"هذا شيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu çok
        
    • şey bu
        
    • Çok
        
    • bunu
        
    • bir durum
        
    • - Bu
        
    • bir şey
        
    • bunun
        
    • bir şeymiş
        
    • şeyler
        
    • bu şey
        
    Sadece kulağından duman çıktı mı merak ediyorum, Bu çok mu yanlış? Open Subtitles .فقط أريد معرفة إذا خرج دخان من أذنه هل هذا شيء خاطيء؟
    Tamam,bu harika.Bu çok zor bir zoru, Sınavın en zor sorusu. Open Subtitles حسنا، هذا شيء عظيم. وهذا هو مقنعة جدا، مقنعة فحص الصليب.
    Şey... bu zaten bizim ortak bir yönümüz. Open Subtitles هذا شيء مشترك بيننا أجل، هذا مشترك بيننا
    Biz bu yapıyı, suyla Çok fazla temas eden hayvanlarda görüyoruz ki bu suda yüzüş kontrolü için Çok önemli bir şey. TED مرة أخرى، هذا شيء نراه في الحيوانات التي تقضي الكثير من الوقت في الماء، وذلك مفيد في التحكم في الطفو على الماء.
    İkisi birbirinin aynısı, Keith. Buradaki her doktor bunu bilir. Open Subtitles إنهما نفس الشيء بالضبط هذا شيء يعرفه كل الأطباء هنا
    Bu sadece Amerikalıların oyunu etkileyen bir durum. TED هذا شيء من حق الأمريكيين فقط التصويت عليه.
    - Bu evde aspirin bulundurmaz mısınız? Open Subtitles ألا تبقون الأسبرين بجواركم أيها القوم؟ هذا شيء خاص
    Yani bu, alıp istediğiniz herhangi bir yere götürebileceğiniz bir şey. TED أعني، هذا شيء يمكنك التقاطه وحمله معك في أي مكان تذهب.
    Bir dakikalığına bile bunun beraber halletmemiz gereken bir mesele olduğunu düşündün mü? Open Subtitles هل فكرت للحظة أنه ربما كان هذا شيء يمكننا أن نتعامل معه سويةً؟
    - Çok siktiriboktan bir şeymiş. Open Subtitles ... ــ وذلك يبدو غريباً ــ هذا شيء لعين عديم النفع
    Geçen seneye göre 3 puan düşmüş. Bu çok garip. Open Subtitles إنها أنخفضت 3 نقاط منذ آخر عام، هذا شيء غريب.
    - Bakın, Bu çok çılgınca. - Siz benim çalışanımsınız. Open Subtitles ـ اسمع، هذا شيء جنوني ـ أنت موظف تعمل لحسابي
    Eğer onlardan bir tanesini de kurtarabilirsem, zorla evlendirilmelerine ve benim yaşadığım kadar acıyı yaşamalarına engel olabilirsem Bu çok güzel bir şey olur. TED و اذا استطعت ان انقذ واحدة من الفتيات اليافعات و تجنب ان يزوّجو و يعانو بقدر ما عانيت اذن هذا شيء جيد
    Ve bu da öyle, çünkü, beynin nasıl çalıştığını anlarsak, akıllı makineler yapabileceğiz ve bence Bu çok güzel bir şey, TED لأنه عندما نفهم كيف تعمل الأدمغة, يصبح بإمكاننا أن نبني أجهزة ذكية, و أظن أن هذا شيء جيد بالمجمل,
    Doldurduğun her iş başvurusu formunun ilişiğinde yer alacak bir şey bu. Open Subtitles و هذا شيء سيظل موجود في أي غمل تتقدم إليه
    Yok artık! 140 kilonun altındaki hiçbir şey bu herifi bu hâle getiremez. Open Subtitles لا، من المستحيل أن يفعل هذا شيء يزن أقل من 300 رطل
    Şey... bu da iyi birşey. Open Subtitles هذا شيء جيد. الحفاظ على رأسك لأسفل , هاه؟
    Çünkü yıldızlar, galaksiler, kara delikler, robotlar -- hepsi Çok havalı. TED لأنه، نعم، النجوم، المجرات، الثقوب السوداء، الروبوتات.. كل هذا شيء رائع.
    Her zamanki gibi, tasarımcılar olarak bu pompayı inanılmaz derecede güzel tasarlamak istedik ve buna Çok vakit harcadık. TED ومرة أخرى ، كالمصممين ، أردنا جعل هذا شيء بالغ الجمال وقضينا الكثير من الوقت في التفكير في الشكل.
    bunu Amerikan köleciliği ile kıyaslamak saçma, biliyorum... ama hemen hemen aynı şey; Open Subtitles أعلم أن هذا شيء غريب مقارنةً بالعبودية في أمريكا لكنه يتبع نفس المنطق
    Christy, eğer gerçekten benim için bir şeyler hissediyorsan bunu benim için yaparsın. Open Subtitles إذا كنتِ تشعرين بأي شيء تجاهي, كريستي، ستفعلين هذا شيء الوحد من اجلي.
    Malcolm, burada Çok ciddi bir durum var ve Francis'i senin de en az bizim kadar sevdiğini biliyorum bu yüzden eğer en ufak bir firin varsa... Open Subtitles مالكوم هذا شيء جدي واعرف انك تحب فرانسيس بقدر مانحبه لذلك اذا كانت لديك اي فكرة
    - Bu söylediğin korkunç bir şey. - Biliyorum ama gerçek bu. Open Subtitles ـ هذا شيء فظيع لتقوله ـ أعرف، ولكنها الحقيقة
    bunun ülke ekonomisi için olumlu olduğu konusunda hemfikiriz değil mi? Open Subtitles أيمكننا جميعًا أن نتفق على أن هذا شيء جيد لهذا البلد؟
    Ama bu korkmam gereken bir şeymiş gibi gelmedi. Open Subtitles لم أشعر وكأن هذا شيء عليّ الخوف منه
    Bir suçlunun Denetim Noktasından geçmeye çalışması durumunda bazen böyle şeyler olabiliyordu. Open Subtitles هذا شيء يحدث أحياناً. عندما يحاول أحد المتهمين بتهمة تجاوز نقطة تفتيش.
    Kendiliğinden gelişti, özellikle bu şey seni kovalıyorsa. Open Subtitles هذا شيء طبيعي خاصة حين يكون هذا الشيء يطاردك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more