"ölümün" - Translation from Turkish to Arabic

    • موتك
        
    • للموت
        
    • الموتى
        
    • الموت
        
    • الوفاة
        
    • وفاة
        
    • والموت
        
    • بالموت
        
    • موتكِ
        
    • موتة
        
    • وفاتك
        
    • الموتِ
        
    • الوفيات
        
    • بموتك
        
    • وموتك
        
    Teşekkürler. Dünya benim olduğunda, ölümün hızlı ve acısız olacak. Open Subtitles شكرا ً لك ،، عندما احكم العالم سيكون موتك سريعا ً ومن غير ألم
    ölümün, Rus propagandasının nasıl da işine gelir düşünsene. Open Subtitles تخيل الفائده التى ستعود على الدعايه الروسيه بسبب موتك
    Kongo'daki bu mekana ölüm kampı da diyebiliriz. çünkü öldürülmekten kurtulan sığınmacılar açlık ve hastalık yüzünden ölümün pençesindeler. TED وهنا نستطيع أن نسمي هذا المعتقل معسكر للموت في الكونغو لأنه اللذين لن يقتلوا إما سيموتوا من الجوع أو الأمراض
    Buz üzerindeki kanın ölümün işareti olmadığı ancak onlar için hayatın onaylanması olan insanlar. TED الشعب الذي عندما يرون دماً على الجليد ليس إشارة للموت وإنما تأكيداً على وجود الحياة
    Onlar ölümün sesleridir, çocuğum, ölüm gibi onlar da sayısızlardır. Open Subtitles إنها اصوات الموتى يا طفلتي وهي كالأموات لا يمكن إحصائها
    Bu akşam yaşam ve ölümün aynı döngüde olduğunu öğrendik. Open Subtitles تعلمنا هذا المساء أن الموت والحياة توجد في نفس الدائرة
    Tamam, sorgu yargıcı değilim fakat ölümün kocaman bir patlamadan dolayı olduğunu söylüyorum. Open Subtitles حسنا ، أنا لست محققة وفيات ولكنى أقول أن سبب الوفاة انفجار كبير
    Tam şu anda, ölümün kıyısında, hiç bu kadar diri olmamıştınız. Open Subtitles في هذه اللحظة كنت أبدا أكثر على قيد الحياة عشية وفاة.
    ölümün Gölgesi'yle karşılaşıp da sağ kalan tek kişi sensin. Open Subtitles لقد كُنت الشخص الوحيد الذى وقف ضد ظل الظلام والموت.
    Senin ölümün biz, dışarıdaki tüm o üzgünlerin yaşamlarına anlam katacak. Open Subtitles ملايين الموتى يقيدوا فى سجلاته7ه لكن موتك لن يهتم به احد غير الجمهور الذى يشاهدنا هناكهذ
    Sütunla baş edemedin. - ölümün onuruma ne faydası olabilir ki? Open Subtitles لديك مشكلة مع العمود كيف سيفيد موتك شرفى ؟
    Eğer söylersen söz ölümün acısız olacak. Open Subtitles إذا أخبرتني أنا أعدك أنني سأجعل طريقة موتك بلا ألم
    Bir şeyi unutma, benim öldüğüm anda senin ölümün için geri sayım başlamış olacaktır. Open Subtitles تذكرشئ واحد ..في اللحظة التي ستقتلني فيها سيبدأ العد التنازلي ليوم موتك
    Tam da iyileşmek üzere olan babası... ..ölümün soğuk pençesini... ..üzerinde hissettiği için-- Open Subtitles عندما كان والدها على وشك الشفاء فجأة جائت له اليد الباردة للموت
    Kabilenin eski üyeleri ölümün yakınında olduklarını hissettiklerinde gözden ırak bir yere çekilirler. Open Subtitles عندما تنبعث الرائحة المعتقة للموت إنهم يرحلون إلى مكان بعيد
    Biliyorsun Karl buralarda ölümün bir sürü kolay çeşidi varken... kalp krizinden gitmesem iyi olur. Open Subtitles تعرف، كارل، بكل الطرق المثيرة الحقيقية للموت حول هنا أني لا افضل أن أمر بنوبة قلبية
    Eski Mısır'da en çok korkulan tanrısal varlıktı- ölümün gerçek tanrısı. Open Subtitles كان الإله الأكثر رعبا في مصر القديمة، الإله الأصلي للموت
    Ve gerçekçi olmak gerekirse... ölümün tek ayrıcalığı bu. Open Subtitles .. و بصراحة. هذا الإمتياز الوحيد الذي تُشاركه مع الموتى.
    Ama bu gece bilimin demirden eldivenini ölümün iğrenç yüzüne çarpacağız. Open Subtitles لكن اللّيلة سوف نقذف قفاز العلم فى وجه الموت المخيف نفسه
    Sorunu tanımladığımızda, penisilin kadar ucuz ve güvenli bir şeyle bile o ölümün önüne geçebiliriz. TED يمكننا أن نمنع تلك الوفاة بمجرد أن نعرف المشكلة مستخدمين شيئا رخيصاً وآمناً مثل البنسلين.
    Silahlı bir savaşa bıçakla geldin ve bu senin ölümün olacak. Open Subtitles لقد جلبت سكين إلى تبادل لاطلاق النار، وأنه سيصبح وفاة لك.
    Yaşam ve ölümün doğal döngüsünde, aralıksız olarak devam etmek zorunda olan yaratma ve yoketmede TED في الدورة الطبيعية للحياة والموت, الخلق والدمار اللذان ينبغيا أن يحدثا بشكل مستمر.
    Evet, hayatında bazı büyük değişiklikler yapacaksın ve ölümün hakkında düşünmeye başlayacaksın. TED ستقومين بإحداث بعض التغييرات الكبيرة في حياتك وستبدأين بالتفكير بالموت
    O yüzden acaba diyorum, ölümün de senin tercihin miydi? Open Subtitles ولهذا لا سأتطيع التوقف عن التساؤل إن كان موتكِ أيضا، حصل كما تريدين.
    Seni hayal kırıklığına uğratmak istemem ama bu şehirdeki her ölümün sorumlusu sen değilsin. Open Subtitles أكره إحباطك، لكن ليس كلّ موتة في هذه المدينة ذنبك
    Sanırım, ölümün başına gelen en gerçek şey olacak. Open Subtitles أظن أن وفاتك ستكون أسرع شئ حقيقي يحدث هنا
    "Evet, ölümün gölgeleri vadisinden yürürken benimle olduğun için hiç bir kötülükten korkmayacağım senin varlığın ve koruyuculuğun beni rahatlatacak Open Subtitles نعم،مع ذلك أَمْشي خلال وادي ظِلِّ الموتِ أنا لَنْ أَخَافَ من أي شرِّ لَك فَنّ مَعي قضيب وموظّفو يُريّحونَني "
    Son dakika haberleri Geçen salı günkü gizemli ölümlerin ardından 12 ölümün Open Subtitles بالأخبار الأخيرة بخصوص الوفيات الغامضة الثلاثاء الماضى
    ölümün bende bir saplantı haline geldi. Bundan sorumlu olanı bulmayı kafaya takmıştım. Open Subtitles أصبحت يائس بموتك ، بمحاولة إيجاد المسؤول
    Onun ölümü senin ölümün benim kitabımda adaleti yeniden sağlayacak... Open Subtitles موته وموتك هي طريقتي في... إعادة التوازن إلى الأمور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more