| Vicky bana onu sevip sevmediğimi soracak ve ben ne diyeceğimi Bilemiyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّ فيكي ستسألني عن حبّي لها وأنا لا أعرف ما سأقوله لها |
| Vicky bana onu sevip sevmediğimi soracak ve ben ne diyeceğimi Bilemiyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّ فيكي ستسألني عن حبّي لها وأنا لا أعرف ما سأقوله لها أعني أنا على الحافة |
| Nasıl söyleyeceğimi Bilemiyorum ama belki de görmek istediğin şeyleri görüyorsun. | Open Subtitles | وأنا لا أعرف كيف أقوله لكن لربّما أنت ترى الأشياء بأنّك تريد الرؤية. |
| Bazen ne yaptığımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | في بعض الأحيان، وأنا لا أعرف حتى ما أقوم به. |
| Hayatını o kadar gizli tutuyorsun ki kimi davet edeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | أنت حياتك كلها سرية؛ وأنا لا أعرف من أدعوه أوه؛ هناك شخص أريدكم أن تقابله |
| Bütün vaktini benimle geçiriyorsun, olup olmadığını bilmiyorum? | Open Subtitles | أنت تقضى أغلب الوقت معى وأنا لا أعرف إن كان لديك واحدة |
| Sinyor, ne sizin ne de gencin, kim olduğunuzu bilmiyorum, ...ama bence siz Tanrı tarafından bizi şeytanlara karşı korumak için gönderildiniz. | Open Subtitles | سينور ، وأنا لا أعرف من أنت، أنت وصديقك الشباب ، لكني أشعر ارسلت اليك من قبل الله لمساعدتنا و على حمايتنا ضد تلك الشر. |
| Ama oradayken bir şekilde septisemi olmuş. Nasıl Bilemiyorum. | Open Subtitles | لكن في هذه الفترة تطوَّر هناك تعفن الدم بطريقة أو بأخرى، وأنا لا أعرف كيف |
| Bu kez engel olabilecek miyiz Bilemiyorum. | Open Subtitles | وهذه المرة , وأنا لا أعرف إذا سنكون قادرين على إقافها. |
| Bob, sana nasıl teşekkür edeceğimi Bilemiyorum. | Open Subtitles | بوب ، وأنا لا أعرف حتى عبارة لاقول لك شكرا. |
| Tam olarak değil, bir defa öpüştük ve o zamandan beri, Bilemiyorum. | Open Subtitles | حسنا ، ليس بالضبط ، لكننا تبادلنا القبلات وقت ما ، ومنذ ذلك الحين ، وأنا لا أعرف. |
| Bunu göremiyorsanız, burada ne işiniz var Bilemiyorum. | Open Subtitles | إذا كنت لا تستطيع رؤية ذلك، وأنا لا أعرف ما تقومون به هنا. |
| Ama patronun, büyükelçi, Bilemiyorum. | Open Subtitles | لكن رئيسك في العمل، السفير ، وأنا لا أعرف. |
| Bazen ne yapacağımı Bilemiyorum ve Lori'yi arıyorum. | Open Subtitles | أحيانا وأنا لا أعرف ماذا أفعل معهم، وندعو لوري. |
| Tatlım bunu sana nasıl anlatırım Bilemiyorum... | Open Subtitles | العسل، وأنا لا أعرف كيف أن أقول لكم هذا... |
| - Ben de sensiz ne yapardım, Bilemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أعرف ماذا عليّ أن أفعل بدونك |
| Bu konuşmayı birkaç haftadır sürdürüyoruz ve ismini bile bilmiyorum. | Open Subtitles | نحن نتكلّم لإسبوعين الآن وأنا لا أعرف اسمك حتى. |
| Kavgalarımızın yarısını niye ettiğimizi bile bilmiyorum. | Open Subtitles | نصف الوقت وأنا لا أعرف ما نحن نحارب عنه. |
| Kapalı bir kasayı paylaşmanın dışında neyde ortağız onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أعرف ماذا أفعله ولا أعرف حتى ما الذي أشترك به فيما عدا تقاسم خزينة مغلقة |
| Garip bir gün oldu, ...ve başka kimle konuşayım, bilemedim. | Open Subtitles | كان نوعا ما يوم غريب وأنا لا أعرف أحد آخر يمكنني التحدث له عن ذلك |
| Vejetaryen ya da hayvan ürünü karşıtı mısın bilemedim ama... | Open Subtitles | سنأكل فى السبت الهامبرجر وأنا لا أعرف إذا كنت نباتيا أم لا ؟ |
| Ve bunun iyi bir tane olup olmadığını bilmiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أعرف حتى إذا كان ممكن تصنيفه كهذا |
| Ne olduklarını ya da saldırganlaşmamla bir alâkalarını olup olmadığını bilmiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أعرف ما هذا أو انه متصل بتصرفى العدوانى |
| Kim olduğunu ya da ne yaptığını bilmiyorum ama bu tacizdir. | Open Subtitles | .. وأنا لا أعرف من أنتِ , أو ماذا تفعلين |