| Kim bu şanslı çocuk? | Open Subtitles | حسناً .. من هذا الرجل ؟ هذا الرجل المحظوظ. |
| Bize verdiğinin hepsi bu. Kim bu Deep Throat ? | Open Subtitles | هذا هو كل ما أعطانا إياه من هذا الشخص ذو الصوت العميق ؟ |
| - Bundan öte bir şey olmalı. - Bakın göstereyim. | Open Subtitles | انا أشك ان الأمر اكثر من هذا دعنى أعرض عليك, |
| Bu adam kim? O benim kocam, Eddie! | Open Subtitles | هي أخبرتني أن بوسعي القدوم من هذا الرجل؟ |
| Bana öyle geliyor ki Bunların bir çoğunu körükleyen onlar oldu. | TED | يبدو لي أن ذلك كان هو الدافع وراء الكثير من هذا. |
| Hayır, annen değil. O kim Dr. Lesh? | Open Subtitles | لا، إنها ليست مامي ، من هذا يا دكتورة ليش |
| Ailen beni evlatlık alır mı acaba? - Bu da kim? - Toby Cavanaugh. | Open Subtitles | هل من المحتمل ان هناك امكانية ان عائلتك تتبناني من هذا ؟ |
| Bu bir aile meselesi. Seni hiç ilgilendirmez. Kim bu ha! | Open Subtitles | إنّها أمورٌ عائلية, لا دخل لكَ فيها من هذا الشخص؟ |
| Kim bu? Onlardan biri mi? | Open Subtitles | هاه من هذا الشخص هل كان مرافقاً لأولائك الرجال |
| Başkasının sesiyle konuşuyorsun. Bu kim olabilir acaba? | Open Subtitles | أنت تتحدث بصوت شخص آخر يا بينز ، صوت من هذا ؟ |
| Boğularak ölecek, anne. - Bu kim tanıyor musun? | Open Subtitles | سوف يختنق حتى الموت يا ما هل تعرف من هذا ؟ |
| Senin gibi birinin Bundan böyle onu hiç alakadar etmediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن إخبرك أنه لن يهتم بك أكثر من هذا |
| Ben artık bir çocuk değilim. Bundan daha iyisini yapabilirim. | Open Subtitles | انا لست طفلا بعد الان انا اعرف افضل من هذا |
| İlk başta kim olduğunu anlayamadım. "Kim o?" diye sordum. | Open Subtitles | فى البداية لم اعرف من هذا, لذا سألت :" من هنا ؟ " |
| Dadı, gel buraya Kim o genç adam? | Open Subtitles | تعالي هنا أيتها المربية، من هذا الشاب؟ |
| İş arkadaşları ve parti arkadaşları, Bunların hepsi var bende. | TED | هناك أصدقاء للعمل، وأصدقاء للاحتفال، لدي الكثير من هذا النوع. |
| Yani ben onu seviyordum ve Bunların hiçbiri bana etki etmez. | Open Subtitles | أعني، لقد أحببتها ولذلك لم يشكّل لي شيئاً من هذا مشكلة. |
| O kim ve ondan nerede bir tane bulabilirim? | Open Subtitles | من هذا, و من أين استطيع الحصول على واحد مثله؟ |
| Ben, bir gardiyan bekliyordum. Ama Bu da kim? Ben Kendra. | Open Subtitles | لقد كنت أتوقع الحارس لكن من هذا اللعين ؟ |
| "Kimsiniz?" diyen kişi kim? | Open Subtitles | من هذا الذى يقول, "من هذا الذى يقول من هذا"؟ |
| - Kes! Kes! O da kim? | Open Subtitles | -اقطعوا التصوير، اقطعوا التصوير، من هذا! |
| Bu sene 1 Haziran, Monson Kasırgası'nın birinci yıl dönümüydü. Ve toplulumumuz daha önce hiç bu kadar birbirine bağlı ve güçlü olmamıştı. | TED | شهد 1 يونيو من هذا العام الذكرى السنوية لاعصار مونسون. و لم يكن مجتمعنا ابدا أكثر ارتباطا أو قوة أكثر من تلك اللحظة. |
| Yok, yok, öyle bir şey yok! daha önceden planladığımız bir şey. | Open Subtitles | لا شيء من هذا القبيل، فقد كان ذلك متفقا عليه من قبل |
| Bu salonda 600 kişi varmış gibi görünebilir; ama aslında çok daha fazla kişi var burada çünkü her birimizin çok sayıda farklı kişiliği var. | TED | تبدو هذه الغرفة وكأنها تحوي 600 شخص ولكن في الحقيقة يوجد اكثر من هذا العدد لان كل واحد منا يملك عدة شخصيات في نفسه .. |
| Ve ben Bunu çok konforlu bir ışıklandırma olarak görüyorum, rahatlamamızda ve düşünmemizde bize yardımcı oluyor. Aynı zamanda şöyle birşey de olabilir: | TED | وأرى أن هذا هو النوع من الضوء مريح جدا فهو يساعدنا على الاسترخاء والتفكير. كما يمكن أن يكون شيئا من هذا القبيل : |
| böyle bir odak noktası sağladığınızda, sürü istihbaratı ortaya çıkıyor. | TED | عندما تقدم مسألة مركزة من هذا النوع، يظهر ذكاء السرب. |
| Bunların hiç biri olmadı, beyler. ve bu konu hakkında evrak görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لم يحدث شئ من هذا يا سادة ولا أريد رؤية أي تقارير عنه |