"çin'" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصين
        
    • للصين
        
    • الصينية
        
    • الصيني
        
    • بالصين
        
    • صيني
        
    • صينية
        
    • الصينيون
        
    • الصّين
        
    • للصينيين
        
    • والصين
        
    • الصينين
        
    • صينى
        
    • الصينيه
        
    Eğer Çin'i neden şaşmaz bir şekilde yanlış yorumladığımızı bilmek istiyorsanız - Çin'in geleceğine yönelik tahminlerimiz yanlış - nedeni budur. TED وان اردتم ان تعلموا لماذا نحن نستمر بفهم الصين بصورة خاطئة وتوقعاتنا دائما مُخطئة في يحدث هناك في الحقيقة ان السبب
    Bu Çin'in 20 milyonun üzerinde nüfusu olan bir çok şehrinin olacağı bir dönemde ortaya çıkan soruna yönelik çözüm. TED وهذا هو الحل لهذه المشكلة حيث ستطبق في الصين في العديد والعديد من المدن التي يتجاوز سكانها 20 مليون نسمة
    Eğer geçen haftalar içerisinde diplomatik haberleri takip ettiyseniz, Çin ve A.B.D. arasında Amerikalı şirket Google'a karşı yapılan TED إذا كنتم قد تابعتم الانباء الدبلوماسية في الأسابيع الماضية ، ربما سمعتم عن نوع الأزمات بين الصين والولايات المتحدة
    Bazı parlamento üyeleri Çin'e gitmelerinden önce heyetle birlikte olmak istemiş. Open Subtitles أحد أعضاء الكونغرس أراد أن يقابل الوفد قبل أن يذهبوا للصين
    Çok zorlu bir vakayı çalıştık, tüm Çin'deki ormanların yokolması vakasını. TED قمنا بذلك لقضية صعبة جدا كانت لعملية ازالة الغابات في الصين.
    Çin sadece 20 sene içinde o seviyede olmayı planlıyor. TED تخطط الصين أن تكون هناك في غضون 20 سنة فقط.
    Ve burada en uzak köşeye gelen Çin'i sonunda göreceğiz. TED ثم بعد ذلك سنرى الصين تظهر في هذا الركن البعيد.
    Artık Çin'e benimle birlikte bir banco almam gerektiğini biliyordum. TED علمت انه يجب ان اخذ الة البانجو معي الى الصين
    Ve Çin'deki hükümetin ve otoritelerin almış olduğu desteği rakamsal verilerle gösterdin. TED وقد أظهرت أرقام حول الدعم الذي تحظى به الحكومة والسلطات في الصين.
    Son olarak, Çin, dünyanın asırlardır karşılaştığı toplumsal sorunlara yenilikçi çözümler sağlıyor. TED اخيرا , الصين ايضا تقدم حلولا ابتكارية لمشاكل اجتماعية قديمة يواجهها العالم
    Ve bunlar Çin'den, Japonya'dan, Kore'den ve kuzeydoğu Asya'nın başka bölgelerinden insanlar. TED وهؤلاء الناس من الصين واليابان كوريا، وأجزاء أخرى من شمال شرق آسيا.
    Yani Çin'in nasıl bir yol izlediği hakkında değerlendirme yapmaya çalışırken bunun tam tamına bir açık oturum olduğunu görüyoruz. TED لذلك عندما نحاول تقييم هذا السؤال عما إذا كانت الصين رائدة حقًا، فيمكننا أن نرى أنه ما زال جدلًا مفتوحًا.
    Çin ekonomik olarak kalkındı, fakat insan hakları ve çevre konularında pek ilerleyemedi. TED ازدهرت الصين اقتصاديا، ولكن لم تُحرز تقدّما على مستوى حقوق الإنسان والقضايا البيئيّة.
