Gerçek kullanımı hakkında düşündüğümüz zaman, Firefly'ın tek bir beşiği olduğunu fark edeceksiniz. | TED | عندما نفكر بالإستخدام الفعلي، ستلاحظ أن فايرفلاي له مهد مفرد. |
Yaşamın beşiği arayışına başlamak için öncelikle herhangi bir yaşam türünün temel gereksinimlerini anlamak önemlidir. | TED | حتى نشرع في البحث عن مهد الحياة من المهم أولًا فهم الاحتياجات الأساسية لأي شكل من أشكال الحياة، |
beşik, bebek masası, puset altını değiştirme masası, pelüş oyuncaklar, oyun beşiği. | Open Subtitles | مهد ,كرسي هزاز ,وعربة وطاولات للغيار ,ودمى |
- O zaman bir aile arabası almalıyız. - Evet ya da bir beşik. | Open Subtitles | ـ لكن حينها علينا أن نشتري عربة طفل ـ نعم أو مهد |
Cradle Bay lisesine hoşgeldin. | Open Subtitles | فككت فئة. مرحبا بكم في خليج مهد السامية، ستيفي بوي. |
Ben dindar veya özellikle spiritüel biri değilim, ama vahşi doğada, dinin doğduğu yeri gördüğüme inanıyorum. | TED | أنا لست متديّنًا أو شخصًا روحانيًّا، ولكن في الحياة البريّة، أظن أني قد شهدت مهد الدين. |
Aşk bir bebeğin beşiğini aydınlatan sabah ve akşam yıldızıdır. | Open Subtitles | الحب هو الصباح ونجمة المساء التي تضيء على مهد الطفل |
İnsanlık medeniyetinin beşiğine yerleştiler ve yeni bir ulus doğdu. . | Open Subtitles | إستقروا في مهد الحضارة البشرية وهكذا كان مولد أمة جديدة |
Bu cennetin el değmemiş beşiğinde yeni bir ırk yaratılacak, mükemmel fiziksel özellikleri olan bir ırk. | Open Subtitles | -هنا في مهد السموات الغير ملوثة -سيتم خلق جنس جيد سيكون مميز -جنس مثالي من النمازج الطبيعية |
Ancak bilim insanları siyah dumancıların SEOA için fazla sıcak olduğuna inanıyor— dolayısıyla yaşamın beşiği için baş adaylar artık beyaz dumancılar. | TED | ولكن يعتقد العلماء أن المدخنات السوداء كانت مرتفعة الحرارة بحيث لا يتحملها اللوكا؛ لذلك فالمدخنات السوداء هي المرشح الأول لتكون مهد الحياة. |
O artık bir makyaj masası, yemek köşesi, bebek beşiği veya çöp kutusunu dolduran bir gazete olmuştur. | Open Subtitles | بل تصبح , طاوله فاخره ركن افطار , مهد طفل وصحيفه قابعه في سله المهملات |
Uygarlığın beşiği. Mısırlılar mumyayı ve tuvalet kağıdını icat ettiler. | Open Subtitles | مهد الحضارة , لقد إخترعوا التحنيط وورق المرحاض |
Uygarlığın beşiği. Mısırlılar mumyayı ve tuvalet kağıdını icat ettiler. | Open Subtitles | مهد الحضارة , لقد إخترعوا التحنيط وورق المرحاض |
Bütün dünyada bu ülkenin liderliğinin beşiği olarak tanınıyoruz. | Open Subtitles | في الحقيقة نحن معروفون حول العالم كوننا مهد الزعامة في هذه البلاد |
Üzerinde ismi yazılı, güzel ve sert bir beşik var.. | Open Subtitles | أنا عِنْدي a لطيف، بشدّة مهد باسمِه عليه. |
Kim neye pişman olacak göreceğiz seni yaşlı beşik hırsızı. | Open Subtitles | سنرى من ندم على مهد الخطاف القديم |
- Bilirsin işte, bir beşik, küçük kıyafetler, küçük bir masa, üstünde minyatür bir kalem seti olan. | Open Subtitles | -كما تعرفين, مهد , ملابس صغيرة, مكتب صغير, عليه قلم بالغ الصغر. |
Oradaki üç çocuk da Cradle Bay in kötü sicillileridir. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال الثلاثة: الجواب مهد خليج لماكفي، مانسون وO.J. |
Hayallerimiz yeni ürünlerin, yeni hizmetlerin hatta yeni endüstrilerin doğduğu yerdir. | TED | خيالنا هو مهد المنتجات الجديدة والخدمات الجديدة وحتى الصناعات الجديدة. |
Bir gün medeniyetin beşiğini servet ve savaşların merkezi hâline dönüştürecek uçsuz bucaksız petrol sahalarının ilk belirtisi. | Open Subtitles | والتي ستحوّل مهد الحضارة يوماً ما إلى مركز الثروة والحرب. |
Bir tek Tanrılar'ın görebildiği izleri takip edin. Sizi Orellana'nın beşiğine götüreceklerdir." | Open Subtitles | "اتبع الخطوط التي لا يستطيع سوى الآلهة قراءتها وستقودك إلى مهد (أوريانا)" |
Arthur cennetin beşiğinde huzur bulsun ve bu dünyada çektiği acılar yaradanın evindeki sonsuz hayatında iyileşsin. | Open Subtitles | رُبما يكون آرثر يرتاح فى مهد النعيم و الإنتهاكات التى تعرض لها فى هذا العالم رُبما تكون قد شُفيت بحياته الداخلية فى بيت الرب |
Yaşamın Kaynağı'na gitmek dünya için ölüm demek olabilir. | Open Subtitles | العبور من مهد الحياة هي المخاطرة باغراق العالم بالموت. |
Bu bir beşik ve hepiniz beşiğin içinde kıvrılmış baş parmağınızı emiyorsunuz. | Open Subtitles | بل هو مهد و أنتم بداخله تمصون أصابعكم |
Dev gölgelerle kundaklanmış beton bir beşikteki mahluk benim beyhude varlığıma sıçradı. | Open Subtitles | موضوع في مهد حصين ملفوف بظِلٍ عظيم مقيد بحياتي الخاوية |
Başka bir adam, babanın görevi olan karyolayı alarak haddini aşmıştır. | Open Subtitles | - تجاوز رجل على رجل في شراء مهد .. هو أمر مخنث .. |
Hint kriketinin beşiğiydi. | Open Subtitles | إنه مهد لعبة الكريكيت الهندية الآن.. |
Kelt medeniyeti beşiğinin tam kendisi gibi. | Open Subtitles | و قد تكون مهد الحضارة الكلتكية |