"ندعو" - Translation from Arabic to Turkish

    • davet
        
    • dua
        
    • diyoruz
        
    • ararım
        
    • arayacağım
        
    • ara
        
    • arama
        
    • aramak
        
    • çağıralım
        
    • çağırıyoruz
        
    • buna
        
    • arayacaktım
        
    • Biz
        
    • deriz
        
    • diyelim
        
    Aslında... Ben de tam sizi arayıp kahve içmeye davet edecektim. Open Subtitles أنا على وشك أن ندعو لكم وأدعوكم إلى أسفل لبعض القهوة.
    Bizlere destek verebilecek ortaklar davet edebiliriz ama bu işe bizim başlamamız gerekiyor. TED علينا أن نفعل ذلك. يمكن أن ندعو الشركاء الذين يستطيعون تقديم الدعم لنا ، ولكن علينا أن نبدأ.
    Geri kalanımız karantina altında yaşayıp bir tedavi bulmak için dua ediyor. Open Subtitles بقيتنا يعيشون في محاجر صحية ندعو من أجل أن يتم كشف علاج
    Bu duruma presbiyopi diyoruz ve dünya çapında iki milyar insanı etkiliyor. TED ندعو هذه الحالة مدّ النظر الشيخوخي، وتؤثر على ملياري شخص حول العالم.
    Bak, şimdi meşgulüm. Seni sonra ararım. Open Subtitles انظروا، أنا مشغول في الوقت الحالي، وسوف ندعو لكم مرة أخرى.
    Sonra ben onları arayacağım, ve harika arkadaşlarına ne olduğunu söyleyeceksin, Open Subtitles أنا ستعمل ندعو لهم، وكنت ستعمل اقول منها ما هو صديق عظيم
    Belki de arkadaşını yemeğe davet etmeliyiz. Open Subtitles أعتقد إنَه يجب أن ندعو صديقك على العشاء في البيت
    Efendim, polis memuru Aloysius Habighorst'u kürsüye davet ediyoruz. Open Subtitles معاليك , إننا ندعو ضابط شرطة الويسيوس هابيفورست إلى المنصة
    Acaba yatağa birini her davet ettiğimizde gizliden gizliye bize not mu veriliyor? Open Subtitles هل نحن سرا يجري متدرج في كل مرة ندعو شخص للانضمام لنا في ذلك؟
    Ve Biz her parmağımızı çapraz yapıp, balonun bir arada durması için dua ediyorduk ve çok şükür durdu. TED و كنا ندعو الله بكل كياننا, أن يتماسك المنطاد و الذى من حسن الحظ ما قد حدث.
    Tanrıya komşumuzu yok etmesi için dua ederken aynı zamanda onu sevdiğimizi nasıl iddia edecektik? TED كيف لنا أن ندّعي حبّ الجار بينما ندعو الرب في نفس الوقت أن يدمرهم؟
    Yardım etmesi için dua ettiğimizde bizi duymuyor olabilir. Open Subtitles وربما لايسمعنا . . عندما ندعو من أجل المساعدة
    Hükûmetin insanlarla kurulabileceğine inanıyordu ve Biz bu insanlara kentsel korsanlar diyoruz. TED وعبر عن اعتقاده أن الحكومة يمكن أن تبنى بالناس، ونحن ندعو هؤلاء الناس قراصنة المدنية.
    Bu yaklaşıma yasallaştırma diyoruz ve bu, ABD'de Nevada Eyaleti ve de Hollanda, Almanya gibi ülkeler tarafından kullanılır. TED ندعو تلك المقاربة بالتشريع، وهو مستخدم من قبل دول مثل هولندا وألمانيا ونيفادا في الولايات المتحدة.
    Sonra ararım baba. Seni seviyorum. Open Subtitles حسنا، أنا سوف ندعو لكم في وقت لاحق، وداد.
    Sonra tekrar arayacağım. Open Subtitles أنا سوف ندعو مرة أخرى في وقت لاحق.
    - Evet. Onları ara ve söyle. Bir dahaki duruşunda sana yeni bir bot yollarlar. Open Subtitles ندعو لهم، فهي مثل تقوله وإرسال الأحذية الجديدة على محطتك القادمة
    arama pazartesi konuşuruz Open Subtitles لا ندعو. أنا سوف أتحدث إليكم يوم الاثنين.
    Ayrıca ona göre nezaket ve adalet gibi hususları aramak da boşuna duygusallık. Open Subtitles ويرى ذلك مُرهقاً للمشاعر عندما ندعو من أجل العدالة والكرامة
    Harika bir fikir! Bizi tutuklamaları için daha fazla polis çağıralım. Open Subtitles تلك فكرة سديدة فقط ندعو الشرطة كي تقبض عليّنا
    Hükümetleri, iş yerlerini, üniversiteleri, politikalarını değiştirmeye çağırıyoruz. TED نحن ندعو الحكومات والشركات والجامعات، لتغيير سياساتهم.
    Dünyada, Biz buna Noel dedik. Open Subtitles وفي كوكب الأرض كنّا ندعو هذا الوقت، بالكريسماس
    Şartlı tahliye memurunu arayacaktım ve sana sana saldırtacaktım. Open Subtitles الأول كان رائعا ندعو الإفراج المشروط ضابط الخاص بك، وعليك أن تنتهك.
    Sen ve adamların depoyu soyarken yakalandınız ve meslekte buna "su götürmez bir biçimde" deriz. Open Subtitles أنت ورجالك تم ضبطكم تنهبون المخزن. في التجارة، ندعو ذلك الحقوق الميتة.
    Burada yaptığımız şeye ikramiye sistemi diyelim. Open Subtitles ماذا نفعل نحن هنا دعنا ندعو ذلك بنظام العلاوة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more