"يلو" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yelu
        
    • Yellow
        
    • Sarı
        
    • Arısı
        
    Yedi yıl önce bir General Yelu vardı. Open Subtitles أتذكّر قبل 10 سنوات كان هناك الجنرال (يلو).
    General Yelu sanıyorum ki oğullarını buraya çekmek için Yang Ye'yi bağışladınız. Open Subtitles الجنرال (يلو)، أعتقد أنّك أبقيت (يانغ يي) لجلب أبنائِه هنا.
    Baba istiyorsan kalıp Yelu Yuan ile ölümüne savaşabilirsin. Open Subtitles أبّي، يمكنك البقاء وقتال (يلو يوان) حتّى الموت إذا تريد.
    20'li ve 30'lu yıllardaki Charles Ponzi, Yellow Kid Weil gibi adamlara. Open Subtitles في العشرينات والثلاثينات. الناس يحبون تشارلز بونزي يلو كيد ويل.
    Hesaplamalarıma göre Yellow Fork şurada kaldı şurası Porterville ve biz de buradayız. Open Subtitles اعرف هذه المنطقة جيدا إذا اعتمدنا على حساباتى فمدينة يلو فورك هنا...
    Kendisi Sarı Körfez'in başkanı. Sence bana tavsiye verir mi? Open Subtitles إنه رئيس مناجم (يلو كريك)، هل تظن أنه سيقوم بنصحي؟
    Yaban Arısı'nın yanına bile yaklaşmadık. Open Subtitles فنحن لم نقترب حتى من يلو جاكيت
    Yelu Yuan'ın ölümüyle birlikte Tatar ordusu lidersiz kalmıştı. Open Subtitles بموت (يلو يوان)، جيش (الكيتان) تُرك بدون قائد.
    Majesteleri, raporlarımıza göre Yelu Yuan. Open Subtitles سموك، تقاريرنا تقول إنّه (يلو يوان).
    Neden Yelu Yuan bize hâlâ saldırmadı? Open Subtitles ولمَ (يلو يوان) لم يهاجمنا بعد؟
    General Yelu'nun adamlarından sağ kalan olmamıştı. Open Subtitles لا أحد من رجال الجنرال (يلو) بقي حيًّا.
    Şimdiyse oğlu Yelu Yuan intikamını alıyor. Open Subtitles الآن، إبنه (يلو بوان) يأخذ بالثأر.
    Bu Yelu Yuan kim öyleyse? Open Subtitles لذا من هو (يلو يوان)؟
    Majesteleri, kendisi General Yelu'nun oğlu. Open Subtitles سموك، إنّه إبن الجنرال (يلو).
    Yelu Yuan bize yetişti. Open Subtitles (يلو يوان) لحق بنا.
    Mr. Yellow olmadığına şükret. Open Subtitles كن ممتنا انك لست السيد يلو
    Mr. Yellow olmadığına şükret. Open Subtitles كن ممتنا انك لست السيد يلو
    Burası, Memphis. Hedef, Yellow Springs Yolu'nda. Open Subtitles .معك (ممفيس) الهدف يسير على طريق (يلو سبرينقز)
    Bakın, biz bu işi hep aynı şekilde yaptık, Sarı sayfalarla, el ilanlarıyla, gazeteyle. Open Subtitles إسمعوا ، دائما ما قمنا بالأمور بذاتالطرق: (يلو بيجيز) ، (فلايرز) أخبار (سان جوز ميركوري)
    Bu da "selam Sarı." Dokuz farklı antioksidanı var. Open Subtitles وهذا (هالو يلو) ويحتوي على تسعة مضادات أكسدة
    Aşağıda bir nehir var. Yaban Arısı Deresi olmalı. Open Subtitles فهناك نهر هناك يأخذنا إلى (يلو جاكيت)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more