| Bence Barricini ailesi orada bir dükkan açıp çikolata satmalı. | TED | أعتقد أن على أسرة باريسيني فتح متجر هناك لبيع الشوكولاته. |
| EV: Dünden beri 5 pounds (~2.26kg) aldın çikolata yerine elma al. | TED | صوت الكتروني: لقد زدت 5 أرطال منذ الأمس، خذي تفاحة بدل الشوكولاتة. |
| Sıcak çikolata sipariş ettim diye benimle alay etmediğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لعدم السخرية مني لطلبي شوكولاته ساخنه وحاولي الدخول إلى الفيس بوك |
| Keşke benim içimdeki karanlık çikolata tabakasından korkmayacak bir balık bulabilseydim. | Open Subtitles | اتمنى ان اجد سمكة لا تخاف من طبقة الشيكولاتة الداكنة لدى |
| Vanilyaya çikolata ufalamaya çalışıyor gibiydi ya da her ne yapıyorsa. | TED | وحاولت مزج الشوكولا مع الفانيلا أو أيًا كان ما كانت تفعله. |
| çikolata kaplı olması, daha kolay yutulmasını sağlıyor. | Open Subtitles | طبقة الشيكولاته ستجعلها تدخل الجسم بسهوله |
| Yoksa, bütün gün, her gün, buraya çikolata almaya gelirim. | Open Subtitles | وإلا، سأكون هنا، طوال اليوم، كل يوم، أقوم بشراء الشوكولاته. |
| çikolata adli tıbbı konusunda bu kadar uzman olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أدرك كنت قد رئيسيا في الطب الشرعي الشوكولاته. |
| Amerikan meşesi, Hindistan cevizi, vanilya belki biraz da çikolata kokusu var. | Open Subtitles | خشب البلوط الأمريكي يعطي رائحة كجوز الهند أو الفانيليا، وربما مثل الشوكولاته |
| Bu arada sizlerde ikramımız olan keklerin ve çikolata şelalesinin tadını çıkartabilirsiniz. | Open Subtitles | حالياً، أغمس بعض الخطمي أو قطعة من الكعك الأسفنجي في نافورة الشوكولاتة |
| Eğer istersen sana bir battaniye daha veya sıcak çikolata getirebilirim. | Open Subtitles | سأحضر لك بطّانيّة أخرى إذا أردت، أو ربّما بعض الشوكولاتة السّاخنة. |
| çikolata? Bu nereden geldi? Ve bunlar ortaya çıktığında ben de kendi kendime aynı şeyi düşündüm, çünkü bizim araştırmamızın peynir ya da çikolatayla hiçbir alakası yoktu. | TED | و انا ايضا فكرت بنفس الطريقة عندما ظهرت هذه العناوين لان دراستنا لم يكن لها اي علاقة بالجبن او الشوكولاتة |
| - Çok teşekkür ederim. Bir çikolata daha. - Evet. | Open Subtitles | ـ شكراً جزيلاً ، شوكولاته أكثر واحدة ـ نعم ، مع السلامة |
| Ve koyu çikolata tabakasından korkmayacak bir balıkla tanışmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | وانه يرغب فى لقاء سمكة لا تخاف من طبقة الشيكولاتة لديه |
| Annen hiç sana karlı bir günde sıcak çikolata getirmiş miydi? | Open Subtitles | الم تحضر لكي أمك يوماً كوبً من الشوكولا في يوم مثلج |
| Senin gibi bir sürü gençle birlikte oldu o, çikolata gibi yer seni. Kaşık? | Open Subtitles | لقد كانت مع الكثير من الشباب أمثالك، سوف تلتهمك مثل الشيكولاته |
| 100.000 dolar kazanırsan çikolata, Oscar alırsan sol bacağını verirsin. | Open Subtitles | إذا بعتها بـ 100 ألف دولار إشتري لي شوكولا. وإذا حصلت على الأوسكار أعطني قدمه اليسرى. |
| 20. yüzyılda çikolata artık elitlere ait bir lüks değildi, halkın zevki hâline gelmişti. | TED | وبحلول القرن ال 20، لم تعد الشوكولاتة بمثابة سلعة رفاهية للصفوة فقط بل أصبحت حلوى متاحة للجميع. |
| Büyük kurabiye. Küçük kurabiyenin içinde Godiva çikolata parçaları var diyebilirsiniz, ama işe yaramaz. Büyük kurabiyeyi isterler. | TED | يمكنك أخبارهم أن الحلوى الصغيرة تحتوي على قطع شيكولاتة شهية في داخلها، لن يجدي ذلك نفعا. إنهم يريدون الكبيرة. |
| Bebeğimi çok özlüyorum ve meyveden çok çikolata yemeyi severim. | Open Subtitles | افتقد صغيري جداً وانا شخص احبذ الشوكلاته جداً من الفواكه |
| Standart tayının arasında gizli tek bir kasa puro, biftek ve çikolata var. | Open Subtitles | مخبأة في القرائات القياسية هناك سحنة من السيجار الفاخر لحوم ، و شيكولاته |
| Şimdi son kalan Amerikan paramı da çikolata ve pornoya yatıracağım. | Open Subtitles | الآن، أَنا مِنْ لصَرْف بقيّة ي المال الأمريكي على الحلوى والدعارةِ. |
| Vanilyalı var, çikolatanın tüm türünden var. Acı çikolata, hafif çikolata... | Open Subtitles | ولدينا فانيلا ، عدة انواع شوكلاته غامقة ، بالحليب ، بيضاء |
| Ben "haydi" dediğim zaman herkes bir tane giysin. Kazanana çikolata vereceğim. Afedersiniz. | Open Subtitles | الجميع يرتدى واحدآ عندما اقول اذهبوا و الفائز يحصل على الشكولاته معذرة |
| Dinle, çikolata Devi ne dediğimi anlıyorsun başını oraya çevir. | Open Subtitles | اسمع.يا عملاق الشكولاتة. انت يجب ان تفعل ما اقوله لك. |