    2018 yılı itibariyle Çin'deki üretim maliyetleri ABD ile aynı olacak. TED بحلول عام 2018، تكاليف التصنيع في الصين ستكون مساوية للولايات المتحدة
    İşte bu yüzden Bill Gates Çin'de ileri reaktör geliştiriyor. TED لهذا السبب فإن بيل جيتس في الصين لتطوير مفاعلات متقدمة.
    Kaçınızın geçen haftaki Çin ziyaretini ya da G20 zirvesini gördüğünü bilmiyorum. TED لا أعلم كم منكم شاهد رحلة الصين الأسبوع الماضي و مجموعة العشرين.
    Ve kayıt dışı ekonomiyi öğrenmek için Çin'de epey fazla zaman harcadım. TED قضيت الكثير من الوقت الإضافي في الصين لكي أعرف الاقتصاد غير الرسمي.
    Çin'e yolladığınız bu piyonların sizin için değerli olduğunu biliyoruz. Open Subtitles هؤلاء البيادق التي ارسلتموها للصين نعلم انهم مهمين بالنسبة لكم
    Birincisi, Çinliler için en önemli politik değer birliktir, Çin uygarlığının devamlılığıdır. TED الاول هو ان اهم مفهوم سياسي للصينين هو الوحدة البقاء للحضارة الصينية
    Şimdi geriye, Amerikalılar Çin yemeği yemek için yaygara koparıyordu. TED في ذلك الوقت، الأمريكيون لم يكونوا يزدحمون لتناول الطعام الصيني.
    Yani modern Danimarka'dan çok, antik Çin'e benzerdi belki de. TED لذا قد تكون أشبه بالصين القديمة منها من الدنمارك الحديثة
    Şimdiye kadar yediğim en iyi Çin yemeği. Her gün yiyebilirim. Open Subtitles إنه أفضل طعام صيني تناولته في حياتي يمكنني تناوله كل يوم
    Asla! ... Eğer yakalanırsan, Çin mahkemesinde Çin kanunlarına göre yargılanacaksın. Open Subtitles لو تم القبض عليك، ستحاكم في محكمة صينية طبقاً للقانون الصيني
    Denetim ile Baidu başkanı Robin Li, bir zamanlar Çin halkının rahatlık karşılığında belirli bireysel haklardan vazgeçmek istediğini söylemişti. TED مع الرقابة، قال ذات مرة روبن لي، رئيس بايدو، الصينيون على استعداد تام للتخلي عن بعض الحقوق الفردية مقابل المصلحة.
    Her şeyi sanki Çin malıymış gibi el üstünde tutuyorum. Open Subtitles أحرص على الجميع من كلّ خدشٍ وكأنّهم مصنوعونَ في الصّين
    Örneğin ,ben Çin'den geri döndüğümde bir sürü şans kurabiyesi aldım. Çinlilerin nasıl tepki vereceğini görmek için onlara verdim. Bu nedir ? TED على سبيل المثال ، أخذت مجموعة من بسكوت الحظ الى الصين ، أعطيتهم للصينيين لأرى كيف ستكون ردة فعلهم. ما هذا؟
    Örneğin, Rusya, Çin ve Hindistanın toplam kapsamı sadece yüzde bire ulaşmış. TED وصلت التغطية المشتركة لروسيا والصين والهند، على سبيل المثال، الى واحد بالمئة.
    - Peşinde sadece Çin yok. Pekala, dinleyin. Önceliğimiz çocuk. Open Subtitles ليس فقط الصينين الذين يسعون خلفك أستمع أولويتُنا هي الصبي
    Temiz bir sayfa açalım. Çin yemeği yiyip, film seyredelim. Open Subtitles سنفتح صفحة جديدة و كبداية لدينا طعام صينى و فيلم
    Düzenlenen askeri törenler eşliğinde sürekli olarak Çin cephesine asker sevkediliyordu. Open Subtitles لقد كنا دائماً نشاهد و نسمع عن جنود تم إرسالهم فى مواكب أحتفاليه للجبهه الصينيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more