"وبينما" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hazır
        
    • ile
        
    • arada
        
    • Biz
        
    • Ayrıca
        
    • Siz
        
    • kendi
        
    • çıkarken
        
    Ve Hazır bahsetmişken, insanları utançla damgalamayı durdurabilir miyiz? TED وبينما نحن في ذلك، هل يمكننا وقف وصمة العار؟
    Avlanalım bu hızla, Hazır kanımız ısınmışken ve... Aklıselimin sesini de duyamazken. Open Subtitles وبينما نصيد تكون دماؤنا ثائرة جدا فلم نسمع البوق الأخير
    Daedalus dikkatlice orta yolu tuttururken, İcarus uçmanın zevki ile dolup taştı ve beraberinde gelen ilahi güç hissini aştı. TED وبينما ظل يطير بحذر في منتصف الطريق إلى وجهته، أخذ إيكاروس نشوة الطيران وغلب عليه الشعور بقوة إلهية تسري إليه.
    Bu arada çeneni de sil çünkü ortasında bir çukur var. Open Subtitles وبينما تفعل ذلك يمكنك مسح ذقنك أيضاً لأن هنالك مؤخره عليها
    Biz bunu tartışırken, bir içki daha söylemek için bara gittim. Open Subtitles وبينما كانا يتجادلان بشأن ذلك ذهبت إلى البار لأحضر شراباً آخر
    Ayrıca, senden film izlerken, kadın oyunculara dikkat etmeni istiyorum. TED وبينما تشاهد أي فيلم، أريدك أن تنتبه إلى الشخصيات النسائية.
    Ve Siz içerideyken Kontes, birilerini gördünüz mü, non (hayır)? Open Subtitles وبينما كنتِ في الداخل أيتها الكونتيسة رأيتِ شخصاً ما، صحيح؟
    Sen tepeye yükselirken, ben de kendi çapımda ün kazandım. Open Subtitles وبينما كنتَ تنجز مستقبلك على طريقتك، كنتُ أنجزه على طريقتي
    Ve Hazır içeri girmişken mümkün olduğunca fazla kanser kapın. Open Subtitles وبينما أنتم هناك، أزيلوا أكبر ما يمكنكم من السرطان
    Hazır kalkmışken, bana şu buzdolabında tuttuğun, küçük Japon biralarından getirir misin? Open Subtitles وبينما أنت واقف، هلا أحضرت ليّ واحدة من تلك الجعة اليابانية التي في المجمدة؟
    Hazır gitmişken tekneyi biraz paspaslamasını söylersin değil mi? Open Subtitles وبينما يقوم بذلك , إجعله يقوم بتمسيحه , بقطعة من القماش
    Hazır bir şeyler donduruyorken neden portakal suyuyla dolu bu buz kalıbını da oraya atmıyorsun? Open Subtitles وبينما نقوم بالتجميد ما رأيكم بتذوق هذا الآيس كريم بنكهة البرتقال ؟
    Hazır oradayken, neden bu kadar kan sıçtığını öğrenmeliyiz. Open Subtitles وبينما نحن هناك، يجدر بك حقاً معرفة سبب قذفك للدّم بغزارة
    Bugün sizle burada konuşurken, Kenya Hapishane Servisi kapsamında 63 tutuklu ve personel uzaktan öğrenme ile Londra Üniversitesi'nde hukuk okuyorlar. TED وبينما أتحدث إليكم اليوم، هناك 63 سجين وموظف في دائرة السجون الكينية يدرسون القانون في جامعة لندن عبر التعلم عن بعد.
    Bana fazlası ile sorun çıkaran eski yüzümü özlerken hayat devam ediyordu. Open Subtitles وبينما افتقدت الوجه الذي سبب قدر كبير من المشاكل .نسي العالم الموضوع
    çok daha fazla şeyi bir arada tutabilirim. Kız arkadaşım ve yeğenim elele tutuştu ve kapıdan hızlıca geçtiler, TED وبينما صديقتي الحميمة وابنة أختي تمسكان يدي بعضهما وتخرجان من الباب، أستدير إلى أختي وأقول: "هل كان الأمر يستحق؟"
    Bu arada, doğru dürüst bir iş bulmayı da düşün. Open Subtitles وبينما انت كذلك فكر في الحصول على وظيفة حقيقية
    Biz bunu düşünürken, o da sıradaki kurbanı nasıl öldüreceğini planlıyor. Open Subtitles وبينما نحاول معرفة ذلك، هو يخطط في كيفية قتل الضحية التالية.
    Ve her şey kötüye gitmeden önce, ve Biz hala arkadaşken, bitirmek istedik. Open Subtitles وبينما لا نزال أصدقاء .. ويمكننا التشارك في رعاية الأطفال، و هذا ..
    Ayrıca ben orada çalışırken, sırtıma bir bardak koydu. Open Subtitles وبينما كنت أعمل عليه وضعت كوب قهوة على ظهري
    Ayrıca benimle konuşmadığın bu süre zarfında kendi götünün üstüne bin ve geber emi. Open Subtitles وبينما أنت لا تتحدث إلي أبداً, إقفز في مؤخرتك ومت.
    [Adım 2: Şekerleme yap] Siz uyurken, sizin EEG grafinizi kaydediyor olacağız. TED [الخطوة الثانية: أخذ قيلولة] وبينما أنتم نائمون، سنقوم بتخطيط موجات دماغكم الكهربائية.
    O emniyeti açmaya çalışırken, kendi silahımı kaptım ve onu vurdum. Open Subtitles وبينما كان يحاول متعثرا لنزع مفتاح الأمان سحبت سلاحي وأطلقت علية
    Ben sudan çıkarken, Solly derin bir kesitten geliyor, aramızdaki bir kanaldan. TED وبينما أنا أخرج من الماء، يصل سولي إلى الشطر العميق من النهر، إلى قناة بيننا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more