Vücudu buldum, dikişlerini açtım, annesini alt etti ama işe yaramadı. | Open Subtitles | عثرنا على الجثة، قطعت الغُرز، وطردت الام بعيدا |
ama işe yaramadı ve beni eve gönderdiler. Bu beni terkettiğin zamana denk geliyor. | Open Subtitles | ولكن الأمر لم يفلح وأرسلوني للمنزل |
Hayır, bir kaç yerle görüştüm. ama işe alınmak için çok yaşlıyım. | Open Subtitles | خضعت لبعض المقابلات ولكنني كبيرة بالسن لأن أصبح صانعة |
Amy'yi farelikten kurtarmak için kullandım ama işe yaramadı. | Open Subtitles | لقد حاولت استخدامه لكي أرجع هيئة آمي من شكلها كفأر ولم يفلح الأمر |
Biraz acı, ama işe yarayacak. | Open Subtitles | انه مرّ نوعا ما لكنّه سيشفى |
Hayır ama işe yaradığı kesin. Bunun onu derinden sarstığı belli. İşin içinde benim olduğumu bilse delirirdi. | Open Subtitles | لا ,لكنه نجح بالفعل يمكنني أن أرى أن هذا هزه سيصدم إذا عرف أنني كنت مشاركة بهذا |
O kadın için arılardan 7 kiloluk bir sakal taktım ama işe yaramadı. | Open Subtitles | لقد لبست لحية بوزن 15 باوند من النحل لأجل تلك المرأة لكن ذلك لم يكن كافياً |
- ama işe yarayabilir. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى فقد تعمل وحسب |
Vücudu buldum, dikişlerini açtım, annesini alt etti ama işe yaramadı. | Open Subtitles | عثرنا على الجثة، قطعت الغُرز، وطردت الام بعيدا |
ama işe yaramıyordu. | Open Subtitles | ولكن الأمر لم يفلح |
ama işe yaramadı. | Open Subtitles | ولكن الأمر لم ينجح |
Hayır, bir kaç yerle görüştüm. ama işe alınmak için çok yaşlıyım. | Open Subtitles | خضعت لبعض المقابلات ولكنني كبيرة بالسن لأن أصبح صانعة |
Evet, çünkü öyle demiştim. ama işe yaramıyor. İkisini bir araya koyup kızıştıralım. | Open Subtitles | ولم يفلح هذا ، لذا وصعتهم مع بعض ليلعبوا سويا |
Bir bebek sahibi olmaya çalıştık. ama işe yaramadı. | Open Subtitles | لقد كنا نرغب بطفل ، ولم يفلح الأمر |
Biraz acı, ama işe yarayacak. | Open Subtitles | انه مرّ نوعا ما لكنّه سيشفى |
ama işe yarıyor, doktor! Ben bunun yaşayan kanıtıyım. | Open Subtitles | لكنه نجح ايها الطبيب وانا دليل حي على نجاحه |
Nasıl olduğunu bilmiyorum, ama işe yaradı. | Open Subtitles | - لا أعلم كيف نجح ذلك , لكنه نجح - |
Gizlenmek için bir kaç gün peruk bile taktım, ama işe yaramadı. | Open Subtitles | حاولت أن ارتدي شعرا مستعارا كي لا يعرفني ، لكن ذلك لم يفلح |
Bunu yok etmek için erkeklerle takıldım ama işe yaramadı. | Open Subtitles | عاشرتُ الشباب لنسيان ذلك، لكن ذلك لم يجدي. |
- ama işe yarayabilir. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى فقد تعمل وحسب |