"'nin" - Translation from Turkish to Arabic

    • بأن
        
    • ل
        
    • لدى
        
    • بان
        
    • المتحدة
        
    • تخص
        
    • لل
        
    • ال
        
    • كانت على
        
    • الخاصة ب
        
    • الآلهة
        
    • كان على
        
    • كانت في
        
    • بإن
        
    • اس
        
    Pekala, Afrika haritasi uzerinde Nijerya'nin yaklasik nerede olduguna bakalim iste orada herkezin duydugundan emin oldugum Delta bolgesi TED حسنا, لقياس جيد، هناك تقع نيجيريا في خارطة افريقيا. وهناك منطقة الدلتا, وانا متأكد بأن جميعنا قد سمع بها.
    Ve sonrasında bizden biri nin arayarak... ...sizin küçük parçalarınızı bulmasını beklersiniz. TED ومن ثم تأمل بأن أحدا منا سيتجول ويعثر على قطعة صغيرة منك.
    Betty'nin merhamet görmesi için tek umudu onun lehine ifade vermen. Open Subtitles و الأمل الوحيد المتبقي ل بيتي .اذا كنت ستشهد لصالحها جيد؟
    Sakın Toby'nin Noel ruhu ile ilgili haklı olduğunu söyleme. Open Subtitles لا تقولوا لي الحق توبي ل عن روح عيد الميلاد.
    Ve 1957 -- Birleşik Devletler Şili'nin bugün sahip olduğu aynı ekonomiye sahipti. TED و عام 1957 كان لدى الولايات المتحدة نفس الإقتصاد الموجود لدى تشيلي االيوم.
    Hemşire iğneyi yaptığında acını unutmak için Puccini'nin tüm operalarını ezbere saymıştın. Open Subtitles وشتت انتباهك عن اللقاح بان قمت بترديد اسماء اسماء اوبرات بوجيني لنفسك
    Fakat, o zamanlar Cuyahoga Nehri'nin kirlilik yüzünden alev aldığını, TED لكنك تعلم بأن نهر الكايجو كان عليه خصام مره اخرى.
    Beyler, Bay Barry'nin asıldığını görecek kadar yaşama ihtimalim nedir? Open Subtitles ما هي الأحتمالات أيها السادة بأن أرى السيد باري يشنق؟
    Paulie'nin bana çok kızdığını ve asabi biri olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف بأن بولي كان غاضباً مني وهو بهذا التهور
    Paulie'nin bana çok kızdığını ve asabi biri olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف بأن بولي كان غاضباً مني وهو بهذا التهور
    Üstelik William Henry Kalesi'nin muhasara altında olduğundan haberi yok. Open Subtitles إنه لا يعلم بأن جيش أبي هاجم حصن ويليم هينري
    Daisy'nin annesi Bayan Armstrong'un vaftiz annesisiniz. Open Subtitles أنك كنت الأم فى العماد ل مسز أرمسترونج و التى كانت هى أم الطفله ديسى التى تم إختطافها
    ABD'nin Latin Amerika'daki ticaret ilişkilerini tehdit etmektedir. Open Subtitles ومخيفة ل لرجال الأعمال الأميركيين ومصالحهم في أمريكا اللاتينية
    Jackie'nin eserlerini bu kadar yakından tanıdığını bilmiyordum. Open Subtitles لم ل لا يدركون كنت على دراية بذلك مع عمل جاكي.
    Halkın Devrimci Cephesi'nin eski lideri. Open Subtitles الزعيم السابق ل جبهة ريفولوتلوناري الناس.
    - Nickie'nin bir sürü planı olduğuna eminim. - Evet, var. Open Subtitles حسناً ، بالتأكيد نيكى لديه العديد من الخطط نعم لدى الكثير
    Elimde Kraliyet Crown Viski Şirketi'nin 50.000 dolar çeki var. Open Subtitles لدى شيك بخمسون ألف دولار من شركة التاج الملكى للويسكى
    Ne, Gorgoni'nin aileyi ele gecirmeye calistigini mi düsünüyorsun? Hadi! Open Subtitles هل تعتقد بان جورجوني يريد السيطرة على العائلة , هيا
    Paulie'nin sana imzalattığı o kağıt vergi beyannamesi değildi. Open Subtitles الورقة التى وقعها بولى لم تكن تخص الضرائب
    Ama Dave'nin hakkını teslim etmek gerek. Open Subtitles حسنا ، في الإنصاف لل ديف ، وقال انه تم المشبوهة بشكل مفرط
    Evet. Her şekilde, L'nin izlenmesi gerekiyor, benim planım için bu gerekli. Open Subtitles نعم ، بالرغم من أنه لا داع لمراقبة ال لم أخطط لهذا
    Bekle biraz,bana Jane'nin bir ilişkisi olduğunu söylememiş miydin? Open Subtitles لحظة ألم تقولي بأن جاين كانت على علاقة غرامية؟
    Kelly'nin Bubber bebeğini imzalar mısınız? Open Subtitles أيمكنك أن توقع على الدمية بابار الخاصة ب كيلى؟
    Yangtze Nehri'nin sel havzasında siyah kuyruklu limosalar balçığa karışmış solucanların peşindeler. Open Subtitles على ضفاف نهر اليانجتزي تتجمع طيور الآلهة للتنقيب عن الديدان في الطين
    Bay Salle'nin, Bay Kimball'ı öldürmesine neden olabilecek bir gerekçe biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرف أي دافع كان على السيد سال ربما قتل السيد كيمبل؟
    Genç Minty'nin hayatı bir komşu dükkandaki işi ile sonsuza dek değişmişti. TED حياة الشابة منتي تغيرت للأبد حينما كانت في مهمة إلى متجر في الحي.
    Biliyor musun; Hardy'nin, karısına frengi bulaştırdığı iddia ediliyor. Open Subtitles هناك نظرية بإن هاردي قد عدى زوجته بمرض الزهري، تعلمين.
    Benden ÖAB'nin çalışmasına karşı çıkacak bir operasyonu onaylamamı istiyorsun. Open Subtitles أنا لا أستطيع السماح بعمليه ضد الـ اس دى ار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more