"يشاهد" - Translation from Arabic to Turkish

    • izliyordu
        
    • izlemek
        
    • izlerken
        
    • izler
        
    • seyrediyor
        
    • izlemiyor
        
    • görmek
        
    • izledi
        
    • görünüyor
        
    • gören
        
    • görmemiş
        
    • izleyecek
        
    • izleyip
        
    • izlediğini
        
    • görmesini
        
    Adamın pamuk helva yapmasını izliyordu, sonra başı döndü ve içine düştü. Open Subtitles كان يشاهد الرجل وهو يعدّ غزل البنات وأصيب بدوار وسقط في الآلة
    Bildiğim şu ki, ne okuma yazma bilen ne de ailesini doyurabilen bir köylü evladının besinsizlikten ölüşünü izlemek zorunda kalıyor. Open Subtitles كل ما اعرفه ان الفلاح الذي لا يعرف يكتب او يقرا او اطعام اسرته عليه ان يشاهد ابنه يموت من سوء التغذية
    Herkes adamın iyi olduğunu bilir ama kimse basket izlerken paella yemek istemez. Open Subtitles الجمهور يعرف براعته، لكن لا أحد يرغب بتناول البايلا بينما يشاهد كرة السلة
    Kim "Grease"i tek başına izler ki, birini bulman lazım. Open Subtitles من يشاهد مسرحية لوحده ؟ يجب أن تذهب مع أحد
    Evde, benim daha önce izleyip nefret ettiğim bir filmi seyrediyor. Open Subtitles أنة فى الشقة يشاهد فيلماً قد سبق أن رأيتة و كرهتة
    Eğer kimse izlemiyor olsaydı, profesyonel bile olurdum. Open Subtitles حقيقتاً، كان من الممكن أن أصبح محترف لو لم يكن هناك أحد يشاهد
    Bütün halkımın orada olma hakkı var görmek ve hatırlamak için. Open Subtitles جميع شعبي له الحق ان يكون هناك لكي يشاهد ذلك ويتذكره
    Yolun kenarında oturuyor, çocuk felci kampanyalarından birisinin gelişimini izliyordu ve birkaç ay sonra şöyle yazdı: "Bu en kahramanca yabancı yardım." TED كان جالسا على جانب الطريق، يشاهد مخيمات التطعيم أثناء إنشائها، بعد عدة أشهر كتب قائلا: هذه هي المساعدات الأجنبية في أوج بطولاتها
    Bay Burns, Cuma günü saat 15.00 civarı vuruldu ki o saatte Smithers evinde "Pardon My Zinger"'ı izliyordu. Open Subtitles السيد. برنز أطلق عليه النار يوم الجمعة الساعة الثالثة فجراً في الوقت ذاته الذي كان سميذرز يشاهد مسلسل اعذرني يازنجر
    Seni lezbiyen ilişkide izlemek için yaptığı ucuz bir numara. Open Subtitles إنها أمنية الرجل الرخيصة أن يشاهد امرأتان يمارسان الجنس لـليلة واحدة
    Ama aslında Zeyna: Savaşçı Prenses'i izlemek istediğini biliyordum. Open Subtitles ولكني عرفت أنه بالفعل يريد أن يشاهد زينا :
    Benim masumları yarıp, kesip, parçalayışımı izlerken! Open Subtitles اذ يشاهد القص والتقطيع والتمثيل بالابرياء
    Daha TV'de buz pateni izlerken burnun akıyor. Open Subtitles أنت رجلٌ يصيبه الرشح حالما يشاهد التزلج على الجليد في التلفاز
    Noah, yatmadan önce hep bilgisayarla oyun oynar veya haberleri izler. Open Subtitles نوا دائما يلعب على الكمبيوتر ثم يشاهد الأخبار قبل ذهابه للنوم
    Ve o şelalede... balık tutuyor... oğluyla futbol maçı seyrediyor, çılgınlar gibi bağırıyor. Open Subtitles و هو يصطاد السمك عند شلال و هو يشاهد كرة القدم مع ابنه
    Hem, Higuchi bu programı izlemiyor bile olabilir. Open Subtitles إضافة لذلك، قد لا يشاهد هيغوتشي البرنامج
    Evet ama zor. Mesela atların başkaları için yarışa girdiğini görmek. Open Subtitles أن يشاهد الخيول التي وُلدت في هذه المزرعة تركض في السباقات من أجل شخص آخر
    Daedalus, oğlunun vahim kaderini değiştirmekten aciz bir şekilde, göklere doğru yükselmesini, korku içinde izledi. TED كان دايدالوس يشاهد مفزوعًا، بينما إيكاروس يعلو أعلى وأعلى، وهو عاجز عن تغيير مصير ابنه الوخيم.
    - Bazen dövüşçülerle beraber görünüyor ama maçlara gitmiyor, ve bahis oynamıyor. Open Subtitles يحب أن يشاهد أحياناً برفقة المصارعين لكنه لا يحضر المباريات أو يراهن عليها
    O para 16 dolar eder. Beyaz balinayı ilk gören ben olacağım. Open Subtitles تلك القطعة تساوي 16 دولارا، سأكون أول من يشاهد الحوت الأبيض
    Ama sen bana yumruk attığında, etrafta bir oda dolu insan olmasına rağmen kimse bana yumruk attığını görmemiş. Open Subtitles أودّ ذلك, لكن حتّى بالرغم من أن هذه ..الغرفة كانت ممتلئة تماماً عندما لكمتني لكن على ما يبدو لم يشاهد أحداً ما حدث
    O yüzden hazır olun, çünkü pazartesi geceleri bütün dünya bir erkeği, bir kadını ve bir düdüğü izleyecek! Open Subtitles لذا استعدوا لأنه في يوم الاثنين ، العالم كله سوف يشاهد رجلاً وإمرأه في مسابقه
    Rahipler onun bana yaptıklarını yapmaz çünkü Tanrı'nın izlediğini bilirler. Open Subtitles لا يفعل القسس ما فعله. لأنهم يعلمون أن الرب يشاهد.
    Bazı fotoğraflarını kimsenin görmesini istemiyor. Open Subtitles هو لا يريد أحد أن يشاهد الصور التى لا يجب ان تشاهد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more