الوقت في السيارت يوميًا. |
Peki normalde iş yerinden birini baştan çıkarman ne kadar sürer? | Open Subtitles | حسناً, كم من الوقت يأخذ منك اغراء احد زملاء العمل عادةً؟ |
Unutmayın fazla zamanımız yok efendim. Biletlerimi almam gerekiyor. Saçma. | Open Subtitles | تذكر, ليس لدينا الكثير من الوقت, على أن أحضر التذاكر |
Bu Daha fazlasını görmek için Daha çok zaman demek değil. | TED | لا يعني هذا أنك بحاجة لقضاء المزيد من الوقت لرؤية المزيد. |
ve kanda dolaşmaya devam edecekler. Tümörü bulmak için Daha fazla zamanları olacak. | TED | وبالتالي سوف تستمر في السريان خلال الدم وتتيح مزيداً من الوقت للوصول للورم |
Keşke beraber Daha çok vaktimiz olsaydı, umarım başka zamana, değil mi? | TED | وددت لو كان لدينا مزيد من الوقت معاً، لكن هذا لوقت أخر. |
Şimdi, bir süre Daha dişlerini sıkmaya devam et. Silahşor ben aksini söyleyene kadar burada kalacak. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | الآن ، صك على أسنانك للقليل من الوقت بعد المقاتل يبقى حتى أقول خلاف ذلك , هل تفهم ؟ |
Ne kadar olduğu hakkında kimse kesin bir şey söyleyemiyor. | TED | كم من الوقت بالضبط؟ لا يستطيع الناس معرفة ذلك حقا. |
Ve ne kadar süre devam edecek? Ve bunun anlamı nedir? | TED | وكم من الوقت مازلنا نفعل ذلك ؟ وماذا يعني ذلك ؟ |
Böyle bir şey hatırlamıyorum. Bu iş ne kadar sürecek? | Open Subtitles | لا أتذكر شيئاً كهذا كم من الوقت سيستمر ذلك ؟ |
- Ama madem ki sordun... - Hayır, ne zamandır uyumuyorsun? | Open Subtitles | لكن منذ متى وأنت تسأل لا, لكم من الوقت لم تنم |
Evet ama bu sırrı ne zamandır sakladığımı öğrenince polisler bana inanmayacak. | Open Subtitles | لكن الشرطة لن تصدق هذا عندما يكتشفون لكم من الوقت أخفيت الأمر |
Kendimiz için bir şeyler seçerken çok fazla vakit harcarız ve yapabileceğimiz müşterek seçimlere çok az kafa yorarız. | TED | لقد قضينا الكثير من الوقت في اختيار الأشياء لأنفسنا و بالكاد تنعكس على الخيارات المجتمعية التي يمكننا القيام بها |
İşe yararsa, tüm kasabaya yetecek kadar hazırlaman ne kadar sürer? | Open Subtitles | اذا نجح، كم من الوقت يستغرق لعمل ما يكفي البلدة بأكملها؟ |
Pek fazla zamanımız kalmadı. Er ya da geç bizi bulurlar. | Open Subtitles | الآن، ليس لدينا الكثير من الوقت عاجلاً أو آجلاً سيكشفون موقعنا |
Ne kadar uzun süre ayrı kalırsam kalayım öldüğümü düşünmeyin. | Open Subtitles | ليس مهما كم من الوقت سأتغيب لا تعتقدوا اننى مت |
Umut edelim de bir anlaşmaya varsınlar ve bizi bir süre serbest bıraksınlar. | Open Subtitles | دعنا نأمل أنهم يمكنهم التوصل إلى اتفاق وان يتركونا لحالنا لفترة من الوقت. |
Çünkü tatilden önce arkadaş edinemem için çok az zamanım vardı. | Open Subtitles | أما ألان فلدى مزيد من الوقت لمعرفة أصدقاء جدد قبل الصيف |
O nedenle kendi işini kendin yapman için mükemmel bir zaman. | Open Subtitles | هذه كمية مناسبة من الوقت لكي تذهب و تقوم بذلك بنفسه |
- Öyleyse sonra birer içki içelim. uzun zaman oldu. | Open Subtitles | لنحضر مشروبًا في وقت آخر، فقد مر الكثير من الوقت. |
Bu zamanın içinde öyle bir dakikaydi ki bütün yeni başlayanlar oturup düşünmek zorunda kaldılar ve ne olabilecekleri konusunda oldukça heyecanlandılar. | TED | اذاً هي لحظة من الوقت حيث كان على هذه الشركات الناشئة الجلوس والتفكير ولقد شعروا بحماس حيال ما يمكنهم ان يكونوا عليه |
Toplumdaki yüksek konumunun tadını çıkarmak için çok az zamanı oldu. | Open Subtitles | لقد حصل على القليل من الوقت للتمتع بمكانته الرفيعه في المجتمع. |
Babam ne kadar sürede anneme evlenme teklif etmiş, biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفين كم أستغرق والدي من الوقت لطلب يد أمي ؟ |
Çembere girebilmek çok uzun zamanımı aldı ve orada kalmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | استغرقني الأمر كثيراً من الوقت لأدخل دائرتهم و أخطط للبقاء هناك |