"هناك مشكلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • sorunumuz var
        
    • bir sorun var
        
    • bir problem var
        
    • sorun vardı
        
    • sorunum var
        
    • bir sorun vardır
        
    Ama bir sorunumuz var. Daha fazla para ödeyemem. Open Subtitles ، و لكن هناك مشكلة لا أستطيع أن أدفع أكثر
    Ama bir sorunumuz var. Daha fazla para ödeyemem. Open Subtitles ، و لكن هناك مشكلة لا أستطيع أن أدفع أكثر
    Bu hoşuma gider. Ama bir sorun var. Koç Williams koridorda. Open Subtitles أحب هذا , لكن هناك مشكلة المدربة في الممر و تراقب
    Ama büyük bir problem var: Biyolojik cinsiyet siyah ve beyaz değil. TED لكن هناك مشكلة كبيرة جدًا: الجنس البيولوجي ليس إمّا أبيض أو أسود،
    Hapishaneden çıkmak iyi gelmişti, ama küçük bir sorun vardı. Open Subtitles شعرت بارتياح عارم لخروجي من السجن كانت هناك مشكلة وحيدة
    Kişisel bazı nedenlerden dolayı kendimin bizzat halledemeyeceği bir sorunum var. Open Subtitles لأسباب شخصية هناك مشكلة لا أستطيع معالجتها بنفسي
    Aletle ilgili bir sorunumuz var. Dışarı çıkmalıyım. Open Subtitles أعتقط أنه هناك مشكلة في الكاميرا يجب أن أذهب للخارج
    - Ama bir sorunumuz var. onların sayısı 20 olması gerekiyordu ama 19. Open Subtitles لكن سيدي هناك مشكلة لقد كان عددهم عشرون قبل النقل الآن أصبحوا تسعة عشرَ فقط.
    Hayat belirtisi göstergesine sızdım, ama bir sorunumuz var. Open Subtitles أعمل على تصليح كاشف اشارات الحياة, لكن هناك مشكلة.
    Şöyle bir sorunumuz var ki, ben ana dalı sosyoloji olanlarla çıkmam. Open Subtitles نعم, أسمع هناك مشكلة أنا لا أواعد البالغين في علم الإجتماع
    Görünüşe göre dava ile ilgili yeni bir sorunumuz var ama ne olduğunu söylemedi. Open Subtitles يبدو كأن هناك مشكلة جديدة في القضية لكن لم يقل ما هي
    Bir sorunumuz var. Adresi de yok, telefonu da. Open Subtitles هناك مشكلة لا يوجد له عنوان ولا رقم هاتف أيضاً
    Bu hoşuma gider. Ama bir sorun var. Koç Williams koridorda. Open Subtitles أحب هذا , لكن هناك مشكلة المدربة في الممر و تراقب
    Başka bir sorun var. Bu soygun bazılarının canını sıkmış. Open Subtitles هناك مشكلة أخرى , بعض اللصوص المحليين علموا بأمر السرقة
    Sadece bir sorun var. Benim ev yeterince büyük değil. Seninki büyük ama. Open Subtitles ولكن هناك مشكلة واحده بيتي لا يكفي لذلك لكن بيتك انت كبير كفاية
    Bacanın verilen ölçülerine göre bir delik kestim. Sadece bir problem var. Open Subtitles لقد قمتُ بقطع حفرة تُطابق قياسات الحفرة، ولكن هناك مشكلة واحدة فقط.
    Bu tür akıl yürütme yönteminde tek bir problem var ve bu insula'nın çok yaptığı bir şeydir. TED هناك مشكلة واحدة متعلقة بهذا النوع من المنطق وهو ان انسولا تقوم بالكثير من الوظائف
    Ama on bin gibi sayılara çıkılmasında bir problem var, bu problem, çukurlar dolunca ne olacak? TED ولكن هناك مشكلة عند التزايد إلى عشرات الآلاف، والمشكلة هي، ماذا يحدث عندما تمتلئ المراحيض؟
    İkinizi de gördüğüm son seferde, rehber üniformalarında bir sorun vardı. Open Subtitles آخر مرة أياً منكما ، كان هناك مشكلة مع زي المرافقين
    Yalnızlık çekiyorlardı. Bu yüzden her zaman buluşabilecekleri başka bir çift arayıp durdular. Fakat ortada bir sorun vardı. Open Subtitles يشعرون بالوحدة ، لذا هم دائماً يبحثون عن أزواج لكي يكونوا معهم موعد مزدوج ، ولكن هناك مشكلة واحدة
    Ama bir sorun vardı. Ve bu sorun da; Objenin bütününü istiyordum, objenin gerçek ağırlığını istiyordum. TED لكن كانت هناك مشكلة. وهي أنه: أنا رغبت في الكائن بمجمله، رغبت في الوزن خلف الكائن.
    Ama ummadığım yönetim tarzınla biraz sorunum var. Open Subtitles حسنا، هناك مشكلة بأسلوب إدارتك والذي لم أتوقّعه
    Bilgisayar programları temel olarak ağaçlardır, ve bir bilgisayar programıyla sanat yaptığınızda, bir sorun vardır. TED برامج الحاسوب في الأساس متشعبة بتسلسل منطقي كالشجر، و عندما تريد صنع الفن ببرنامج حاسوب، ستكون هناك مشكلة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more