"ويمكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve bu
        
    • olabilir
        
    • belki
        
    • Ayrıca
        
    • edebilir
        
    • alabilir
        
    • edebiliriz
        
    ve bu robotlar GPS bilgisi olmaksızın iç mekanlarda uçabiliyorlar. TED ويمكن لتلك الروبوتات الطيران داخل المباني بدون اجهزة تحديد المواقع
    Cinselleştirilmiş görüntülerin yerine veya bunlara ek olarak şiddet içerikli medya akışına sürekli maruz kalmak sorunlarımıza yol açıyor olabilir. TED ويمكن أن يكون التعرض إلى دفق مستمر من وسائل الإعلام العنيفة بدلًا من أو بالإضافة إلى الصور الإباحية المسبب لمشاكلنا.
    belki senle ben bu haftasonu kuzeye doğru şehir dışına gitsek. Open Subtitles ربما لي ويمكن أن تذهب في الشمال في نهاية هذا الاسبوع،
    Bu zor Ayrıca tehlikeli de olabilir ama işini iyi yapıyorsun. Open Subtitles إنها فوضى، ويمكن أن تكون خطيرة، لكنكِ أديتِ ذلك بشكل جيّد.
    Aromayı bloke edebilir ki bu deneyim için çok önemlidir. TED ويمكن أن يحجب أريجها، وهو أهم ما في شرب القهوة.
    Bir püritanın aksine, bir bilimadamı talimat verdiği gibi alabilir de. Open Subtitles رجل العلم، على عكس البروتستانتي، ويمكن أن تتخذ وكذلك إعطاء التعليمات.
    Işığın bu şekilde sekmesinden istifade edebiliriz. TED ويمكن أن نستغل هذه الارتدادات المتعددة للضوء.
    Ve sonra, ateş ediyor olduğu fotoğrafı değiştirirsiniz. ve bu bir anda zalim ve ulaşılamaz bir hal alır. TED وبعد ذلك تقوم بتغيير الصورة التي يطلق عليها, وتصبح فجأة قاتمة نوعا ما, ويمكن أن تصبح أصعب في التصويب.
    ve bu tüm işlemi gerçekleştirirken, hava değişebiliyor. TED ويمكن أن يتغير الطقس وهم يجمعون التشكيلة بأكملها.
    Bütün bunları yapabilmenizin ve bu ışığı beyne alabilmenizin bir güzel püf noktası daha var. TED ويمكن القيام بذلك بحركة سحرية واحدة وهو عن طريق توجيه الضوء الى الدماغ
    Gecenin bir yarısı olabilir. Hiç beklemediğin bir anda da olabilir. Open Subtitles يمكن أن يكون في منتصف الليل ويمكن أن يكون آخر ماتتوقعه
    O zaman bir tek dokümanımız olur. Dokümanlar sahte olabilir. Open Subtitles ولن يكون لديه سوى الوثائق ويمكن ان تكون الوثائق مزورة
    belki daha az trafik kazası oluyo, yani halk sağlığına da faydalılar. TED ويمكن ان نخفف من الحوادث .. ويمكن ان نحصل على عوائد صحية كبيرة
    ve sorunlu yanlar olduğunu gördüler. Ancak bunlar dinin çekirdeğinde değildi. belki yeniden, farklı şekilde anlaşılabilirlerdi, ve Kuran çağdaş dünyada yeniden, farklı şekilde okunabilirdi. TED ووجدوا فيها مفاهيم مستشكلة.. لا تنتمي الى نواة الاسلام .. ويمكن اعادة فهمها وتفسيرها كما يمكن للقرآن ان يعاد تفسيره وقراءته في هذا العصر الجديد
    Sevdiğim büyük bir gizem var. Bilimdeki bu en büyük çözülmemiş gizem beni büyüledi, belki de kişisel olmasından kaynaklanıyor. TED أنا أحب الألغاز العظيمة و مفتون بأعظم الألغاز العلمية غير المحلولة ويمكن بسبب كونها شخصية
    Ayrıca, şu an yaşayan insanların genomlarıyla karşılaştırmaya başlayabilirsiniz. TED ويمكن ان نقوم بمقارنة ذلك الجينوم بتلك الموجودة في البشر اليوم
    Siyamatiği Ayrıca güzel doğal bir sanat şekli olarak da kullanabiliriz. TED ويمكن أيضاً إستخدام سيماتكس كشكل فني طبيعي جميل.
    ...Eğer Tanrının zaferine hizmet etmiyorsa insanlığın zaferine de hizmet edebilir. Open Subtitles ما لم يساهم بمجد الرب ويمكن أيضا أن يساهم بمجد الإنسان
    Bu bulgular karar destek sistemleri ile birleştirilebilir. Örneğin New York'taki bir cerrah Amsterdam'daki bir cerraha yardım edebilir. TED ويمكن دمج هذا مع أنظمة لأخذ القرارات. يمكن لجراح في نيو يورك أن يساعد جراحا في أمستردام، مثلا.
    Herkes bu döngüyü basit sorular sorarak oluşturabilir. Tetkik sonuçlarımı alabilir miyim? TED ويمكن لكل احد القيام بذلك عندما يطرح هذه الاسئلة الاربعة اولا : هل يمكنني الحصول على نتائجي المخبرية
    ve bu bölgeden nereye gittiğini takip edebiliriz. Böylece kanserin ilk olarak nereye yerleşeceğini görebiliriz. TED ويمكن أن نتبع من حيث تتدفق من موقع الورم , حتى نتمكن من رؤية الأماكن الأولى حيث يمكن للسرطان أن ينتقل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more