"يمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • sıkıcı
        
    • sıkılıp
        
    • bıktığında
        
    • bıkana
        
    Çok sıkıcı. Herkesi sıkıyorsun. Open Subtitles ذلك ممل أنت تجعل الجميع يمل
    Çok komik. Hiç sıkıcı değil. Open Subtitles .إنه برنامج مرح .لا يمل منه
    Bırak orada bir süre otursun, muhtemelen sıkılıp gider. Open Subtitles فقط اتركة يَجْلسُ هناك لفترة و من المحتمل ان يمل و يرحل
    Geleneksel 'sessiz sinema' oyunumuzu oynarız, sıkılıp da bizden bir hikaye isteyince de sen çıkar gelirsin, elbise ve şapka ile kılık değiştirirsin. Open Subtitles سنلعب لعبة الفوازير التقليدية، وعندما يمل ويطلب قصة، تخرج أنت إلى هنا, وترتدي فستاناً وقبعة،
    Aynı diğer kızlardan bıktığında onları öldürdüğü gibi. Open Subtitles بنفس الطريقة الذى قتل بها جميع الفتيات عندما كان يمل منهم دايسون كان يستجوب "سلايس
    İnsanlar benim gibilerden bıktığında bizi kapattıkları yer. Open Subtitles عندما يمل الجميع منا في النهاية
    Belki o senden bıkana kadar burada rahat etmeni sağlarım. Open Subtitles فلن أساعد في البقاء هنا بعد ما يمل منك ليستر
    Ama ortalama bir beyaz artık, yıllardır süren " Marciano mu Ali mi kazanırdı? " tartışmasından daha sıkıcı değil. Open Subtitles الحقيقة أن الرجل المتوسط ...لا يمل أكثر ملايين الحوارات حول من سيفوز (مرشيانو) أم (آلأي)
    Çünkü sıkılıp, mutsuz olduktan sonra bu ilişki bitmiştir demesi sadece an meselesidir. Open Subtitles لأنها مسألة وقتٍ فحسب قبل أن يمل أحد ويصبح غير سعيد ويقول بأن الأمر انتهى
    Biz de Van Halen gibi, herkes bizden bıkana kadar devam ettik. Open Subtitles ومثل فان هيلين, كنا ننوي ان نكمل اللعب حتى يمل منا الجميع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more