"هذا كلّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu kadar
        
    • hepsi bu
        
    • o kadar
        
    • bunlar
        
    • sadece bu
        
    • Sadece bunu
        
    • tek bu
        
    • Tüm
        
    • Bütün
        
    • İşte bu
        
    Ama Bu kadar. Bir sigara, ve ikimizde bırakıyoruz, anladın mı? Open Subtitles ولكن هذا كلّ شيء، لفافة تبغ واحدة ونكتفي معاً، للأبد، أفهمت؟
    - Yok efendim. Hepsi Bu kadar ve size tamamen dürüst davrandım. Open Subtitles كلا يا سيدي، هذا كلّ شيء، وكنتُ صريحة بالكامل معك يا سيدي.
    Beni kandırdın, hepsi bu. Bu daha öncede başıma gelmişti. Open Subtitles لقد خدعتني، هذا كلّ مافي الأمر حدث ذلك من قبل
    Evet çocuklar. hepsi bu. Gidin ve kötü adamları yakalayın. Open Subtitles حسناً يا قوم، هذا كلّ شيء، انطلقوا واقبضوا على الأشرار
    Hem o kadar da yaralanmadım. Biraz suratım dağıldı sadece, hepsi bu. Open Subtitles واصابتي ليست سيئة للغاية وجهي فقط يبدو فوضويا، هذا كلّ شيء
    İşte Bu kadar. Şimdi bunu kutlayalım. Open Subtitles ، هذا كلّ شيء نستطيع الآن الحصول على شراب للاحتفال
    Çoğu insan onu görmeye ancak Bu kadar yaklaşabilir. Open Subtitles أن هذا كلّ ما يمكن أن يراه معظم الناس منه
    Sanırım hepsi Bu kadar. Open Subtitles .. فمن الأفضل أن تضع ذيلك الأنثوي بين ساقيك وتطلب منها المساعدة أعتقد أن هذا كلّ شئ
    Bak, Bütün param Bu kadar, tamam mı? Open Subtitles حسنا، أنظر، هذا كلّ المال الذي عندي، موافق؟
    Tamam. Pazartesi sabah 7'deki içtimada görüşürüz. Hepsi Bu kadar. Open Subtitles حسناً، سآراكم في تشكيل يوم الإثنين القادم في تمام السابعة، هذا كلّ شيء
    Güvende. Şimdilik Bu kadar söyleyebilirim. Open Subtitles إنّها مصونة، هذا كلّ ما يمكنني إخباركَ به الآن
    Her şey yolunda. Ben sadece çok meşgulüm. hepsi bu. Open Subtitles ،كل شيء على ما يرام أنا جدّ مشغولة، هذا كلّ
    Bu işi alması için başka kimseyi bulamadılar, hepsi bu. Open Subtitles لا يمكنهم إيجاد شخص آخر ليأخذ الوظيفة، هذا كلّ شيء.
    - Endişelenme. Yapmam gereken bir iş vardı hepsi bu. Open Subtitles لاتقلق، كنت أقوم بمهمّة أخرى هذا كلّ مافي الأمر ..
    Yüzüyordum ve sonra hatırladığım ilk şey öksürüp uyandığım hepsi bu. Open Subtitles كنت أسبح، وبعدها فوجئت بنفسي أسعل الماء هذا كلّ ما أعرف
    Daha çok ikiyüzlülük vardı belki, o kadar. Open Subtitles ربّما الكثير من النفاق, لكن هذا كلّ ما في الأمر.
    Kameram, uçağım ve hikayelerim var, Bütün bunlar istediğim ve ihtiyacım olan şeyler. Open Subtitles لديّ آلة تصويري طائرتي وقصصي هذا كلّ ما أريده وكلّ ما أحتاجه
    150 adamımız vardı ama dün sadece bu kadarı döndü. Open Subtitles كـان لدينـا 150 رجل، لكن هذا كلّ مـا تبقّـى من ليلة أمس
    Senden Sadece bunu istiyorum. Sadece savaşmanı istiyorum. Open Subtitles هذا كلّ ما أردتُ فعله، أريدك أنّ تقاتلي من أجل ذلك.
    Tamam, elimizde bir tek bu varsa, en iyi ihtimal de bu. Yola çıkalım. Open Subtitles صحيح، حسناً، إذا كان هذا كلّ ما نملكه، وهو أفضل رهاناتنا، فلنذهب.
    Hayattan Tüm istediğim bunlardı ve hepsine sahibim. Open Subtitles هذا كلّ ما أريده من الحياة، و قد حصلت عليه.
    Bütün bildiği bu. Bize bir şey yapamaz. Onu her zaman dışarıda tuttuk. Open Subtitles هذا كلّ ما كان يعرفه، لم يكن يتعاطى معنا من الداخل، أبقيناه خارجاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more