Öncelikle şunu bilmelisin ki... olanlar kimsenin suçu değildi. | Open Subtitles | أولاً، عليكِ معرفة أن ما حدث لم يكن خطأ أحد |
Sadece kendiliğinden oldu, ve kimsenin suçu değildi diyoruz. | Open Subtitles | نحن نقول فقط إنه لم يكن خطأ أحد، حسناً؟ حدث الأمر فحسب |
O insanların başına gelenler Süpermen'in hatası değildi. Lex Luthor'undu. | Open Subtitles | ما حدث اهؤلاء الناس لم يكن خطأ سوبرمان، إنه خطأ ليكس لوثر. |
Doktor'un hatası değildi ama yine de dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | لم يكن خطأ الدكتور لكن يجب أن تكوني حذرة |
Isabel'in hatası değil, ben kaçtım. | Open Subtitles | ـ أمي ـ مالأمر يا حبيبي؟ لم يكن خطأ إيزابيل أنا الذي هرب |
- Bu senin suçun değil ki, benim suçum. - Bu kimsenin suçu değil. | Open Subtitles | لم يكن خطئك , انه خطئ - لم يكن خطأ اى احد- |
Şey, evet ama isteyerek yaptığın bir hata değil. | Open Subtitles | حسنا، أجل، لكنه لم يكن خطأ متعمدا |
1969'da, yani bugün, fabrikada Carl Bentley'in suçu değildi. | Open Subtitles | في عام 1969... ء أقصد، اليوم في المصنع لم يكن خطأ كارل بينتلي |
Salıncağın suçu değildi bu. | Open Subtitles | حسناً، لم يكن خطأ تلك الأرجوحة. |
Jason Street'in başına gelenler kimsenin suçu değildi. | Open Subtitles | ماذا حدث لجايسون ستريت لم يكن خطأ أحد |
Babamın suçu değildi anne, benim suçumdu. | Open Subtitles | لم يكن خطأ والدى، أمى. كان خطأى |
Kimsenin hatası değildi. İlişkimizin bir kör noktası vardı evet, bir araba gibi. | Open Subtitles | لم يكن خطأ أحد، كان لدى علاقتنا بقعة عمياء |
Kimsenin hatası değildi. Sadece kısıntı yapıyorlar. Ekonomi için. | Open Subtitles | لم يكن خطأ احد فقط تَخفيض.انه إقتصاداً. |
Hayır, Ann'in hatası değildi. Sanırım sorular üstünde çok fazla düşündüm. | Open Subtitles | كلا, لم يكن خطأ (آن), أظنني كنت أفكر في الأسئلة كثيراً |
Onun hatası değildi. | Open Subtitles | لم يكن خطأ من جانبه. |
Olanlardan dolayı üzgün olduğunu biliyorum ama sen de biliyorsun bu Paul'ün hatası değil. | Open Subtitles | أتفهّم غضبكَ من كل شيء لكنك تعلم أنَّ شيئاً لم يكن خطأ بول |
McCarthy'i kaybetmemiz Regan'ın suçu değil. | Open Subtitles | ."إنه لم يكن خطأ "ريغان" أننا إفتقدنا "مكارثى |
Bu bir hata değil. | Open Subtitles | هذا لم يكن خطأ. |
Ama, o müşterinin söyledikleri çok da yanlış değildi. | Open Subtitles | ماقاله ذلك الزبون لم يكن خطأ على الإطلاق |
Öyle mi? Bunu kaza olmadığını mı? Bilgisayar hatası olmadığını mı? | Open Subtitles | حقاً ماذا أنه لم يكن حادثاً أنه لم يكن خطأ أنت الخطأ |
Sana bir şey söyleyeyim baba. Lee'nin suçu yoktu. | Open Subtitles | عليّ أن أخبرك شيئاً لم يكن خطأ "لي" |
Madem yanlış değil neden bana söylemedin? | Open Subtitles | واذا لم يكن خطأ لماذا لم تخبرني؟ |
Belki bu hata bir hata değildir, belki de daha yüksek bir teknolojik evrimdir. | Open Subtitles | ربما هذا الخطأ لم يكن خطأ, لكن نوع من تطور تقنى عالى |
Ama Bay Ki'nin ailesi ondan haber almadıklarını söylüyor ve olanların Bay Ki'nin suçu olmadığını savunuyor. | Open Subtitles | لكن عائلة السيد كي تنكر وجود أي اتصال معه و قد صرح بأن الحادث لم يكن خطأ السيد كي ل. |