Arvi tabura gidip, sığınaktaki bir sonraki adamların arkeolog olacaklarını söyle. | Open Subtitles | ارفي، اذهب وأخبر كتيبة الشعب القادم في القبو سيكون علماء الآثار. |
Ben burada duracağım, sen git o gence derhal gelmesini söyle. | Open Subtitles | أنا سأبقى هنا وادخل أنت وأخبر ذلك الفتى بأن يخرج حالاً |
Şimdi eve gidip Isak'a anlatacağım.Ne diyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | الآن أنا سأذهب إلى البيت وأخبر إسحاق .. . و أعرف ما سيقول |
Blithe, teğmene F bölüğünü bulduğumuzu haber ver. | Open Subtitles | بلايث ، إذهب وأخبر الملازم بأننا وجدنا السرية ف |
- Evet, evet. Garsonlara söyleyin, boş maden suyu şişelerini fırlatmasınlar. | Open Subtitles | وأخبر الأولاد لا يلقون زجاجات المياه المعدنية |
Hadi dostum, Jack'e bir Kahlua ısmarla, sonra da bütün dertlerini anlat. | Open Subtitles | هيا يا رجل أشترى لى قهوة معتقة وأخبر عمك "جاك" بأخبارك البائسة |
Oraya gideceğim ve Kittridge ile kendim konuşacağım. Ona senin bunlarla hiçbir ilgin olmadığını söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أذهب وأخبر كيتريدج بأنه لا علاقة لك بهذا الموضوع |
Git o terzi tanıdığına söyle de bir tavuk kostümü diksin. | Open Subtitles | وأخبر صديقك الخيّاط ذاك أن الملبس لا يغير طبيعة جُـبن المرء |
Koş ve diğerlerine artık ateş etmemelerini söyle. | Open Subtitles | اركض وأخبر الآخرين ، لن يكون هناك مزيد من إطلاق النار |
Hemen evine dön ve babana öküzlerini Büyük Çamur'da son kez suladığını söyle. | Open Subtitles | أنت فقط أركض الى البيت وأخبر أباك هو يسقى عجله المخصيَّ الأخير في الموحل الكبير |
Çık ordan, ve kurtul şu heriften. Şöföre şunu daha hızlı sürmesini söyle! | Open Subtitles | اصعد إلى هناك وتخلص منه وأخبر السائق أن يزيد السرعة؟ |
Haydi. Kapıyı çal, Burt'e 67. cadde üzerinde, tüyler ürpertici bir adam gördüğünü söyle. | Open Subtitles | أطرق الباب وأخبر برت أنك وجدت شخص مريب في الطابق 67 |
Çık buradan çocuk. Gidip diğerlerine söyle. Git hadi! | Open Subtitles | اخرج من هنا يا فتى اذهب وأخبر الآخرين ، هيا اذهب الآن |
Öyleyse neden bu tavrı bırakıp gidip Jeniffer'a ne hissettiğini söylemiyorsun? | Open Subtitles | إذن كفّ عن تمثيل دور الرجل الهادئ واذهب وأخبر جينيفر كيف تشعر حقاً تجاهها. |
İkinci uçak kuleye çarptığında baş yardımcısı sınıfa girdi ve Bay Bush'a, "Ulus saldırıya uğradı" dedi. | Open Subtitles | دخل رئيس أركان الجيش الفصل وأخبر مستر بوش أن الأمة تتعرض لهجوم |
Çiçekleri vazoya koyup eşime haber vereyim. | Open Subtitles | سأضع الزهور في المزهرية وأخبر زوجتي بأنك هنا |
Birkaç şeyi paketleyip, birkaç günlüğüne ortalıkta olmayacağımı haber vereyim. | Open Subtitles | سأنهي بعض الامور وأخبر الجميع بأنني سأتغيب لعدة أيام |
Ve öğretmenlere ona karşı sert olmalarını söyleyin. | Open Subtitles | وأخبر المعّلمات أن يكنّ صارمات في تعاملهن معها |
William Parrish'e gizli toplantıda ona nasıl ihanet ettiğini anlat | Open Subtitles | وأخبر أليسون كيف ساعدت بفقدان أبيها للشركة |
Dönerken, fotoğrafı size vereceğim Ve polise tacı bulduğumu söyleyeceğim. | Open Subtitles | وبالمقابل، سأعطيكِ الصورة، وأخبر الشرطة أنني أخطأت في مكان وضعي للتاج |
Merkezi ara. Gece mesaisindekileri derhâl buraya istediğimi söyle. | Open Subtitles | وأخبر جميع المناوبين في مختبري بأني أريدهم هنا حالاً |
Donanımımı ormanın içine taşırım sonra koruculara yürüyüşteyken bacağımı kırdığımı söylerim. | Open Subtitles | ،سأخرج معدَّاتي إلى الأحراج .وأخبر الجوالين أني مسافر تائه كسير الساق |
Aşağı inip Bobby'ye birazdan hazır olacağını söyleyeyim. | Open Subtitles | سأنزل الى الأسفل وأخبر بوبي أنك على وشك الانتهاء |
Bana arama kağıdının bir kopyasını ver ve Fredie'ye onunla konuşmam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أريد نسخة من قائمة الإتصالات وأخبر فريدى أننى أود التحدث معه |
Git ve İsmail'e de ki insanlara savaşın yarın biteceğini söylesin! | Open Subtitles | إذهب وأخبر إسماعيل لإعلام الناس أن الحرب ستنتهي يوم غداً |
Sadece sana değil, sarhoş olup kız arkadaşına da anlattı. | Open Subtitles | ليس أنت فقط، بل وأخبر خليلته بعدما ثمل. |
Ve sonra vay be pazartesi okula gidip de herkese... ..kaplumbağa yediğimi söylemek harika olur diye düşündüm. | Open Subtitles | وإعتقدت إنه من الرائع الذهاب إلى المدرسة يوم الأثنين وأخبر الجميع بأنني أكلت سلحفاة |