Yine de şarkılarla falan yardımcı olurum ama... tamamen ilgilenmek için vaktim yok artık. | Open Subtitles | سأظل متواجداً لمساعدتكم في الغناء و ما شابه لكن .. لم يعد لدي وقت لكل شيءٍ |
O amcığa hiçbir bağlılığım yok artık. | Open Subtitles | لم يعد لدي اَي ولاء لذلك الوغد |
Bu yerle bir bağlantım yok artık. | Open Subtitles | لم يعد لدي أي علاقة بهذا المكان |
- Evet, vay. Artık yok ve bir başıma kaldım, sadece ben. | Open Subtitles | والآن لقد ذهب ولم يعد لدي احد اصبحت وحيداً |
Bir ara vardı... Artık yok. | Open Subtitles | كان لدي واحد لكن بعد ذلك لم يعد لدي |
Artık yok. - Ama kızları seviyorsun? | Open Subtitles | لم يعد لدي إذاَ تحبين الفتيات |
Verecek başka bir şeyim kalmadı, Alexa. | Open Subtitles | لا تدر إليّ ظهرك أستحق منك أكثر من ذلك -لم يعد لدي المزيد لأعطه لكِ لقد أخذتِ كل شيء |
Craig, hükümete her şeyi itiraf ettikten sonra, saklayacak şeyim kalmadı. | Open Subtitles | (أترى يا (كريج عندما أعترفت للحكومة لم يعد لدي شيء لأخفيه |
Kaykay yapacak vaktim yok artık. | Open Subtitles | لم يعد لدي وقت للتزلج |
Ama bende bunların hiçbiri yok artık. | Open Subtitles | حسنا لم يعد لدي المزيد. |
- Dönecek bir evim yok artık. | Open Subtitles | لم يعد لدي بيت |
Artık yok. | Open Subtitles | والآن لم يعد لدي بعد الآن |
Artık yok. | Open Subtitles | لم يعد لدي عشيق |
- Artık yok, sürtük. | Open Subtitles | لم يعد لدي أيتها الساقطة. |
Artık yok. | Open Subtitles | لم يعد لدي. |
Artık yok. | Open Subtitles | لم يعد لدي |
Artık bu cadılar meclisine sunacak bir şeyim kalmadı. | Open Subtitles | لم يعد لدي ما أقدمه لهذه الطائفة. |
Kaybetmek için hiçbir şeyim kalmadı demek. | Open Subtitles | معناه انه لم يعد لدي شيئ لخسارته |