ويكيبيديا

    "من الوقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Daha
        
    • kadar
        
    • zamandır
        
    • vakit
        
    • sürer
        
    • zamanımız
        
    • uzun
        
    • bir süre
        
    • zamanım
        
    • bir zaman
        
    • zaman oldu
        
    • zamanın
        
    • zamanı
        
    • sürede
        
    • zamanımı
        
    Bu ceketi parçalara ayırmak çoğu zaman Daha çok para ve zaman gerektiriyor. TED ولذلك كثيراً ما يتطلب الأمر المزيد من الوقت والأموال لتفكيك سترة مثل هذه.
    Nasıl olur da dişlerimize aklımızdan Daha çok zaman ayırırız? TED كيف نقضي المزيد من الوقت في العناية بأسناننا مقارنة بعقولنا.
    Günün saatleri geçtikçe gölgelerin nasıl hareket ettiğini öğrendiğimden alınıp eve götürülmeden önce ne kadar süre kaldığını anlıyordum. TED كما تعلمت كيف يتحرك الظل مع مرور ساعات النهار، فهمت كم من الوقت سيكون قبل أن يتم أخذي للمنزل.
    Sence Andy ne zamandır cinsel olarak kendini yetersiz hissediyor? Open Subtitles كم من الوقت تعتقد أن اندي لم يكن راض جنسيا؟
    Ama gün gün baktığımızda hâlâ arabayla çok vakit geçiriyoruz. TED ولكننا ما زلنا نقضي الكثير من الوقت في السيارت يوميًا.
    Peki normalde iş yerinden birini baştan çıkarman ne kadar sürer? Open Subtitles حسناً, كم من الوقت يأخذ منك اغراء احد زملاء العمل عادةً؟
    Unutmayın fazla zamanımız yok efendim. Biletlerimi almam gerekiyor. Saçma. Open Subtitles تذكر, ليس لدينا الكثير من الوقت, على أن أحضر التذاكر
    Bu Daha fazlasını görmek için Daha çok zaman demek değil. TED لا يعني هذا أنك بحاجة لقضاء المزيد من الوقت لرؤية المزيد.
    ve kanda dolaşmaya devam edecekler. Tümörü bulmak için Daha fazla zamanları olacak. TED وبالتالي سوف تستمر في السريان خلال الدم وتتيح مزيداً من الوقت للوصول للورم
    Keşke beraber Daha çok vaktimiz olsaydı, umarım başka zamana, değil mi? TED وددت لو كان لدينا مزيد من الوقت معاً، لكن هذا لوقت أخر.
    Şimdi, bir süre Daha dişlerini sıkmaya devam et. Silahşor ben aksini söyleyene kadar burada kalacak. Anlaşıldı mı? Open Subtitles الآن ، صك على أسنانك للقليل من الوقت بعد المقاتل يبقى حتى أقول خلاف ذلك , هل تفهم ؟
    Ne kadar olduğu hakkında kimse kesin bir şey söyleyemiyor. TED كم من الوقت بالضبط؟ لا يستطيع الناس معرفة ذلك حقا.
    Ve ne kadar süre devam edecek? Ve bunun anlamı nedir? TED وكم من الوقت مازلنا نفعل ذلك ؟ وماذا يعني ذلك ؟
    Böyle bir şey hatırlamıyorum. Bu iş ne kadar sürecek? Open Subtitles لا أتذكر شيئاً كهذا كم من الوقت سيستمر ذلك ؟
    - Ama madem ki sordun... - Hayır, ne zamandır uyumuyorsun? Open Subtitles لكن منذ متى وأنت تسأل لا, لكم من الوقت لم تنم
    Evet ama bu sırrı ne zamandır sakladığımı öğrenince polisler bana inanmayacak. Open Subtitles لكن الشرطة لن تصدق هذا عندما يكتشفون لكم من الوقت أخفيت الأمر
    Kendimiz için bir şeyler seçerken çok fazla vakit harcarız ve yapabileceğimiz müşterek seçimlere çok az kafa yorarız. TED لقد قضينا الكثير من الوقت في اختيار الأشياء لأنفسنا و بالكاد تنعكس على الخيارات المجتمعية التي يمكننا القيام بها
    İşe yararsa, tüm kasabaya yetecek kadar hazırlaman ne kadar sürer? Open Subtitles اذا نجح، كم من الوقت يستغرق لعمل ما يكفي البلدة بأكملها؟
    Pek fazla zamanımız kalmadı. Er ya da geç bizi bulurlar. Open Subtitles الآن، ليس لدينا الكثير من الوقت عاجلاً أو آجلاً سيكشفون موقعنا
    Ne kadar uzun süre ayrı kalırsam kalayım öldüğümü düşünmeyin. Open Subtitles ليس مهما كم من الوقت سأتغيب لا تعتقدوا اننى مت
    Umut edelim de bir anlaşmaya varsınlar ve bizi bir süre serbest bıraksınlar. Open Subtitles دعنا نأمل أنهم يمكنهم التوصل إلى اتفاق وان يتركونا لحالنا لفترة من الوقت.
    Çünkü tatilden önce arkadaş edinemem için çok az zamanım vardı. Open Subtitles أما ألان فلدى مزيد من الوقت لمعرفة أصدقاء جدد قبل الصيف
    O nedenle kendi işini kendin yapman için mükemmel bir zaman. Open Subtitles هذه كمية مناسبة من الوقت لكي تذهب و تقوم بذلك بنفسه
    - Öyleyse sonra birer içki içelim. uzun zaman oldu. Open Subtitles لنحضر مشروبًا في وقت آخر، فقد مر الكثير من الوقت.
    Bu zamanın içinde öyle bir dakikaydi ki bütün yeni başlayanlar oturup düşünmek zorunda kaldılar ve ne olabilecekleri konusunda oldukça heyecanlandılar. TED اذاً هي لحظة من الوقت حيث كان على هذه الشركات الناشئة الجلوس والتفكير ولقد شعروا بحماس حيال ما يمكنهم ان يكونوا عليه
    Toplumdaki yüksek konumunun tadını çıkarmak için çok az zamanı oldu. Open Subtitles لقد حصل على القليل من الوقت للتمتع بمكانته الرفيعه في المجتمع.
    Babam ne kadar sürede anneme evlenme teklif etmiş, biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرفين كم أستغرق والدي من الوقت لطلب يد أمي ؟
    Çembere girebilmek çok uzun zamanımı aldı ve orada kalmayı düşünüyorum. Open Subtitles استغرقني الأمر كثيراً من الوقت لأدخل دائرتهم و أخطط للبقاء هناك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد