- temiz atış yok. - Optik Sistem, görüntü var. | Open Subtitles | ـ ليس لدينا رؤية واضحة للإطلاق ـ بحاجة لرؤية الهداف |
Gördüğümüz şey ilk olarak çok aktif bir kültür, bir çok bölünme, daha sonra hücreler ayrıldığında çok temiz bir çekirdektir. | TED | ما نراه يتمثل في، أولا زرع نشيط جدا وكثير من الانقسامات ثم أنوية واضحة جدا عند انفصال الخلايا. |
Mesajların anlaşılabilmesi için belli bir frekansta ve hızda çalınması gerekiyor. | Open Subtitles | لا بد أنها تعمل علي تردد وسرعة معينة كي تصبح واضحة |
Avukatları hemen salıverilmesini istediler ama mesaj oldukça açıktı: Bu yer hakkında konuşma. | TED | عمل محامي الدفاع على تأمين خروجه بسرعة، ولكن الرسالة خلف ذلك كانت واضحة للغاية: لا تتطرق في حديثك إلى هذا المكان. |
Neden şimdi daha güzel bakılmış ve daha açıkça görünüyor? | Open Subtitles | لماذا هو موضوع عليه علامات واضحة وليس له صيانة بالمثل؟ |
Gökyüzü burada o kadar belirgin ki bunu neden yaptıklarını anlıyorsunuz. | Open Subtitles | والسماء واضحة وضوح الشمس هنا يمكنك أن ترى لماذا فعلوا ذلك. |
temiz, güneşli bir gündü ve görüş mesafesi açıktı. | Open Subtitles | كان يوماً صحواً مشمساً وكانت الرؤيـة واضحة لا يعوقها شـئ |
Baskı kadar temiz ama bazı yerlerde yazı çok kötü bazı yerleriyse hiç okuyamıyorum. | Open Subtitles | اعنى, انها واضحة كالبصمات. ولكن الكتابة بينهم سيئة جدا, وهناك فقرات لا استطيع قراءتها ابدا. |
Bunun yerine temiz ekranlı evinde kalmak istersin | Open Subtitles | أنت تُفضّلُ أَنْ تَبْقى في البيت حيث أنَّ الصورة واضحة |
Sana bir şey söylemem gerek ve net konuştuğumdan emin olmak zorundayım çünkü belli ki geçmişte net olamamışım. | Open Subtitles | أريد أن اقول لك شيئا، وأريد أن أتأكد من أنني واضحة، لأنه يبدو أنني لم أكن واضحة في الماضي. |
MO: Dahilik gerektiren bir iş değil bu. Bu araçlar apaçık belli ve insanlar da bu araçları istiyor. | TED | مورغان أونيل: انها ليست باختراع للذرة. هذه الأدوات هي واضحة والناس يريدونها لهم. |
Bu durum gün gelince nereye gömülmek istediğimi, benim için evin neresi olduğunu sorgulamama neden oldu. Ve cevap belli değildi. | TED | لقد جعلني هذا أفكر مليًا في أين أريد أن أُدفن يوماً ما، حيثُما يكون وطني، لكن الإجابة لم تكن واضحة. |
Sadece bir yanlış adım bizi yerle bir edebilir ve benim yanlış adımım gayet açıktı. | TED | إنها فقط عثرة واحدة قبل أن نقع في الخطأ، وعثرتى واضحة وضوح الشمس. |
Ve mesaj çok açıktı. İklim değişikliği gerçek ve bizim bu konuda bir şeyler yapmamız lazım. | TED | و كانت الرسالة واضحة جدا: التغير المناخي هو حقيقي علينا القيام بشيء ازاءه. |
Güzel bir ödevdi. Düşüncelerin net ve konuyu da açıkça anlatmışsın. | Open Subtitles | إنـّهامقالة رائعة ، أفكارك واضحة ، و نقاشكَ معروض بشكل حسن. |
Gerisini siz halledin beyler. belirgin bir çıkış yarası yok. | Open Subtitles | كل شيء تحت سيطرتكم يا ساده لاتوجد جروح خارجية واضحة |
Onları seviyorum. Hepsi birer mesaj taşıyor ve fikri anlatan net görseller. | TED | أحب الملصقات. جميعها تحوي فكرة واحدة ولديها رؤية بصرية واضحة توصل الفكرة. |
Babam ölümünün yaklaştığını anladığında üç açık ve net dileği vardı. | TED | وعندما عرف والدي بأن موته وشيك، كان لديه ثلاث رغبات واضحة. |
Suçu çok netti.. bu yüzden üstteki yetkililer onu idam etmeye karar verdiler. | Open Subtitles | جريمته كانت واضحة كفايه ولم يكن هنالك حاجة الى محاكمته وقد تم اعدامه |
Şu iki yıldızı tanıyabilirsiniz, solda bulanık görüntüde -- ve sağda. | Open Subtitles | من المذهل الحصول على صورة واضحة ونقية إنه المشهد نفسه بحق |
Ama bu bölümlerin insan genom DNA'sında olduğu apaçık ortada. | Open Subtitles | لكنني اعتقد ان الأبعاد واضحة في المورث الانساني للحمض النووي |
Evet, çok karışık değil ama basit görüntüler anlaman için yeterli olur, evet. | Open Subtitles | ليس هنالك شيء معقد لكن الصور تأتي من خلال هذا الجهاز واضحة جدا |
düzgün görüntü alabilmek için sana da, bebeğe de narkoz vermem gerekir. | Open Subtitles | لأحصل على صورة واضحة يجب أن أضعكِ و الطفل تحت التخدير العام |
Aman tanrım, senin bu belirsiz alan düşünceni sevdiğimi düşünmüyorum. | Open Subtitles | يـا إلهي، لا أظن أني أحببت إيقاع منطقتك الغير واضحة. |
Sayın Hâkim, sadece açıklığa kavuşturmak için Ruth Yamaguchi Beyaz Saray'da çalışıyor? | Open Subtitles | حضرة القاضية ، لأكون واضحة .. ان روث ياماغوتشي تعمل بالبيت الابيض |