Kariya-dono'nun hakimiyetinde olmak, bizim Shogun için çalışmamız anlamına gelir. | Open Subtitles | أن نكون مع السيد كاريا معناه أننا سنكون نعمل للحكومة. |
Seninle anlaşma yapmıştık, sana şatoya giriş imkanı verdim, birlikte çalışmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | لدين إتفاق لقد سمحت لك أن تكون في قلعتي لكي نعمل سويآ |
Seninle anlaşma yapmıştık, sana şatoya giriş imkanı verdim, birlikte çalışmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | لدين إتفاق لقد سمحت لك أن تكون في قلعتي لكي نعمل سويآ |
Ve bir çalışma oluşturup, insanların çalışmamız için şifre oluşturmalarını sağlayabileceğimize karar verdik. | TED | لذا عزمنا على فعل شيء واحد أن نقوم بعمل دراسة وندفع الناس لإنشاء كلمات مرور من أجل دراستنا |
Bu, rüyamızı gerçekleştirmemiz için daha sıkı çalışmamız gerektiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | الامر فقط يعني ان علينا ان نعمل بجد اكثر لنحقق الحلم |
Bu paranın tamamını ödemek için ne kadar çalışmamız gerekiyor? | Open Subtitles | كم علينا ان نعمل حتى نرد لكِ هذا المبلغ ؟ |
Bu paranın tamamını ödemek için ne kadar çalışmamız gerekiyor? | Open Subtitles | كم علينا ان نعمل حتى نرد لكِ هذا المبلغ ؟ |
ya da "Pekala, bu doğru olabilir, ancak daha fazla çalışmamız ve daha çok kanıt toplamamız gerekli." | TED | أو يقولوا .. يبدو ان هذا حقيقي و لكن ينبغي أن نعمل أكثر و نجمع أدلة أكثر |
İnsanlar olarak bizim, suyla doğuştan bir bağımız var ancak zamanla bu bağı kaybettik ve şimdi iyileştirmek için çalışmamız gerek. | TED | إذن وُلدنا كبشر بعلاقة ميلادية مع الماء، لكن بمكان ما في الطريق نفقد تلك العلاقة، وعلينا أن نعمل لاسترجاعها. |
Nerede: Dünya çapında çalışmamız gereken 35 yer belirledik. | TED | إذن، أين: لقد حددنا 35 مكانا عالميا لا بد أن نعمل فيهم. |
Ekinlerimizi kurtarmak için tüm gece çalışmamız gerekecek! | Open Subtitles | يجب علينا ان نعمل طيلة الليل لنحافظ على المحاصيل. |
Malikanenin pırıl pırıl olduğundan emin olmak için daha fazla çalışmamız gerekli. | Open Subtitles | يجب أن نعمل بجدٍ أكبر لنحرص على نظافة المزرعة |
Aynı şirkette çalışmamız aynı işi yaptığımız anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | كوننا نعمل في نفس الشركة لايعني أننا نعمل في نفس المهنة |
Onun öğrendiklerimize karşı verdiği örnek daha önce olmadığı kadar iyi çalışmamız için bize ilham verdi. | Open Subtitles | المثال الذي قدمه لنا في تعليمه الهمنا لكي نعمل اكثر من اي وقت سابق |
Birlikte çalışmamız lazım. | Open Subtitles | من المفترض أننا نعمل معاً المرة القادمة حاولي التحدث معي |
Bunu başarmak istiyorsak, birlikte çalışmamız gerekecek. | Open Subtitles | لو نريد النجاح فى فعل ذلك يجب أن نعمل معاً |
Bende düşündüm ki, lanet olsun onlara, bizim çalışmamız gerek. | Open Subtitles | وأنا مجرد التفكير، إلى الجحيم معهم، علينا أن نعمل. |
bizim çalışmamız için insanlar ya da bilgisayar tarafından oluşturulan şifrelerdir. | TED | إنها كلمات مرور أنشأوها بأنفسهم أو أنشأها لهم الحاسوب من أجل دراستنا |
Bunun üzerinde çalışmamız gerekiyor işte. | Open Subtitles | هذه النوعية من التصرف التي سنعمل . على تعديلها |
Fiil çekimlerini çalışmamız bence daha iyi bir fikir. | Open Subtitles | اعتقد انه من الافضل ان ندرس تصاريف الافعال |
Hadi, hayatım. Tango çalışmamız gerekiyor. | Open Subtitles | هيا حبيبي يجب علينا أن نتدرب على التانغو |
Howard tatlım şu figürü biraz daha çalışmamız lazım çalışmazsak birinci olamayız. | Open Subtitles | عزيزي هاورد, يجب أن نتمرن علي حركة الانتقال |
Yani çalışmamız travmayla mücadelemize yeni bir bakış açısı sunuyor. | TED | لذا من عملنا إعادة التفكير بكيفية التعامل مع الصدمات النفسية. |
Ama artçı patlamalardan kaçınmak için bu bölgeden çıkmaya çalışmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نبذل جهدًا لإخلاء القطاع في حال وقوع إنفجارات آخرى. |
Evet, Schillinger beraber çalışmamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | حقاً، حسناً، يقولُ شيلينجَر أنَ علينا أن نعملَ معاً |
Ve varışımızla birlikte her şeyini kaybetmiş göçmenlerdik. Bu yüzden hayatımızı yeniden inşa edebilmek için çok çalışmamız gerekti. | TED | وفور وصولنا، كنا المهاجرين الذين فقدنا كل شيء، فكان علينا العمل بجد لإعادة بناء حياتنا. |
Şimdi, efendilik bağını çözdük ama özgür olmak istiyorsanız birlikte çalışmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لقد كسرنا رابطة الاستسياد، لكن إذا أردنا أن نتحرر، فيجب أن نتعاون |
Bir de senin şu geğirtme tekniğinin üzerinde biraz çalışmamız gerekiyor. | Open Subtitles | وأمَّا بالنسبةِ لطريقتكِـ في تجشؤهِ فهذا أمرٌ يمكننا التدربَ عليه |
Şu an aktif olarak onun yerini doldurmaya çalışmamız yanlış geliyor bana işte. | Open Subtitles | وبما أننا الآن نحاول استبدالها إنما... لا أستصوب ذلك. |