Ve o bir de yaşlılar evindeydi, bir huzurevinde diğer yaşlı insanlarla beraberdi, bu yüzden tam olarak diğerleri gibi görünmesi gerekiyordu. | TED | وانه أيضا في منزل قديم ، وانه في دار رعاية المسنين حول مسنين آخرين ، لذلك كان عليه أن يشبه بالضبط الآخرين. |
Gururu yüzünden dünyanın en kötü mağlubiyetlerinden birini alacağını düşündüler o hiç vazgeçmeyecek Ve o ringde yok edilecekti. | Open Subtitles | إنهم يعتقدون أنه مع اعتزازه سيعتبر واحدا من الضرب أسوأ من أي وقت مضى في العالم وانه لن يستسلم. |
Bay Wickham'ın borçlarını ödemek için çok para harcamış olmalı! | Open Subtitles | لابد وانه انفق الكثير من المال ليسدد ديون السيد ويكهام. |
Suçu başkasının üzerine atıyordu. Bu riske değeceğini düşünmüş olmalı. | Open Subtitles | يبدوا انهُ كان مُغَفَل، وانه ظن ان الامر يستحق لمخاطرة. |
Jong Min tarot kartlarını okuyabiliyor Ve bu işte iyi. | Open Subtitles | جونغ مين يمكنه قرائة بطاقات التارو وانه جيد في هذا |
Hayır, hayır, tatmin olmadığını ve oraya geri döneceğini söyledi. | Open Subtitles | لا ,لقد قال انه مستاء وانه سيعود اليه مره اخري |
Bir gün burada sen ve onun kalması onun rüyasıydı. | Open Subtitles | وكان حلمه أن يوما ما لك وانه ستقف هناك معا. |
Gelin kendisi takılıyor Ve o sadece arabayı sürmek için orada. | Open Subtitles | وقالت إنها تدعو الطلقات وانه هو مجرد امتداد لل؟ . ركوب. |
Ve o şimdi aynı tekniği Samanyolu'nu dolduran elektromanyetik uğultuya uyguluyor. | Open Subtitles | وانه يطبق الآن نفس التقنية الأزيز الكهرومغناطيسي الذي يملأ درب التبانة. |
Dağınık bir evde yaşıyoruz kavga ediyoruz ortaklık istediğim için saatlerce çalışıyorum Ve o aramızdaki bütün sorunlar için bu bebek işini bahane olarak kullanıyor gibi. | Open Subtitles | نحن نقاتل وأنا أعمل ساعات طويلة لهذا الشيء الشريكة. وانه يستخدم الطفل باعتباره إسعافات أولية عن كل ما هو الخطأ معنا. |
Bir iş bulurdu ama hemen, patronuyla veya bir iş arkadaşıyla bir sorunu olurdu Ve o da ayrılırdı. | Open Subtitles | عنيدا والعثور على شيء وهناك مشكلة مع مدرب أو زميل في العمل وانه إنهاء |
- Orada yatan Ve o karaciğeri hemen almazsa ölecek bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجل يحتضر الآن، وانه يحتاج الى أن الكبد. |
Ben de evimde bir ses duydum Ve o da lanet kapımda duran sensin! | Open Subtitles | سمعت ضوضاء في بيتي أيضا ، وانه انتي عند بابي الملعون |
Tanrım, iğrenç bir şey olmalı bu. Bir sabah farklı bir bedende uyanmak. | Open Subtitles | يإلهي , لا بد وانه مقرف أن تقومي يوماً ما في جسدٍ مختلف |
O zaman bu kondüktörün üniforması bir yere atılmış olmalı. | Open Subtitles | وزى هذا الحارس لابد وانه تخلص منه فى مكان ما. |
Sizin yaşlı adam almış olmalı değilmi cenazesi için, huh? | Open Subtitles | لابد وانه اخذ رجلك العجوز معه بالقبر حينها, أليس كذلك؟ |
Yine bazılarınız bunu yaptı, Ve bu da düşündüğünüz kadar zor değil. | TED | أقول لكم مجددا أن بعضنا هنا قد قام بهذا، وانه ليس صعبا بالشكل الذي تتصورونه. |
Ve bu ortaklık kişisel olarak inanıyorum ki bugünlerde kablosuz iletişimde karşılaşılan 4 temel problemi de çözecektir. | TED | وانه هذا التعايش الذي أعتقد شخصيا يمكن ان يحل اربع مشاكل اساسية التي تواجهنا في الاتصالات اللاسلكية هذه الايام |
Ama, bebeğim, bunların hepsi sana oluyor. Ve bu harika. | Open Subtitles | ولكن,حبيبي,هذا يحدث كله بشأنك انت وانه لشيء رائع. |
Zaten iki defa öldürdüğünü ve bir daha öldürmeye tereddüt etmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال انه قتل مرتين من قبل, وانه لن يتردد فى القتل ثانية |
Ve koyu çikolata tabakasından korkmayacak bir balıkla tanışmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | وانه يرغب فى لقاء سمكة لا تخاف من طبقة الشيكولاتة لديه |
Senin uğruna, memnuniyetle ölebileceğini ve gece gündüz seni düşlediğini söyledi. | Open Subtitles | بأنه مستعد للموت بسعادة لأجلك وانه يفكر ويحلم بك ليلا ونهارا |
Birinin Schiller'i kandırdığını düşünüyor. Hatta onun, sahte olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد ان احدا ما حصل على شيلر, .وانه يوجد مصنع |
James, Kraliçe'nin Essex'e olan yakınlığından ve onun doğumuyla ilgili söylentilerden haberdar. | Open Subtitles | جيمس يعلم بحب الملكة لاسيكس وعن الاشاعة بأنه ابنها وانه مهتم بالموضوع |