"يفعلونه" - Translation from Arabic to Turkish

• yapıyor
• yaptığı
• işi
• yaptığını
• yaparlar
• yapar
• yapıyorlarsa
• yapacaklarını
• yapıyorlardı
• yaptıklarına
• arıyorlar
• yaptıklarından
• yapacak
• yapacaklar
• yapacakları

Oyunların popülerliğinden bahsediyorken, sizce bu insanlar burada ne yapıyor?
فمن حيث شعبية هذه الألعاب ما الذي تعتقدون أن هؤلاء القوم يفعلونه هنا؟

Velilerin çoğu yapıyor bu sene. Kültür değişim mevzuunun bir parçası.
الكثير من الأباء يفعلونه هذا العام , يكونوا جزء من برنامج التبادل الثقافي

Özellikle çocuğun ilk yıllarında, ailelerin ne yaptığı çok ama çok önemli görünüyor.
يبدو أن الوالدين وما يفعلونه هو أمر مهم حقاً، خصوصاً في السنوات الأولى من عمر الطفل.

Birisi anlamış olabilir. - Onlar iyidir, onların işi budur.
شخص لديه القدرة على التقاطها انهم محترفين،و هذا ما يفعلونه

Elliot ve Kitty, sana onların ne yaptığını bile söyleyemem.
اليوت وكيني لا أستطيع حتى ان اقول لكي ما يفعلونه

Restoranlarda öyle yaparlar en çirkin insanları arka tarafa koyarlar.
وهذا ما يفعلونه في المطاعم يضعون أقبح الناس في الخلف

Hoş değil, ama insanlar böyle yapar.
وقد لامَ كلٌّ منكما الآخر هذا ليس ممتعاً، لكنّ هذا ما يفعلونه

Ve onlara artık burada ne yapıyorlarsa bir son vermeleri söylemek zorundayız.
وعلينا إخبارهم بأن يتوقفوا عن القيام بأي كان ما الذي يفعلونه هنا.

Henüz haberleri yok, ama tam da bunu yapıyor olacaklar.
إنهم لا يعلمون بعد، لكن هذا .ما سوف يفعلونه

Şimdi de yenileri yapıyor.
و الرّجعيّون الجدد يفعلونه الآن مرة أخرى

Bekle. Racnoss savaştan saklanıyor. Şimdi ne yapıyor?
انتظري، الراكنوس يختبئون من الحرب ما الذي يفعلونه ؟

Bunların yaptığı şey, gidip regolit katmanı üzerine kurulmak ve sonrasında orayı ısıtmak, katman-katman kubbe yapısını yaratıyorlar.
ما يفعلونه هو الذهاب والجلوس على طبقة من الثرى ثم تسخينها، وإنشاء هذا الهيكل المقبب طبقة بطبقة.

Bunların yaptığı tek şey içmek. İçmezsem göze batacağım.
كل ما يفعلونه هو الشرب أنا البطل الايرلندي في هذا

Bazıları taşır, ama çoğu akıl sağlığını korumak,... bu işi neden yaptıklarını hatırlatacak bir şeyler olsun diye taşırlar
بعضهم يفعل ذلك, لكن الأغلبية يكتشفون أن للمحافظة على عقولهم عليهم البقاء متصلين بشيء يذكرهم بسبب قيامهم بما يفعلونه

Bu adamlar müthişler ve profesyoneller; yaptıkları işi büyük bir dikkatle yaparlar.
وهؤلاء الشباب رائعون. هم محترفون؛ هم حذرون جدًا فيما يفعلونه.

İyi iş, aşırı duygusal değil, güzel fotoğraflar birileri orada ne yaptığını biliyor.
عمل جيد ؛ ليس عاطفياً صور جيدة أحدٌ ما يعرف ما يفعلونه هناك

Eğer minnacık yıldızı Perez Hilton'un en revaçtakiler listesinden düşüyorsa, "ilk 100 listecisi" ne yapar?
ما الذي يفعلونه السي ليستر عندما تكون نجومهم الصغيرة على وشك السقوط على شاشة رادار باريس هلتون

Yani, Seni polis bilgisayarlarından uzak tutmak için ... ..hangi sihri yapıyorlarsa, yapmayı kestiler.
انا اعني ايا كان السحر الذي يفعلونه ليبعدوك عن كمبيوتر الشرطه هم توقفوا

Mekkeliler ne yapacaklarını bilemiyorlardı.
المكيين أنفسهم لم يعرفوا ما يفعلونه حيال ذلك

Bu kahrolası yerde ne iş yapıyorlardı bu adamlar ?
ما الذي يفعلونه العلماء في هذا الجحيم هنا ؟

Silahlarla ve liderlikle ve yaptıklarına olan inancımızla onları desteklemeliyiz.
علينا أن ندعمهم بالأسلحة والقيادة والثقة والأيمان في ما يفعلونه

Benim ölçülerimde başını bir arabanın kaportasına çarpmış birini arıyorlar.
إنهم يبحثون عن شخص بحجمي ضرب وجهها في غطاء محرك السيارة إذا ماكنوا ضليعين بما يفعلونه

Karbon ticareti, temiz enerji ve hava kirliliği için yaptıklarından pek çok ders çıkarabiliriz.
وما يفعلونه بتداول الكربون، والطاقة النظيفة، وتلوث الهواء، يمكننا تعلم العديد من الدروس.

Ve o bu da Rusları anlattı biz onlar yapacak değil Çünkü eğer
و أخبر الروسيين بهذا أيضا لأنه ان لم يكن نحن فسوف يفعلونه هم

İnsanlar tepki gösterecekler ve istediklerini yapacaklar.
سيتفاعل الناس ويفعلون ما يفعلونه دائمًا.

Onlara birçok maddî mal bırakırsak tek yapacakları kavga etmek olur ve birbirlerinden nefret ederler.
إذا تركنا لهم الكثير من الماديات، فسيكون الشجار كل ما يفعلونه وسيكرهون بعضهم البعض.