"والديك" - Translation from Arabic to Turkish

• ailenin
• aileni
• ailenle
• ailene
• ailenden
• baban
• Aileniz
• ebeveynlerin
• babanın
• Annenler
• babanı
• Annenlerin
• Ebeveynlerinin
• Ailen

Benim ne düşündüğümü, onun ne düşündüğünü... ailenin ne düşündüğünü bir yana bırak.
التوقف عن التفكير حول ما أريد ، ما يريد ، ماذا تريد والديك.

En azından ailenin espri anlayışı varmış. Benim bir ailem yok.
ـ على الأقل والديك لديهم حِسٌ بالفكاهه ـ ليس لدي والدين

Bu akşam kamp yapacağız, sabah olunca da aileni kontrol edeceğiz.
أذن سوف نذهب للتخيم الليلة و نطمأن على والديك في الصباح

Sükran gününü senin ailenle mi yoksa benimkiyle mi geçirecegiz?
هل سنقضي عيد الشكر مع والديك او مع والدي ؟

Ama asla ailene bunu söyleyemezsin, yoksa onlara zarar veririm.
لكن لا يُمكنك أن تُخبر والديك حول هذا لأنّي سأؤذيهم.

Ama sen intihar etmek için ailenden izin aldın, öyle değil mi?
.. و هل أخذت أنت أذن والديك قبل أن تقرري الأنتحار ؟

Annem ve babamla buraya geldiğimizde, hep senin ailenin benim olmasını isterdim.
عندما أتي هنا مع أمي وأبي أتمنى أن يكون والديك مكان والدي

Yemekten sonra dans pistine geçeceğiz ve grup, ailenin düğün şarkısını çalacak.
و بعد العشاء سنفتتح قاعة الرقص و الفرقة ستعزف أغنية زفاف والديك

Yani, bu senin ailenin asla yapmana izin vermedikleri Noel saçmalıklarından mı?
هل هذا نوعاً من حماقات الكريسماس والديك لم يجعلوك ابداً تفعل هذا؟

ailenin sana tüm hayatın boyunca yalan söylediğini bilmek berbat bir şey.
يكون الأمر سيئا حينما تعرف أن والديك كانا يكذبان عليك طيلة حياتك

Böylece oraya erken varıp aileni tanımak için fazladan vaktimiz olacak.
هكذا سنصل مبكرا. ونقضى نصف يوم زائد مع والديك. لمعرفتهم اكثر.

En yakın zamanda yapsan iyi olur yoksa aileni aramak zorunda kalacağım.
من الأفضل أن يكون ذلك قريباً وإلا سيكون علي التحدث إلى والديك

Kendi adına konuş çünkü benim ailenle bir sorunum yok.
تكلم عن نفسك لأننى ليست لدىّ أى مشكلة مع والديك

Ve sanırım senin için ailenle sürekli tartışman normal bir şey.
وأظن انه طبيعي أيضا منك ان تتشاجر مع والديك طوال الوقت.

Her şey, Don'un ailenle tanışacağı için biraz gergin olması ve bu yüzden de birkaç kadeh içki içmesinden ibaret.
دون توتر من فكرة مقابلة والديك فاحتسى بضعة كؤوس من الخمر

Eğer bu yaptığını anneanneme söylersem o da ailene ve okuldakilere söyler ve tabii polise senin bir hırsız olduğunu bildirir!
وإنأخبرتُجدتي.. ستخبر والديك وكلمنفي المدرسة.. والشرطة بأنك لصة ..

Çocukken ailene her şeyi anlatır mıydın?
و عندما كنتِ طفلة، هل أخبرتِ والديك كل شيء ؟

Bunları eve götürüp ailene verebilirsin.
الآن يمكنك تنقلهم الى منازلهم إلى والديك.

ama işte buradasın, ve ailenden hiç yardım almadan, inanılmaz yetenekli bir casussun.
لكنك هنا .. و بدون أي مساعدة من والديك عميل في منتهى البراعة

Annenle baban öldükten sonra bu evi satan emlakçıyı buldum.
لقد وجدت السمسار الذي باع هذا المكان بعد وفاة والديك.

Ne yazık ki bunu Aileniz ödeyecek. On sene sonra ne olur şu Fransa'nın hali?
سوف أبلغ والديك يا حسرة على مستقبل فرنسا السيئ

Senin ebeveynlerin ve onlarınkiler ve baştan beridir hepsi, hala kurtlu dünyada yatıyor.
والديك ووالديهم وهكذا من البدايه وهم يرقدون في الأرض الدافئه

Anne ve babanın da bir kazada öleceği aklıma gelmezdi.
لم اعتقد بأن والديك سيكونا في في الحادث ذلك اليوم

İşte. Peki ya senin Annenler? Onlar da ben çocukken öldüler.
ماذا عن والديك ؟ لقد ماتوا هم أيضاً عندما كنت طفلاً

Şimdide komşular annenle babanı tartışmak için buraya gelmek istiyorlar.
والآن الجيران يريدون المجىء الى هنا الليلة لمناقشة أمر والديك

Annenlerin evi, bizim ev, kardeşinin evi, pizzacıdaki lanet tuvalet.
فى منزل والديك وفى منزل والداى وفى شقة أختك والمرحاض فى مطعم البيتزا.

Aynı zamanda varlığımız ve Ebeveynlerinin cinayeti hakkındaki tüm araştırmalarını durduracaksın.
نطلب أيضاً أن توقف كل التحقيقات عن تواجدنا وعن مقتل والديك

Ama senin Ailen bir dağ kazasında ölme lüksüne sahipti... benimkiler İngiliz ihanetinden kurtulma ve Stalin'in katliamından da.
على عكس والديك الذين نالوا شرف الموت في حادث تسلق والدي نجيا من خيانة البريطانيين و من مذبحة ستالين