| Artık o azarların da üstün konuşmaların da umrumda diil. | Open Subtitles | الآن لا يهمني الخوف منك و لا من كلامك الكثير |
| Vücudunun ne söylediği umrumda değil. Bu çocuk çarpılarak öldü. | Open Subtitles | لا يهمني ما يشير إليه جسده هذا الشخص صُعق كهربائياً |
| Temelde, günlük hayatta Benim için en önemli olan nokta o. | TED | وبشكل أساسي، هذا هو الجزء الذي يهمني حقاً على أساس يومي. |
| Onu öldürdüm mü öldürmedim mi anlamadım. önemli olan da bu. | Open Subtitles | لا يهمني إن كنت قتلته أم لا ، هذا ما يهمني |
| kim ne derse desin, bana göre hep bir prens olarak kalacaksın. | Open Subtitles | لا يهمني ما يقوله أي كان أنت دائماً ستكون أميراً بالنسبة لي |
| Bunun bir önemi yok. önemli olan buraya gelmiş olmanız. | Open Subtitles | هذا لا يهمني ، ما يهمني أنكم اتيتم إلى هنا |
| C.A.T. tarayıcısının ne dediği umrumda değil yarın çıkıyorum ben. | Open Subtitles | ،لا يهمني ما تقوله الأشعة السينيه سأغادر هذا المكان غداً |
| 90 yaşında da olsa umrumda değil. Arabanızı hemen buradan çekmek zorundasınız. | Open Subtitles | لا يهمني لو كان عمرها 90 يجب أن تبعدي سيارتك عن الطريق |
| Jean, saha daha sıkı dedim. Nefes alıp alamamam umrumda değil. | Open Subtitles | جين,لقد قلت لك أضيق لا يهمني إن كنت لا أستطيع التنفس |
| İkiniz onun kapısını kırmak zorunda kalsanız bile umrumda değil. | Open Subtitles | لا يهمني إذا انتما الاثنان يجب أن تفرقعوا تحت بابه |
| Ben bu adam hakkında Umurumda değil, ben arabasına umrumda değil. | Open Subtitles | أنا لا يهمني ذلك الرجل، وأنا لا تعطي لعنة حول سيارته. |
| Ne bulduğunu düşündüğün umrumda değil, ama bu işi berbat etmeyeceksin. | Open Subtitles | ،لا يهمني ما تظن أنك وجدت ولكنك لن تفسد ذلك لي |
| Benim için önemli olan, insanlarının kafalarının içindekidir, ve seninkinde hiçbir şey yok! | Open Subtitles | ما يهمني هو ما يملكه الناس من عقل و أنت لا تملك شيئاً |
| - Umurumda değil. Sadece yalnız kalacağımız zaman önemli. - Ben de. | Open Subtitles | ـ كل ما يهمني أن نحظى ببعض الوقت سويا ـ وأنا أيضا |
| bana kalırsa, hayat aşktan ibaret. Ne dediğimi anlıyor musunuz? | Open Subtitles | ما يهمني هو أن كل شئ يتعلق بالحب, أتفهمين قصدي؟ |
| - Beyaz Saray için çalışıyorum. - önemi yok, bayım. | Open Subtitles | لا يهمني من أنت يا سيدي هذا الحفل للبدل السوداء |
| İyi ya da kötü adam rolü oynamak, Benim için sorun değil. | Open Subtitles | أنا لا يهمني سواء كان الدور شخص جيد أو سيء أو قبيح |
| Kaynağının gizli olması ya da ona verdiğin vaatler beni ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | لا يهمني إذا كان مصدرك سري أو أي وعود أعطيته إياه |
| Hayata şeyinle bakman beni hiç ilgilendirmez ama Tiina mutluluğu hak eden biridir. | Open Subtitles | لا يهمني إذا كنت تعتقد أن لديكم ديك ، ولكن تينا تستحق السعادة. |
| Dolar, çek fark etmez. Yeter ki kızla ilgili bilgi verin. | Open Subtitles | دولارات، شيك، لا يهمني أريد أن أعرف كل معلوماتها الخاصّة .. |
| Kiraya verip elime biraz para geçebilirdi ama artık umursamıyorum. | Open Subtitles | لم أستطع إيجاره ولهذا أخذت ثمنها لكن لا يهمني الآن |
| Bu kıza ona benzemesi, konuşması davranması için neler yaptığınızla ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | لا يهمني أن أعرف كيف لبست هذه البنت لتبدو شبيهه لها تتكلم مثلها ، وتتصرف مثلها |
| Müşterinin ve ekibinin mutlu olmasını, senin de bu şekilde organize olmanı önemsiyorum. | TED | ما يهمني هو أن زبونك و فريقك سعداء و أنك منظم حول هذا الأمر. |
| Şu an ilgilendiğim tek şey bunun olmasına izin vermemek. | Open Subtitles | كل ما يهمني الان هو التأكد من عدم حدوث هذا |
| Son kez söylüyorum; ne kadar büyük olursa olsun doğum yapmak gibi olamaz. | Open Subtitles | ،للمرة الأخيرة ، لا يهمني كم كان ضخماً إنه لا يساوي ألم الولادة |
| Sana ne kadar borçlanacağım Umurumda değil. Sözünde durmayan biri değilim. | Open Subtitles | . لا يهمني مقدار ما أدين لك به أنا لستُ مُحتالاً |