Böyle bir şeyi ne aileme ne de nişanlıma yaparım. | Open Subtitles | لم يكن بوسعي أبداً أن أفعل هذا بعائلتي أو بخطيبتي. |
Burasının aileme neler yaptığının, bana neler yaptığının... farkında bile değildi. | Open Subtitles | لم يكن لديه أدني فكرة ماذا فعل هذا المكان بعائلتي وبي |
Hiç kimseye bir şey söyleme özellikle de benim sözde aileme. | Open Subtitles | لا تقولي أي شيء لأي أحد خاصةً لمن يدّعون بأنهم والداي |
aileme orada değilmiş gibi olduğum söylenmişti. | TED | أخبروا والديّ بأنني بخير كما لو أنني لست موجوداً |
ve hiç bir zaman bir yere aitmişim gibi hissetmedim... kendi aileme bile. | Open Subtitles | ولكننى لم أشعر بأننى أتمنى إلى أي مكان ليس حتى إلى عائلتى نفسها |
aileme karşı gelerek verdiğim bu karar, hayatımdaki her şeyi şekillendirdi ve bugün olduğum kişi olmam için yolumu belirledi. | TED | هذا الاختيار بتحدي أسرتي شكل كل شيء في حياتي ووضعني على الطريق الصحيح لأصبح ما أنا عليه اليوم. |
Bunun yanında aileme hiçbir şekilde beyaz bir oğlan götüremem. | Open Subtitles | نعم وبالإضافة , مستحيل أن أحضر فتىً أبيض للديار لوالديّ |
aileme ilk katıldığım protestoda mavi gözlü, tombul yanaklı, beş yaşında bir çocuktum. | TED | كنت طفلةً في الخامسة، ذات عينين زرقاوين وخدّين ممتلئين حين التحقت بعائلتي في صفوف الاعتصام لأول مرة. |
Hayatım boyunca çalıştım. aileme baktığım için özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | عشت حياتي للاهتمام بعائلتي و لا أعتذر عن ذلك |
Ben yokken aileme göz kulak olduğunuz için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أود أن اشكرك للعناية بعائلتي عندما كنت بعيداً عنهم |
10k'da olanlardan sonra, aileme anlattım, ve beraber okul idaresine gittik. | Open Subtitles | و بعد ما حدث أخبرت والداي و ذهبنا الي أدارة المدرسه |
Sanırım yarınki uçağı kaçırdığım sürece aileme biraz yatışmaları için zaman verebilir. | Open Subtitles | أظن حتى أفوت رحلتي غدا حسنا، ربما هذا سيعطي والداي الوقت ليهدآن |
Beni eve götürmeleri ve ben ölünceye kadar rahat ettirmeleri söylenmişti aileme. | TED | أخبروا والديّ أن ياخذوني للمنزل ويحاولوا الاعتناء بي حتى أموت |
Bir sene içinde, sonunda bana gerçek bir güreş eğitim kampından bahsettiler, o güreşçilerden biri işletiyordu ve beni yazdırmaları için aileme yalvardım. | TED | وفي العام التالي، أخبروني أخيرًا عن معسكر تدريب مصارعة حقيقي كان يديره أحد المصارعين، وتوسلت إلي والديّ ليسجلاني فيه. |
Senin ve Büyükelçi'nin aileme benmişim gibi davranmanızı izlemekten daha kötüsü yok. | Open Subtitles | لاشيئ أسوء من المُشاهدة. أنت و السفير الذى يتظاهر أنه من عائلتى. |
Biliyorum bana ve aileme zarar verecekler ama çalışacak bir yer buldum. | Open Subtitles | أعرف إنهم يريدون أن يؤذونى ويؤذوا عائلتى ولكنى وجدت مكان لأعمل فيه |
kötü insanlar olduğumuzu söyleme eğiliminde. aileme bile bakıyorum. | TED | ويقول أننا أشخاص سيئون أنا أنظر حتى إلى أسرتي |
Birkaç kişiye teşekkür etmek istiyorum, ama önce ve en önemlisi aileme oğlum Eric ve eşim Dr. Eve McClaren'a benim imkansızın peşinde koşarak sık sık dünyayı dolaşmama sabır gösterdiği için. | Open Subtitles | ولكن في المقدمة أسرتي إبني إريك, وزوجتي ودكتور ماكلارين علي صبرها بكل ماأعانيه من رحلاتي الإكتشافية |
İlk seferinde bunu aileme göstermek için yapmıştım. | Open Subtitles | , اول مرة قمت فيها بذلك كان من أجل أن أريه لوالديّ |
aileme umutlar vermek için, ki benim yoktu, | Open Subtitles | أرسلت الخطابات لأمنح أهلي آمالاً لم أكن أملكها، |
aileme göre evrenin en büyük gizemlerinde birisi tam zamanlı işe benzer herhangi bir görevde nasıl hayatta kalmayı başardığımdır. | TED | ويبدو لوالدي بإنه من أعظم الأسرار في الكون.. كيف لي أن أعيش كل هذا الزمن دون الانخراط.. في عمل بدوام كامل. |
Şu andan itibaren, aileme yönelik tüm tehditler son bulacak. | Open Subtitles | من الآن وصاعداً . كل التهديدات لعائلتى ستتوقف ، أتفهم؟ |
aileme yemek yapmak için her gün algoritma kullanırım. | TED | أستخدمُ الخوارزميات كل يوم لأصنع وجبة غذائية لأسرتي. |
Çıktığımda biri bana saldırdı. Bana ve aileme zarar vereceklerini söyledi. | Open Subtitles | أحدهم هاجمني عندما خرجت من السجن قال أن أناس سيآذونني وعائلتي |
aileme onları sevdiğimi son bir kez daha söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أُريدُ إخْبار والديَّ أنّي أَحبُّهم مرة أخرى واحدة |
Bütün aileme perişanlık getireceksin. | Open Subtitles | أنت سَتَجْلبُي الخرابَ على عائلتِي كاملةِ. |
Hayatım boyunca çalıştım. aileme baktığım için özür dileyecek değilim. | Open Subtitles | عشت حياتى للاهتمام بعائلتى و لا أعتذرعن ذلك |
Bahsettiğim yer Yukarı Peninsula'daki Neebish Adası. Orada ufak bir kulübemiz var. 30 yıldır aileme ait. | Open Subtitles | أننى أتحدث عن الغابات هناك لدى كابيتة هناك أنها للعائلة قرابة ال 30 عاما |