| - Hiç eğlenmiyoruz, emin ol. - Evet, belli oluyor. | Open Subtitles | ـ نحن لا نمرح أبداً ـ أجل, أستطيع رؤية ذلك |
| - Hiç nostaljik yapıda olmadım. - Sanırım buralarda böyle oluyor. | Open Subtitles | لم أكن أبداً أحن إلى الماضي افترض أنها تأتي مع الأرض |
| - Hiç alakası yok. O filmi izledin mi? | Open Subtitles | ـ هذا الموضوع غير متصل بهذا ـ هل سبق لك وشاهدت هذا الفيلم؟ |
| - Hiç unutacak gibi değiller. - Hiç hoş bir durum değil. | Open Subtitles | ان الناس لا ينسون, خاصة فى هذه البلدة انه أمر غير لطيف |
| - Hortum ne yapabilir görmedin! - Az önce gördüm! - Hiç görmedin! | Open Subtitles | لم تر أبدا ما يمكنه أن يفعل لقد رأيت لتوى لم تراه أبدا |
| Evren gerçek anlamıyla... - ...hiç olmadı. - Peki, biz nasıl burada oluyoruz? | Open Subtitles | انهيار كلي للأحداث الكون لم يوجد قط بشكل حرفي |
| - Hiç sanmam. O kadarını anlattığı için bile korktuğunu anladım. | Open Subtitles | أبداً , لقد كان مرتعباً أنه تحدث كثيراً لى |
| - Hiç kolik olmadım. - Ben oldum. | Open Subtitles | ـ لم أصب به أبداً ـ حسنا، لقد أصبت أنا به |
| - Hiç değil, Lord Pearson, ...siz İngilizlerin dediği gibi, geç olsun güç olmasın. Oturun. | Open Subtitles | فمن الأفضل أن تأتي متأخراً على ألا تأتي أبداً كما تقولون أنتم الإنكليز , تفضل بالجلوس |
| - Hiç sarhoş vaaz verdiniz mi? | Open Subtitles | هل سبق و وعظت، و أنت سكران؟ سكران؟ أبداً |
| - Hiç il hastanesinde yattın mı? - Hayır. | Open Subtitles | هل سبق وتعرضت للأصابة بالمرض في المقاطعة ؟ |
| - Hiç stereo sistemimi dinledin mi? | Open Subtitles | هل سبق لك أن سمعت نظام الستيريو الخاص بي؟ |
| - Hiç ümit yok. Sanırım, bütün... - ...yolu boşuna geldik. | Open Subtitles | لا حظ على الإطلاق أظن أننا قطعنا كل المسافة بلا فائدة |
| - Hiç kimse bir şey için suçlu değil mi? | Open Subtitles | ـ لا أحد؟ أليس هُناك أحد يُلام على كُل شيء؟ |
| Onun hiç parası yoktur. - Hiç sinema yıldızı gördün mü? | Open Subtitles | إنه لا يملك أية أموال هل رأيتى أى نجم سينمائى ؟ |
| - Hiç akıllanmayacaksın, değil mi Rusty? | Open Subtitles | أنت أبدا لا تتعلّم ، أليس كذالك أيها الصدء ؟ إبقى بعيد عني |
| - Hiç tahmin etmezdim. - Ne olacağımı düşünüyordun? | Open Subtitles | لم أكن لأخمن ذلك قط ماذا إعتقدت أنني سأكون؟ |
| - Hiç bir şey değildi. - Unutmamı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | حسنا لم يكن شيئا هل تريدين منى نسيان ما حدث |
| - Hiç fark etmez. - Tanrı siyahı güzel yarattı. | Open Subtitles | لا يهم مطلقاً الرب جعل اللون الأسود جميلاً |
| - Kalktın mı? - Hiç yatmadım. | Open Subtitles | انا لم اتراجع ابداً لدى طلبية كبيرة للغد |
| - Hiç param yok. - O zaman yemezsin. İşler böyle yürür. | Open Subtitles | ـ ليس بحوزتي مال ـ إذاً، لن تأكل شيئاً، هكذا تجري الأمور |
| - İyi değil. - Hiç iyi değil. | Open Subtitles | ـ هذا ليس رائعاً ـ كلا، ليس رائعاً إطلاقاً |
| - Affedersiniz, geciktim. - Hiç de değil. Bakalım neler getirdin. | Open Subtitles | .اسفه لقد تاخرت . على الاطلاق.دعينا نرى على ماذا حصلتى |
| - Hiç sayamadım | Open Subtitles | لم يسبق لي ذلك وأخشى أن لا اعرف مكان عجلة القيادة |
| - Bağışlayın. Aptallık ettim. - Hiç de değil. | Open Subtitles | اعذرينى, كان هذا لغبائى اطلاقا |