| Bazı insanlar iyi insan olmak için çaba harcar ama bazıları buna aldırmaz. | Open Subtitles | بعض الناس يحاولون أن يكونوا أناساً جيدّين, لكن بعض الناس فقط لا يهتمّون. |
| Ama çoğu acı çektiklerini görmek için kurbanlarına yakın olmak ister. | Open Subtitles | لكن معظمهم يريدون ان يكونوا قريبين من ضحاياهم ليشاهدوهم وهم يعانوا |
| Her yer olabilir. Shelton onları bulacak, her zaman bulur. | Open Subtitles | يمكن أن يكونوا في أي مكان، شيلتون سيجدهم، لطالما وجدهم. |
| onlar eğlence sektörü denen iş alanında başarılı olmaları en az beklenenler ama cesaretleri ve yetenekleri onları buraya ulaştırdı. | TED | وكانوا أقل من يُتوقع أن يكونوا ناجحين في مجال العمل الترفيهي في النهاية تغلبت شجاعتهم ومواهبهم الى اتخاذ هذه الخطوة |
| Yok olmadılar ya! Bu kadar küçük bir gemide gizleyici aygıt da olmaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكونوا قد اختفوا، حجم السفينة لا يسمح بوجود نظام تخفى |
| - Burada bir yerde olmalılar. - Yeni bir kitap mı yazıyorsunuz? | Open Subtitles | هم يجب أن يكونوا هنا فى مكان ما أتعمل على كتاب جديد؟ |
| Ve amerikan halkı çocukarının -mutant olan çocuklarla birlikte olmasını ister mi, | Open Subtitles | اذا ما كانوا يريدون لأولادهم ان يكونوا مع اطفال متحولين في المدرسة |
| Anladığım kadarıyla, artık çocuklar bu dünyanın bir parçası olmak istemiyorlar. | Open Subtitles | نخمن ان الاطفال لا يريدون ان يكونوا جزءاً منه بعد الان |
| Bu heriflerin hepsi, sporcu olmak istiyorlardı aynı senin gibi. | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال أرادوا أن يكونوا رياضيين مثلما كنت تماماً |
| Eğer bir hain olduğunuzu düşünüyorlarsa, Sizi sadece güvende olmak için öldürürler. | Open Subtitles | إن ظنوا بأنك قد تكون خائنا فإنهم سيقتلونك لكي يكونوا في أمان |
| Ne zaman yaptıklarına bağlı olarak, onlar için göreceli olarak yüzyıllar geçmiş olabilir. | Open Subtitles | وإعتماداً على الوقت الذي فعلوا فيه هذا يمكنهم أن يكونوا قد إختبروا عصور |
| Benim iki ekibim var ama otobüs her yerde olabilir. | Open Subtitles | عملت فريقين، هناك العديد من الأماكنِ يمكن ان يكونوا فيها |
| Böyle adamlara az rastlanılabilir, tanınmayabilirler, ama dünyayı onlar döndürür. | Open Subtitles | جال كهؤلاء فد يكونوا نادرون، غير معروفون ولكنهم يحركون العالم |
| Ne kadar uzakta olsalar da ne olursa olsun, onların yoları kesişecek. | Open Subtitles | على أية حال هم قد يكونوا متباعدين جدا. طرقهم سَتَجتمعُ ..مهما حصل. |
| Akdeniz'i yönlendiren büyük Kuzey Afrika ortaçağ filozoflarını biliyor olmalılar. | TED | يجب أن يكونوا قد عرفوا فلاسفة العصور الوسطى العظماء من شمال أفريقيا الذين قادوا البحر الأبيض المتوسط. |
| Neden bu hastanedeki herkesin senin kadar sefil olmasını istiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تريد كل الاشخاص في المستشفي ان يكونوا بائسين مثلك؟ |
| Geçenlerde, bugünkü Amerikalıların üçte ikisinin o zamanlar, 1963'de doğmamış olduğunu fark ettim. | TED | وأدركت حديثاً أن ثلثي الأمريكان اليوم لم يكونوا قد ولدوا في عام 1963. |
| Olsalar iyi olur, çünkü bu bir felaket. Çok endişeliyim. | Open Subtitles | عليهم أن يكونوا كذلك وإلا حدثت كارثة فأنا قلقة للغاية |
| Ve çoğunlukla daha zeki olurlar içlerinde daha daha zeki şahıslar olmasına rağmen. | TED | و في الواقع بإمكانهم أن يكونوا أذكى حتى من أذكى شخص متواجد بينهم |
| Her hepsi kör ve sağırı oynarlardı. Ama salağı değil! | Open Subtitles | وكان من الممكن أن يكونوا مكفوفين وأصماء ولكن ليسوا أغبياء |
| Ama domuzların ve muhteşem liderleri Napolyon'un haricindeki diğer hayvanlar iyi durumda değillerdi. | Open Subtitles | لكن الحيوانات ذاتهم لم يكونوا على ما يرام باستثناء الخنازير وقائدهم المعلى نابولين |
| Artık olamazlar. Paran olduğunda giyersin tabi şu lanet bilekler olmasa. | Open Subtitles | من الأفضل أن يكونوا هنا في الصباح أو سترتديهم على أذنيك |
| Geniş olmayan çevremde tanıdığım bir çok insan mühendis olmaya gitti. | Open Subtitles | ومعظم الأشخاص الذين في محيط معارفي أقدموا على أن يكونوا مهندسين |
| Nereye giderseniz gidin o adamlar sizden çok uzakta olmayacak. | Open Subtitles | هؤلاء الرجل لن يكونوا بعيدين جداً لا يهم أين ستذهبين |
| Hem onca zengin ve zenci insan yanılıyor olamaz değil mi? | Open Subtitles | و كل الأغنياء السود لا يمكن أن يكونوا على خطأ صحيح؟ |