| ya başımız belaya girmez yada kendimizi öldürürüz dedin mi? | Open Subtitles | ألم تقل أنه إما أن نخرج سالمين وإلا نقتل أنفسنا؟ |
| Söyle. Söyleyin ya da bunlardan daha fazla atmam gerekecek? | Open Subtitles | تكلم معهم الان وإلا سـ أرمي شخصا ما الآن ؟ |
| Madeline'e geldim. Ona ya taşınırsın ya da biter dedim. | Open Subtitles | ذهبت إلى مادلين وأخبرتها بأن عليها الانتقال وإلا انتهت علاقتنا. |
| Şey, evlilikler gereklidir, Aksi halde hiç düğün kıyafeti olmazdı. | Open Subtitles | إن الزواج ضرورة بالطبع وإلا لن يكون هناك فستاتين زفاف |
| Seni kendine getirmemiz lazım Aksi halde bununla baş edemeyeceksin. | Open Subtitles | يجب أن نعدل من أمرك وإلا لن تتخطى هذا أبداً |
| Başka gevezelik yok! - Parayı verin, yoksa kızı vururum! - Tamam! | Open Subtitles | لا مزيد من الحوار, أعطِني المال الأن وإلا اطلقت النار على الفتاة |
| ya senin ya da 'Su Dökmeyin' tabelasının resmi olacak. | Open Subtitles | إما تكون صورة لك وإلا صنابير الشرب التي لا تتوقف |
| Olay numaralarını doğru yazın, ya da yarın ortalık karışabilir. | Open Subtitles | أبقوا أرقام الحوادث مترابطة وإلا فإنا ستتسبب في فوضى غدا |
| ya nazik biri olursun ya da sana haddini bildiririm. | Open Subtitles | من الأفضل أن تتحوّل إلى الرجل اللطيف وإلا سأركل مؤخرتك |
| ya sen kendin anlat ya da kafayı inceleyip durumu kendimiz çözelim. | Open Subtitles | لذا إمّا أن تخبرني عن ذلك، وإلا سنخرج الرأس ونكتشف الأمر بأنفسنا. |
| ya da Amanda televizyona çıkacak, acıklı iğrenç hikâyesini anlatacak. | Open Subtitles | وإلا فقد تظهر أماندا في التلفاز لتقول حكايتها الحزينة البائسة |
| Ama aklında Başka bir şey var, yoksa Clara'ya yetkiyi ona verdiğini söylerdin. | Open Subtitles | لكن لديك شيء آخر في عقلك وإلا كنت ستخبر كلارا بأنها هي المسؤولة |
| Bu kadını bulmak için elimizden geleni yapacağız, fakat sakin olmamız gerekiyor Aksi halde her şey gitgide kontrolden çıkar. | Open Subtitles | نحن نبذل أقصى ما لدينا للعثور عليها ولكن لابد أن نحافظ على هدوئنا وإلا سيخرج كل شيء عن نطاق السيطرة |
| Bu yüzden sizi geri bağlıyorum. Aksi halde hayatta kalamazsınız. | Open Subtitles | لهذا اضطررت لإعادة ربطكم من جديد، وإلا لم تكونوا لتنجوا |
| Bu listeteki bokların hepsini bul, Aksi halde kıçına tekmeyi basarım! | Open Subtitles | أحصل لي على هذه الأشياء في القائمة وإلا أعتبر نفسك مطرود |
| Belki Başka birini geri kazanmaya çalışıyordur. Yoksa, Neden yapsın? | Open Subtitles | لعلّها تحاول الانتقام من أحدهم، وإلا, فلمَ قد تفعل ذلك؟ |
| Kavga etmeye devam edersen seninle konuşmaz. yada küfürlere katlanacaksın. | Open Subtitles | لم أستطع التحدث إليك أثناء المجادلة وإلا سانسي أغراض الشراء |
| Yine Eğer sizinki 1 ise benimkini 2 alacağım, değilse benimkini 1 alacağım. | TED | وأيضاُ، إذا كان رقمك مساوياً للواحد، سيكون رقمي اثنين، وإلا فسيكون رقمي واحد. |
| Bunu yapmayı hemen kes yoksa seni yetkililere şikayet edeceğim. | Open Subtitles | لا,توقف هذه اللحظةِ الآن وإلا سوف أبلغ عنك إلى السلطات |
| Ah, parfüm sıkmasanız veya nefes alırken ses çıkarmasanız da iyi olur, yoksa orada olduğunuzu bilirler. | TED | ويستحسن أن لا تضع أي عطر وأن لا تتنفس بصوتٍ عالٍ، وإلا فسيعلمون بوجودك. |
| Diğer türlü bir insan sandalyede oturduğunu sanıp boynunu kırabilir. | Open Subtitles | وإلا يستطيع أي شخص أن يجلس على كرسي ويكسر عنقه. |
| aksi takdirde insanlar takılabilirlerdi, ki bu da tekrar bir izdiham demek. | TED | وإلا فمن الممكن أن يتعثر الناس، والذي بذاته سيسبب في حدوث التدافع. |
| Fakat her klişenin içi gerçekle doludur, aksi taktirde klişe olamazlardı. | Open Subtitles | آه، ولكن الكليشيه عادة ما يكون صحيحا، وإلا لما أصبح كليشيها. |
| Tutuşursa, burayı ve burayı kes, yoksa bütün makara yanar. Anladın mı? | Open Subtitles | ان حدث ذلك، اقطع هنا وهنا وإلا ستحترق البكرة كلها، هل فهمت؟ |