"يخرج" - Translation from Arabic to Turkish

• dışarı
• çıkıyor
• çıkan
• çıkmayacak
• çıkar
• çıkamaz
• geliyor
• çıkmadı
• çıktı
• çıkacak
• çıkmıyor
• çıkmak
• çıksın
• çıkmasını
• çıkmasına

Çünkü, inanılması gereken herşeyin altında heykelimin altına döktüğün her betonun altında dışarı çıkmak için ağlayan birşey vardır.
لان تحت كل هذه الحاجة الي الايمان تحت كل الاسمنت الذي صببته علي قاعدتي يوجد شيء يصرخ كي يخرج

Dışarıya çıkıyor ve olmasını sağlıyor adamım işte böyle yapıyor.
إنّه يخرج و ينفذ الأمر يا رجل هكذا يقوم بذلك

O gece o koğuşa giren çıkan başka birini gördün mü?
هل رأيت شخص يدخل أو يخرج إلى هذا الجناح تلك الليلة؟

Konuşulacaklar bu odanın dışına çıkmayacak o halde, tamam mı?
ما سأقوله لا يخرج من هذه الغرفة ، حسناً ؟

Nasıl bir insan gecenin bir yarısı bu fırtınada odun kesmeye çıkar ki?
أي نوع من الأشخاص يخرج لتقطيع الأشجار بوسط عاصفة رعدية في الليل ؟

Ancak her gece uçan yüz binlerce yarasının hepsi buradan sağ çıkamaz.
لكن مَع 100,000 خفاش طائر كُلَّ لَيلة , لَيسَ الكُلّ يخرج حيّ.

Eğer birkaç saat içinde dışarı çıkmazsa... kapıyı kırıp doktoru içeri sokun.
إن لم يخرج في غضون ساعات اكسر الباب وأدخل الطبيب إلى الغرفة

dışarı çıktığında yeniden beraber olmayı istedi, ki böyle birşey olmayacak.
لقد أراد ان نعود لبعضنا عندما يخرج ولم يكن هذا ليحدث

dışarı çıkıp otobüse binmeye kalkarsan, asit yağmuruna, hatta dolùya tutulursun.
يمكن أن يصدمك الباص و يمكن أن يخرج القطار عن السكة

Adam aracından çıkıyor Bennett'e doğru gidiyor ve onunla konuşuyor. Neden...
وهو يخرج من شاحنته ويتجه نحو بينيت ويبدو وكأنه يتحدث اليه

Gölgelerin içinden kırmızı-mavi kıyafetiyle çıkıyor. Bu iki farklı kişilik yaratmak.
الذي يخرج من الظل إلى لباسه الأحمر والأزرق، ويخلق شخصيتين مختلفتين؟

Adam bankadan çıkıyor, bir sürü polis ona ateş ediyor.
يخرج من المصرف ويقوم اثنا عشر شرطياً بإطلاق النار عليه

Arabalar hareket etti, dışarı çıkan birini gördünüz mü ki?
السيارات تتحرك. ولكن هل رأيتم أحدًا ما يخرج من هناك؟

Buranın kilitlenmesini istiyorum. Kimse içeri girmeyecek, kimse dışarı çıkmayacak.
أريد إغلاقاً تماماً لهذا المكان، لا أحد يدخل أو يخرج.

Umarım karın daha iyi hissediyordur ve çocuğun hapisten çıkar.
آمل أن تتحسن صحة زوجتك وأن يخرج طفلك من السجن

Federal Hükümet'in verdiği emir doğrultusunda kimse buradan girip, çıkamaz.
لا أحد يدخل، ولا أحد يخرج بأمرٍ من الحكومة الفيدرالية

Seni temin ederim, yapmaktan zevk almıyorum. Sadece bana kolay geliyor.
أأكد لك أنني لست أستمتع بعملي انه فقط يخرج مني بسهولة

...ve o günden sonra deli bir daha hücresinden hiç çıkmadı.
و منذ هذا اليوم لم يخرج الرجل المجنون أبداً من زنزانته

Hapisten çıktı, hiç bir görünür mali desteği olmadan araba satışına başladı.
بعدها يخرج من السجن، ويفتتح وكالة لبيع السيارات بدون دعم مالي معروف.

Bana yardım et. Böyle devam ederse oğlumuz kontrolden çıkacak.
ساعدني, إذا ما إستمر هذا إبننا سوف يخرج عن السيطرة

Devasa bir şey ve çığlıklar atıyor atıyorum ama ağzımdan hiç ses çıkmıyor.
بالتنين الهيكل العظمي، الهائل، وأنا أصرخ وأصيح لكن لا شيء يخرج من فمي

Tüm çevrenin kuşatılmasını istiyorum. Ne biri girsin ne de biri çıksın.
اريد ان تسد الشاحنه هذا الطريق ..لا احد يدخل ولا احد يخرج

Bir şeyler saklıyorsun. Bu odanın dışına çıkmasını istemediğin bir şey.
أنت تخفي شيئًا شئ لا تريدة أن يخرج خارج هذة الحجرة

Ben dışarıdayım ve kapıyı izliyorum. Kimsenin girmesine veya çıkmasına izin vermiyorum.
أنا أقف خارجا لأحرس الباب ، لا ادع أحدا يدخل أو يخرج