"يساعدون" - Translation from Arabic to Turkish

    • yardım ediyor
        
    • yardım eder
        
    • yardım ederler
        
    • yardımcı oluyorlar
        
    • yardım ediyorlar
        
    • yardımcı oluyor
        
    • yardım ediyorlardı
        
    • yardım eden
        
    Eminim ki babanız anlayacaktır, ve çocukları Avatar'a yardım ediyor diye gururlanacaktır. Open Subtitles أنا متأكد أن أبوكم سوف يكون متفهما وفخورا لأن أولادة يساعدون الأفاتار
    Yabancılar en karanlık anlarında hayatta kalmak, daha az yalnız hissetmek ve onlara güçlü olduklarını hatırlatmak için yabancılara yardım ediyor. TED عبارة عن غرباء يساعدون غرباء في أحلك لحظاتهم ليبقوا أحياء وتقليل الشعور بالوحدة، وتذكيرهم بمدى قوتهم.
    Arkadaş, arkadaşa anlamsız seks konusunda yardım eder, tamam mı? Open Subtitles أصدقاء يساعدون أصدقاء ليحصلوا على جنس بلا معنى ، حسناً؟
    Tanrı, diğerlerine yardım edenlere hep yardım eder. Open Subtitles ان الله دوما يساعد الذين يساعدون الاخرين
    Biliyoruz ki profesörler azınlık ya da bayan öğrencilere daha az yardım ederler. TED ونعلم أن الأساتذة غالباً ما لا يساعدون الطالبات أو طلاب الأقليات
    Muhabir: ...savaş alanı yardımcıları savaş risklerini düşürmekte yardımcı oluyorlar. TED المذيع: العاملين في حقل المعركة يساعدون في تخفيف مخاطر المكافحة.
    yardım ediyorlar. Belki çok azına ediyorlar ama bu benim için yeter. Open Subtitles بل يساعدون المتطّورين، لربما يساعدون عدد قليل، ولكن لا بأس بهذا معي
    Neden kimlik görüntülemeyi icat ettiler? Bu servis kime yardımcı oluyor? Open Subtitles لماذا إخترعو جهاز الكشف عن هوية المتصل هذا وكأن، من يعتقدون أنهم يساعدون بتلك الخدمة
    Ama büyükbaba, birileri fabrikanın çalışması için Bay Wonka'ya yardım ediyor olmalı. Open Subtitles لكن يا جدي لابد أن يكون هناك عمالاً يساعدون السيد وونكا في المصنع
    Hatırlatma onu bana. "Dostlar dostlara yardım ediyor"muş. Open Subtitles لا تذكرني الأصدقاء يساعدون الأصدقاء, تباً
    Görünüşe göre, Koruyucular kötülük yaymak için ölümlü katillere yardım ediyor. Open Subtitles على مايبدو، أنَّ " الحُرَّاس " يساعدون البشر المُجرمين لينشروا الشرّ
    Kızıl Haç ve Norveç Halk Yardım ekipleri aramalara yardım ediyor. Open Subtitles الصليب الأحمر والمدنيين النرويجيين يساعدون في عمليات البحث
    Yanlızlığı günlük muhabbetlerle geçiriyor eski oyuncaklarını küçük arkadaşlarla paylaşıyor bir komşuya eşyaların taşınmasında yardım ediyor. Open Subtitles يطردون الوحدة بالمحادثات العادية يتشاركون الكنوز القديمة مع صديق صغير يساعدون جار على القيام بحركة صعبة
    Ama ben hep şöyle düşünmüşümdür. Kendine yardım edenlere tanrı da yardım eder. Open Subtitles لكن كنت أعتقد دائماً أن الله يساعد أولئك اللذين يساعدون أنفسهم
    Ben Franklin, "Tanrı kendisine yardım edenlere yardım eder" demiş. Open Subtitles بين فرانكلين قال الرب يساعد اولئك الذين يساعدون انفسهم تبدو متفاجئا
    İyi bir hristiyan ailesine yardım eder.. ...hiç haber vermeden aniden ortaya çıksalar bile. Open Subtitles المسيحيون الحقيقيون يساعدون عوائلهم حتى و لو كانوا يتضورون جوعاً من دون سابق إنذار
    Sen ve senin gibiler ancak kendi menfaatlerine uyarsa yardım ederler. Open Subtitles الرجال أمثالك يساعدون فقط عندما يكون لديهم مصلحة ما
    "Mevsimleri değiştirir ve doğaya birçok şekilde yardım ederler. Open Subtitles يقوموا بتغيير المواسم المناخية، و يساعدون الطبيعة بالعديد من الأشكال.
    Arkadaşlar arkadaşlarını kullanmaz. Birbirlerine yardım ederler. Open Subtitles الأصدقاء لا يتلاعبون بأصدقائهم، بلّ يساعدون بعضهم البعض.
    Sirketlerin ve diğer tasarımcıların gelecek hakkında daha iyi düşünmelerine yardımcı oluyorlar. TED فهم يساعدون الشركات و المصممين الآخرين أن يفكروا بطريقة أفضل عن المستقبل
    İnsanlar onlardan korkuyor. Asilere çok fazla yardım ediyorlar. TED يخافهم الناس. وهو يساعدون الثورة كثيراً.
    Muhafızlar tahliyeye yardımcı oluyor o yüzden acele etmen lazım. Open Subtitles أنه مفتاح وخريطة فالحراس يساعدون فى الأخلاء ، لذلك يجب ان تُسرعىِ.
    Denizciler ICE, Gümrük ve Sınır Devriyesine bölgeyi emniyete almak için yardım ediyorlardı. Open Subtitles كان المارينز يساعدون شرطة " آيس " و " كاستوم " و " بوردر بترول " في تأمين المنطقة
    ABD'de bir süpermarkete gittiğinizde, aldıklarınızı poşetlerinize koymanıza yardım eden insanlar var. TED وعندما تذهبون إلى السوبرماركت في الولايات المتحدة، هناك في الواقع أشخاص يساعدون في توضيب أغراضكم في الأكياس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more