| Kızım Çantanı yere bırakma. Bu hayır kurumuna vermekle aynı şey. | Open Subtitles | يا فتاه, لا تتركِ حقيبتك على الأرضية هذا كأنكِ تُعطيه للصدقة |
| Eğer ten rengimden ötesine bakamayıp beni sadece Çantanı çalan biri olarak göremezsen... | Open Subtitles | إن كنتِ ترينني كشخصٍ ذي عرقٍ مختلف متناسيةً بأنني رجلٌ جاء ليسرق حقيبتك |
| Siyahi bir adamı Çantanı tutarken görünce hemen fesat düşünüyorsun demek? | Open Subtitles | ،اذاً،انتِ ترين رجل اسود يحمل حقيبتك وفجأة تظنين انه يفعل شيئاً؟ |
| Bu doğru değil. Benim senin sırt Çantanı sabitlemem gerekiyordu. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً، أنا من المفترض أن أحكم حقيبتكِ الظهر. |
| Biliyorum hayaletsin bu yüzden bu aptalca gelecek ama Çantanı bırak ve ellerini kafanın üstüne koy. | Open Subtitles | أعلم أنك شبح، ويبدو هذا سخيفا، لكن ألق الحقيبة |
| Eğer bu ofiste kalmaktan hoşnutsan, Çantanı al, eve git ve kasedi yok et | Open Subtitles | إن كنتِ تطمحين لمستقبل أفضل فى هذا المكتب إلتقطى حقيبة يدك و إذهبى إلى المنزل وتخلصى من الشريط |
| Rosalie, annem bize bir mesaj yollamış hadi Çantanı topla bu gece Tilfordlarda kalacaksın. | Open Subtitles | روزلي ، أمك بعثت إلينا برسالة عليكِ أن توضبي حقيبتك وتقضي الليلة في منزل سيدة تلفورد |
| Eğer sen benim düzenimi bozacağını düşünüyorsan hilelerle dolu Çantanı al ve git. | Open Subtitles | يجب عليك ان تأخذ حقيبتك المملؤة بالسحر والذهاب بعيدا |
| Çantanı, tek koluna takmayı bırak. | Open Subtitles | توقف عن ارتداء حقيبتك بحزام واحد على كتفك |
| Daha hızlı yürüyebilesin diye Çantanı taşıdım sadece. | Open Subtitles | لقد حملت حقيبتك فقط, حتي تستطيعين الركض أسرع |
| Şuan meşgulum. Çantanı hazırladıktan sonra gel ve diğerleriyle kurabiye ye. | Open Subtitles | حسنا بعد أن تنتهي من تجهيز حقيبتك تعال وكل الكعك مع الآخرين |
| Çantanı arabamda bırakman benim hatam mı? | Open Subtitles | إذن أنا المخطئ أنكٍ نسيتٍ حقيبتك في سيارتي ؟ لا |
| Ama benim yardımım olmadan o değerli Çantanı asla bulamayacaksın. | Open Subtitles | ولكن بدون مساعدتي , لن تجد حقيبتك الغالية |
| - Tuvalete gitmem gerekiyor. - Çantanı burada bırak. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ إلى الحمام اتْرك حقيبتك |
| Onları ayırıyorum. Görüyorum ki Çantanı bulmuşsun. | Open Subtitles | نحن نبحث عن بعض الثياب ونفرزها أرى أنك وجدت حقيبتك |
| Telefonumu kullandığı zaman el Çantanı unutmuştun hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين عندما فقدتي حقيبتكِ في منزلي عندما استخدمتي هاتفي؟ |
| Çantanı bu akşam sinemaya da getirsene. | Open Subtitles | لما لا تأخذ الحقيبة معك اليلة عندما نشاهد الفيلم ؟ |
| Mesleğini daha da ileriye götürmek istiyorsan, Çantanı al, eve git ve o kaseti imha et. | Open Subtitles | إن كنتِ تطمحين لمستقبل أفضل فى هذا المكتب إلتقطى حقيبة يدك و إذهبى إلى المنزل وتخلصى من الشريط |
| - AI bakalım. - Niye Çantanı almıyorsun... | Open Subtitles | ــ ها أنت ــ لماذا لا تحمل حقائبك ـ ـ ـ؟ |
| Arabayı geri getirmezler, Çantanı bırakmazlar nakit paranı bırakmazlar. | Open Subtitles | هم لا يرجعون السيّارة، لا يتركون محفظتك لا يتركون أموالك |
| Nazi'ye falan dönüşmeyeceksin ama Çantanı hafifletmen lazım. | Open Subtitles | أنت لن تكون العودة في النازية ولكن سوف تجعل أمتعتك أخف وزنا |
| - senin Çantanı seviyorum teşekkür ederim,yeni aldım | Open Subtitles | لا يروق لكم , المعجبين بي؟ بالمناسبة انا معجبة بحقيبتك |
| Çantanı masanın üstünden kaldır. İnsanlar burada yemek yiyor. | Open Subtitles | أبعدي حقيبتكَ عن المنضدةِ يَأْكلُ الناسُ عليها |
| Goriller bu yığının içine fırlatmadan önce Çantanı almamışsın. | Open Subtitles | لأنك لا تستطيعي أن تنتزعي أغراضك قبل أن يضعها العمال في الكومة |
| Çantanı unuttun. | Open Subtitles | نَسيتَى حقيبتَكَ. |
| Şu kör olasıca Çantanı olacak, içeri girecek ve şu piçin yarasını dikeceksin! | Open Subtitles | احملي هذه الحقيبه واذهبي للداخل , واغرزي ذلك الوغد! |
| Çantanı buraya koy... bebeğim, Törenin tamamını resmi yapacağız | Open Subtitles | أنزلوا حقائبكم ، عزيزتي لدينا الحفل بأكمله لنجعل الأمر رسمياً ، هذا فقط بيننا، |
| Sayid, Çantanı yanına al. | Open Subtitles | .سيد, أعد عدتك سوف نذهب إلى هذا الكمبيوتر 144 00: |
| İyi olduğunu biliyorum ama, yine de Çantanı taşıyabilirim. | Open Subtitles | أعلم أنكِ بخير، لكن لازال بإمكاني حمل حقيبتِك. |